Ocak ayında Bulgar profesyonel bestecilik sanatının babası Emanuil Manolov’un doğumun 155. yılı anılıyor. Hayranlarına bıraktığı en değerli eser “Siromahkinya” adlı bestesidir. Ne yazık ki bu eser bitirilmeden yarıda kalıyor.İvan Vazov’in şiirinden esinlenerek bestelenen eser, bugün de Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun “Altın arşivinde” muhafaza ediliyor. Sinema yönetmeni Georgi Dülgerov eski bir röportajında bu eseri tanıtıyor ve Bulgar sanat dalındaki önemini anlatıyor:
“Emanuil Manolov “Siromahkinya” bestesini, ne maddi imkanlar , ne de bu konuda geleneklerin olduğu bir dönemde yazmıştır. Bütün dünyada opera altın çapını yaşarken, Verdi, Vagner, Mascani gibi isimler sahneleri fethetmişken, bu Bulgar eseri bir çığır atlar. Onun sade, bestekarın kendi hayatından esinlenmiş, basit eser olduğu iddia edilse de, bu etkileyici bir operadır. Ana kahraman Manolov’un annesinde can bulur. Operada, çocukalrı için para aramaya giden bir yoksul anne anlatılıyor.
Emanuil Manolov aynı zamanda güzel sese sahipmiş. Moskova koro kapelasında sanatçı olur. Eğitimine konservatuvarda devam eder. Sırp-Bulgar savaşının patlak vermesiyle eğitimini keser ve mezun olamaz. 1885 yılında akademiyi Bulgaristan’da tamamlar.
Emanuil Manolov yurda geri dönünce, Birinci Sofya Askeri Tümeninde bandoda çalmaya başlar. Kazanlık şehri de biyografisinde önemli yere sahip. Ömrünün son yıllarını bu kentte geçirir. “Altın fon” arşivinden yararlanarak, bestekar ve orkestra şefi Yosko Yosifov’un anlattıklarını aktarıyoruz:
“Halkın kültür ve müziğe susamış olduğu bir dönemde, Emanuil tereddüt içinde kalır. Sanatta yabancı akımlar güçlü olduğu için jangi yolu seçsin diye düşünür. Manolov gerçek bir yurtsever edasıyla doğru yolu folklorda bulur ve yerli müzik geleneğinde temel olarak halk sanatını kullanır. Katkılarından dolayı çok rahat bir şekilde Emanuil Manolov, Bulgar opera sanatının babası ve ilk profesyonel Bulgar bestekarı unvanını alabilir.
Hayatının iki devresini Kazanlık’ta geçirir. 1896’da orada öğretmen olur, daha sonra yine oraya dönerek, 1902 yılı ölümüne kadar Kazanlık’ta yaşar. Ömrünün son üç yılında “Siromahkinya” eserini yazar ve besteler.
XXIII. Şipka Tümeni Koro Şefi olarak Manolov bando orkestrasını ünlü Avrupa eserlerinin icrası için kullanıyor. Sanatının ana dalında koro şarkıları var. Büyük Bulgar folklor uzmanı Elena Stoin , Manolov’un halk şarkılarının bulunması ve yazılmasında etkin rol aldığını söler.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
Yapımcı İgor Markovski’nin “Şarkı söyleyen oyuncular” projesinin 42’nci şarkısı “Otdavna znam” – “Çoktan biliyorum” başlığı ile yayınlandı. Ses sanatçısı Maya Yordanova ve şarkıyı besteleyen Momçil Kolev’in icra ettikleri şarkının düzenlemesi..
Sanat çevrelerinde Tiara adı ile tanınan Teddy Russeva, yaz mevsiminin son günlerinde “Samo Moreto” (Sadece Deniz) adlı yeni parçasını tanıttı . Bu şekilde müzik karyeri bundan sadece 4 yıl önce başlayan genç oyuncu “Burgas ve Deniz” adlı yarışmaya..
Genç ses sanatçısı Todor Gacalov, piyano çalmaya ve şarkı söylemeye başladığı 5 yaşından beri müzikle uğraşıyor. Plovdiv’de müzik okulunda ve Sofya’da müzik akademisinde eğitimini sürdürdü. Küçüklüğünden beri birçok ödül kazandığı farklı yarışmalara..
“ Zaydi, Zaydi, Yasno Slantse ”- Bulgaristan'ın en güzel ebedi halk şarkılarından biridir. En az beş yüzyıl boyunca bir melodi olarak var olduğuna..