Cumhurbaşkanının Anayasa’dan kaynaklanan yükümlülüğü gereği şimdiki Parlamento kapsamında hükümeti oluşturma yetkisini sunmadan önce siyasi güçlerle yaptığı danışma görüşmelerinin ardından Meclis’te mevcut durumda yeni hükümetin kurulması beklentileri, hayali bir hal aldı. Böyle bir hükümetin kurulmasına karşı GERB ve BSP olmak üzere sadece en büyük partiler değil, Hak ve Özgürlükler Hareketi, Reformcu Blok sağ koalisyonu ve sol parti olan ABV de karşı çıktılar. Vatansever Cephesi, Bulgar Demokratik Merkezi – Halk Birliği ve milliyetçi parti “Ataka” ise hükümet kurulmasından yana çıktılarsa da kendi güçlerinin hükümet kurmaya yetmeyeceğinin bilincindedir, çünkü kabinenin kurulması için 121 oy olmak üzere mutlak çoğunluk gerekirken onların oy sayısı ancak 42 ve diğer siyasi güçlerden hiçbiri bu 79 oyluk açığı kapatmaya yatkın değildir.

Hal böyle olunca Cumhurbaşkanı Plevneliev, bu Parlamento’da yeni hükümetin oluşturulması imkanını araştırma yetkisini sunmak şeklinde Anayasal yükümlülüğünü kısa sürede yerine getirmek zorunda kalıyor. Yapılacak olan Milli Güvenlik Danışma Kurulu toplantısında yapılacak ek görüşmelerini müteakip devlet başkanı, bu yetkiyi en büyük güç olan GERB’e sunacak önce. GERB, yetkiyi kabul etmekten çekinirse eğer sıra ikinci en büyük güç olan BSP’ye gelecek, o da yetkiyi almazsa Cumhurbaşkanı kendi takdirine göre üçüncü bir güce sunacak yetkiyi. Üçüncü deneme de başarısız olursa cumhurbaşkanı geçici kabine kuracak. Genellikle, Parlamento’yu feshetmek ve yeni parlamenter seçimlerin tarihini belirlemek cumhurbaşkanının yetkileri dahilinde olsa da görev süresinin son üç ayında bu böyle değil ve bu yüzden Anayasa Mahkemesi, bu yükümlülüğü cumhurbaşkanlığı görevine yeni seçilen Rumen Radev’e yönlendirdi, oysa Rumen Radev göreve 22 Ocak 2017 tarihinde girecek.

Bu durumda kuvvetle muhtemel olan erken seçimler, bahar mevsiminin başında yapılacak ve Parlamento o zamana kadar tam hız çalışacak. Parlamento’nun gündeminde olan en acil konular ise erken genel seçimlerin hangi sistemde yapılacağını kararlaştırmak ve 2017 Bütçesini nihai şekilde onaylamak. Oysa siyasi istikrarsızlık durumunda bunları yapmak hiç mi hiç kolay görünmüyor. Seçim sistemi problemine çözüm getirilmesi için önümüzdeki dönemde yeni seçilen Cumhurbaşkanı Radev’in de katılımı ile iştişareler yapılacak. Ekonomi uzmanları 2017 Bütçesinin daha muhafazakar olmasında fayda olduğunu söylüyorlar ve aksi halde bütçenin yerine getirilebileceğinin kesin olmadığını ileri sürüyorlar. Ülkede siyasi istikrarsızlık varken devlet bütçesinin esnemekte olduğu tezini desteklemek üzere Piyasa Ekonomisi Enstitüsü uzmanları, “2013-2014 yıllarında yaşanan bunalımın” 2008’deki büyük krizden defalarca daha pahalıya mal olduğunu hatırlatıyorlar.

Çeviri :Tanya Blagova