Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Krayova Anlaşması ve Güney Dobruca’ın Bulgaristan’a iade edilmesi

7
Photo: dnevnik.bg

Bu haftaki “80 yıl 80 haftada” dizimizde Bulgaristan Radyosu’ndan canlı olarak yayınlanan ilk röportajı anlatacağız. Söz konusu ilk röportajda 1940 yılını ve ülke için çok önemli bir olaya anlatacağız- Güney Dobruca’nın Bulgaristan Çarlığına iade edilmesini.

“Altın Dobruca topraklarına bizim savaş tanklarımız-araçlarımız gururlu ve müthiş bir şekilde giriyorlar. Halk, inanılmaz bir coşku içersinde sevinçle el sallıyor. Yavaş yavaş ilerleyen bu dev çelik makineler inanılmaz ve görkemli bir manzara oluşturuyor. Halk onun neşeli marşını nefeslerini tutarak izliyor.

Değerli dinleyiciler, bugün size özgürlüğüne yeni kavuşan Dobruca’dan son röportajımızı sunduk. 15 günden fazla zaman zarfında düzenlenen neşeli geçit törenleri, Dobruca’nın Birinci Bulgar Çarlığının temellerinin atıldığı kutsal bir Bulgaristan toprağı oldğunu gösteriyor. Dobruca, her zaman Bulgar milletinin salıncağı olmuş ve olmaya devam edecektir ve burada atılan her adım geçmiş şanlı tarihimizin, bizim canlılığımızın ve aydın geleceğimizin izlerini taşıyor. Dobruca’da sadece bizim kuzey güvenliğimizin garantisi değil aynı zmanada da milli gücün temelleri yatıyor.”

7 Eylül 1940 yılında Kraiova’da imzalanan anlaşma gereğince Bulgaristan, Güney Dobruca’yı Romanya’dan geri alıyor.

1877-1878 yılından sonra ortaya atılan sözüm ona Dobruca sorunu ne anlam taşıyor?  O zaman Rusya, Paris Anlaşması gereğince, elinden alınan Güney Besarabya bölgesi karşılığında Romanya’ya Kuzey Dobruca’nın verilmesini teklif ediyor. Romanya bu teklifi reddediyor. Neden, ceoğrafi, ekonomik ve tarih açısından başta Bulgarların, Türklerin ve Tatarların yaşadığı Dobruca, Bulgaristan ile Romanya arasında anlaşmazlık sahasına dönüşmesin diye. Buna rağmen Berlin Anlaşması gereğince Bulgaristan, komşuların yararına, küçülüyor.Romanya, Balkan Savaşından bazı çıkarlar sağlıyor. Müttefikler Savaşı sırasında, Bulgar ordusu, eski müttefikleri karşısında çatışırken, Romanya ordusu Bulgaristan topraklarını işgal ediyor. Romanya, 1940 yılına kadar burada hükümlüğünü sürdürüyor.

Ancak Neuilly Anlaşması'nın  revize edildiği 1938 Selanik Anlaşması yükümlülüklerine göre, elden giden toprakların geri alınması imkanı sağlanıyor. 2. Dünya Savaşının patlak vermesiyle Dobruca konusu, Avrupa’daki dış politik duruma göre değişiyor. 1940 yılı kader yılı oluyor. Almanya, Batı Cephede  saldırıya geçiyor. Almanya ve İtalya’nın saldırıya geçtiği 7 Eylül 1940 tarihi sonucu Krayova Anlaşması imzalanıyor. Anlaşma gereğince Güney Dobruca Bulgaristan’a iade ediliyor.

Böylece  1878 Berlin Anlaşması tarafından belirlenen sınırlar eski halini alıyor. Eşit sayıda Güney Dobruca’dan Romanyalı, Kuzey Bulgaristan’dan ise Bulgarlar değişime tabii tutuluyor. Bu değişim 3 ay zarfında getrçekleşmeli. Kuzey Dobruca’dan Bulgar göçmenleri taşıyabilecekleri kadar eşya alabiliyor, fakat altın alamıyorlar. 1940 yılında kamyon ve at arabaları, Güney Dobruca’da yavaş yavaş ilerlerken kucağında bebekleriyle ağlayan kadınları indiriyorlar. Bulgar aillerinin birçoğunda ne ev eşyası, ne battiniye, hiç birşey yok. Fakat yoksulluk içinde geçen 2-3  yıl sonra çalışkan Kuzey’den gelen Dobrucalılar, ayaklarına sağlam basıyorlar.

Bulgaristan devleti, Güney Dobruca’daki Romen mülkiyeti karşılığında 1 milyar lei ödemek zorunda kalıyor. 21 Eylül günü Dobruca halkı çoşkulu bir şekilde Bulgar ordusunu karşılıyor.

“Güney Dobruca’nın iade edilmesi, Bulgar diplomasisinin ve özellikle de Çar 3. Boris’in büyük bir başarısı olarak kabul ediliyor. Savaş sırasında Bulgaristan, bir damla kan dökülmeden barışçıl yollardan tüm topraklarına geri almayı başarıyor. 2. Dünya Savaşı sonrası, Güney Dobruca’nın Bulgaristan topraklarına katılması bir başarıdır, Vardar  ve Ege Makedonya ile Batı Tarkya bölgelerine nazaran.

Çeviri: Şevkiye Çakır

Fotoğraf: arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15