2014 yılında Bulgaristan’ın bağımsızlığını savunan ve ülke için çok güç dönemde egemenlik savaşı yürüten Çar Samuil’in ölümünün 1000. yılı doluyor. Samuil, Sofya’da Sredet valisi olan Nikola’nın oğludur.
Sofya Üniversitesi Tarih Fakültesi eüitim görevlisi doç.Georgi Nikolov, çar Samuil’i anlattı: “Samuil’in dönemi Bizans ile bitmek bilmeyen savaşlarla doludur. Bu uzun süren savaş 968 yılında başlar. Bulgar çarlığı bu dönemde büyük bir düşüş yaşar, insan ve mal, mülk açısından bu savaş Bulgarları güçsüz kılar. Bizans ise, Anadolu’dan Balkanlara, İtalya’ya kadar uzanan topraklara sahiptir. Bulgar çarlığın merkezi zamanla Veliki Preslav ve Pliska’dan çıkarak, Ohri çevresindeki Güneybatı Bulgar topraklarına değişir”.
Samuil’in figürü nasıl değerlendirilebilir? Bir kahraman mıdır, yoksa trajik bir şahıs olarak mı ele alınmalıdır? İşte tarihçinin cevabı: “Kaynakçalara bakacak olursak, dur, durak bilmeyen, çok aktif, istirahat nedir bilmeyen bir adam olduğunu görüyoruz. Samuil devamlı savaşır, devamlı çatışma dönemindedir ve ordusu da her zaman seferber konumda kalır.
Öte yandan onun şahsi trajedisi de tarih kitaplarında bugüne dek hatırlanır. Samuil 15 binlik ordusunun esarettemn geri dönüşüne şahit olur. Tüm askerlerin gözleri oyulmuştur. Gözleri çıkarılmış askerlere yol göstermek için sadece yüz askerin birer gözü bırakılmış.
Bu feci trajediden dolayı Bizans imperatoru 2.Vasiliy “Bulgar katili” unvanını alır. 15 binlik ordusundan gözleri çıkartılmış askerler karşısında Samuil büyük ihtimalle kalp krizi geçirir ve birkaç gün sonra ölür.
Sasmuil’in vefatından dört yıl sonra Bulgaristan işgal eidlir. Çar Samuil 40 yıl boyunca Bulgar Çarlığını muhafaza etmiş bir askeri kumandan olarak tarihte kalacaktır”.
Samuil 6 Ekim 1014 yılında vefat eder. 1000. ölüm yıldönümünde “10. asır sonu ve 11. asır sonunda Avrupa’nın Güneydoğusunda tarih ve kültür” konulu uluslararası konferans düzenlenecek.
Avrupa ve Amerika’dan 14 ülkeden bilim adamları katılacak. Prof. Vasilka Tıpkova-Zaimova’nın kitabı yayınlanacak, prof. Kazimir Popkonstantinov ve prof. Anna Mariya Totomanova da Samuil döneminden Kiril yazıtları incelenecek. Başkentin birçok müzesinde de sergiler düzenlenecek.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
Müslümanın hayatında caminin eşsiz bir yeri vardır. Zira cami, Müslümanları bir araya getirerek ibadet ettikleri kutsal mekândır. Allah’ın adını anmak amacıyla inananlarca inşa edilen camiler, başta Allah’ı zikretme, namaz kılma ve ibadet etme yeri..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN! Yine rûz-ı visâlinden dem vurdu bâd-ı subh ey dil Kul oldun nice yıllardır bugün ‘îd erdi kurbân ol Şair der ki: Ey gönül, sabah yeli yine senin kavuşma gününden dem vurup söz etti. Nice yıllardır kul oldun, bugün ise..
Müslümanın hayatında caminin eşsiz bir yeri vardır. Zira cami, Müslümanları bir araya getirerek ibadet ettikleri kutsal mekândır. Allah’ın adını anmak..