Bulgaristan’da yurtlarda yetişen 4000 çocuk ve genç vardır. Yurtları terkeden gençlerin karşılaştıkları en ciddi problemlerden biri ise sosyal entegrasyon, yani topluma bütünleşme sorunudur. Bu gençlere koca dünyada, toplumda kendi yerini bulmak konusunda yardımcı olmayı hedefleyen “Re-Act” derneği, 2010 yılının başında kuruldu. Derneği kuran genç dostlar Maya, Lüben, Bobi, Bogdan, Petır ve Mitko, üniversite eğitimini Batı Avrupa’da tamamlayıp edindikleri yetenekler ve deneyimle ülkedeki sosyal ortamın değişmesine katkıda bulunmak üzere yurda dönmüştür. Bu gençler, desteğin ancak zamanında verildiğinde gerçek destek olduğu fikri etrafında birleşmiş bulunuyorlar .Dernek üyeleri, yetimhanelerde yetişenlere en zor anlarından birinde, reşitlik yaşını tamamlayıp kuruluştan çıkmak zorunda kaldıklarında yardım eli uzatıyorlar.
Yurttan dışarı adım atan kimsesiz gençler, bir sürü sorunla yüz yüze gelmiş oluyorlar. Yaşayacak yer bulmak, iş güç edinmek, tek sözle hayatını ve geleceğini kurmak, sıfırdan başlıyor onlar için.
“Bu insanların yaşadıkları ilk sorun, normal aile ortamının eksikliği ve toplumdan destek almamalarıdır, diyor Lüben Georgiev. Bu çocuklar, aile içinde büyüyen, sevgi ve şevkatle yetiştirilen çocuklara göre çok daha elverişsiz koşullar içinde bulundukları için gelişim açısından engellenmiş oluyorlar. Dolayısıyla kuruluştan çıktıklarında karşılaştıkları esas sorun, somut yeteneklerin eksikliğidir, çoğu durumda onlarda geleceklerine dair vizyon sahibi olmayıp bireyller olarak ne yönde gelişmeleri gerektiğinden de habersizdir. İşte “Re-Act” derneği tam bu konuda devreye giriyor. Yaptığımız şey aslında bu gençlere çevredekilerle nasıl iletişim kuracaklarını öğretmek ve özgüvenlerini artırmaktır”.
Derneğin projeleri, kimsesiz çocuk ve gençlerin zihinsel ve sosyal ihtiyaçları ve ilgilerine, psikolojik sorunlarına karşılık veriyor, hayatta ve iş hayatında sahip oldukları imkanları artırıyorlar. Hem gençlere, hem kuruluşlarda çalışan personele toplu eğitim programları uygulanıyor.
“Şu anda yurtta yetişen bir gençle çalışıyoruz. Son 3 ay içinde kendisini Sofya’ya, ailevi türden geçici konaklama merkezine yerleştirdik, adapte olması ve geçimini sağlaması için iş bulduk. Şimdi de kiraya çıkacak. Sorun budur ki yurtlarda büyüyenler, yeni ortama ayak uydurmakta zorlanıyorlar ve onların gerçek hayata geçiş dönemi, acılı bir süreç olabiliyor. Bizim kuruluşlarda yetişen çocuklara profesyonel eğitim kurslarının verilmesini içeren bir girişimimiz var. Programa aşçılık kursu, inşaat ve boyacılık kursu ve zanaat kursları dahil edildi. Şubat ayında ise gazetecilik eğitimi de verilmeye başlayacak. Yani gençlere dünyanın rengarenk olduğunu, kendilerine birçok seçenek sunduğunu göstererek ve onlara temel yetenekler edindirmek amacını güdüyoruz, diyor “”Re-act” derneğinden Lüben Georgiev ve sözlerine son verirken şunu da paylaşıyor: Her birimiz, dostlarımız ve ortaklarımız büyük istekle çalıştığı için projelerimiz başarılı oluyorlar. Hiç bir şey yapmadan duramayız, beklemeyi sevmeyiz ve ülkedeki sosyal sorunların kendiliğinden çözüleceğine, sivil toplumun ve insanlığın yoktan doğacağına da kesinlikle inanmayız”.
Çeviri: Tanya Blagova
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak. Avrupa’da kapsamı bir araştırmayla her ülke kendi halkına has referans genetik kodu..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar, Meclis’teki tiyatroyu ve siyasette üstünlük kavgalarını izlemeyi bırakıp Velingrad’lı bay..
Almanya’nın Stuttart şehri merkezli Bulgar Kültürü Derneği, kuruluşunun 20. yıldönümünü “20 Yıldır Martenista” konulu konserle kutluyor . BTA’nın haberine göre resmi etkinlik, 7 Aralık günün Almanya saati ile saat 17:00’de başlayacak. Konsere..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar,..
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak...