Dünya Voleybol Şampiyonasında ev sahibi ülke Polonya haklı olarak dünya şampiyonu oldu. Bulgaristan Milli Voleybol takımı da bu üç haftalık maratonun katılmıcılarından biriydı. Maalesef takımımızdan olumlu haberler gelmedi. Bulgar Voleybol takımının 14. sırada yer alması, ülkemizde profesyonel sporun geleceği hakkında ciddi düşüncelere yol açtı.
Aslında Bulgaristan’ın Polonya’daki hayal kırıklığına neden olan katılımı, beklentileri karşıladı. Ve kimsenin bu olaydan trajedi yaratması aklının ucundan geçmeyecekti, eğer Bulgaristan bu son derece güzel sporda uzun yıllık bir geleneğe sahip olmasaydı. Erkek Voleybol takımı, 2012 Londra Olimpiyatlarında bronz madalyaları kıl payı kaçırdı. Yıllar boyunca Bulgaristan takımı, Dünya Para Liginde favori takımlar arasında yer alıyor. Erkekler takımı, Bulgaristan’da birçok gence, voleybolu sevmek için ilham kaynağı oldu ve Bulgaristan’da en sevilen ve seyredilen sporlar arasında yer aldı. Ancak başarılar, milli voleybol takımı ile sınırlı kalıp Bulgaristan şampiyonasına yansımadı ve ulusal birinçilik maçları zayıf ve sıkıcı kaldı. Proefsyonel spor kanunlarından az çok anlayanlar, uzun vadeli başarının altında uzun vadeli bir stratejinin ve yeni nesillerle uzun çalışmaların gizlendiğini, biliyor. Erkek voleybolunu vuran kriz, diğer sporları da vurdu. Para yetersizliği bahanesi, artık son derece önemsiz geliyor. Ancak konu burada son bulmuyor.
Kriz durumlarında genelde arkaya dönüp “sosyalizm” zamanındaki durumlarla kıyaslarız. O zamanlarda, 25 yıl öncesi, spor, devlet politikasıydı. Devlet paraları federasyonların cebine su gibi akıyordu, çünkü devlet ve parti liderleri spor başarılarıyla övünmeyi seviyordu. Bugün, 25 yıl sonra, Bulgaristan’da sadece profesyonel sporun değil, aynı zamanda topluma yönelik sporun, hele hele çocuklara yönelik sporun gelişmesi için, uzun vadeli politika yoktur. Spor uzmanları, yıllardır spora destek çıkan sponsorların vergi muafiyetinden yararlanmasını talep ediyorlar. Lakin bu isteklere kulak verilmiyor. Sonuçlar da herkesin gözü önünde. 1988 Seul Olimpiyatlarında Bulgaristan on madalya kazanırken 4.yerde kaldı. Son Londra Olimpiyatlarında ise sporcularımız büyük çabalarla biri gümüş, biri bronz olmak üzere, sadece 2 madalya kazandı.
Uzmanlar, spordaki krize sadece genç yeteneklerinin eksik olmasının değil, aynı zamanda yetenekli antrenörlerin ve federasyonlarının genç umutlarla devamlı çalışmalar yürütülmediğinin neden olduğunu iddia ediyor. Başarılı antrenörlerimiz çoktan yabancı ülkelerin yolunu tutmuş ve yabancı sporcuları, Bulgaristan’ın geleneklere sahip olduğu spor dallarında çalıştırıyorlar. Bu voleybolda olduğu kadar, ritmik jimnastik, halter, hatta futbol için de geçerlidir. Küçük bir Bulgaristan’ın profesyonel sporda lider konumunda olması, kimsenin hoşuna gitmiyor. Ancak, kazanılan başarıları, bilgizlik ve geri görüşlüğünden dolayı kaybetmek hem üzücü hem de hayal kırıcıdır. İçinde yaşadığımız kargaşa anlaşılan sporda da kök salmış.
Çeviri: Şevkiye ÇakırBulgaristan adına Paris Olimpiyat Oyunlarında madalya kazandıran üç şampiyondan biri olan halterci Karlos Nasar Sofya’da büyük bir coşkuyla karşılandı. 20 yaşındaki Bulgar sporcu 2024 Paris O limpiyatları'nda halterde 89 kg'a kadar kategoride..
Bulgaristan futbol efsanesi Hristo Stoichkov , Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino 'nun ekibine katılma davetini kabul etti. Sosyal medya hesabında “FIFA'da çalışma davetini kabul etmek benim..
Paris Olimpiyat Oyunları Atletizm Turnuvası’nda Tihomir Ivanov, yüksek atlama yarışını 8. sırada tamamladı . 30 yaşındaki Bulgar yarışmacı, “Stade de France” stadındaki yarışmanın finalinde 2.27 metra atlayarak sezon için kişisel rekor koydu..