Yıl 1986! Bulgar Milli Televizyonunda üç yıllık çekim dönemi ardından, “Rupça’lı Vasko da Gama” dizisi yayınlamaya başlar. Yönetmen Dimitır Petrov, profesyonel olmayan çocuk oyuncularla çalışmakta uzman bir isim olarak tanınıyor. İlk filmi “Kapitanıt” başarıyla karşılandı, ardından Bulgar çocuk filmi tarihine altın harflerle imzasını atan eserler gelir- “Taralejite se rajdat bez bodli- Kirpiler dikensiz doğar”, “S detsa na more” gibi filmler yapılır.
Filmlerde genelde yazar ikilisi Mormarevi kardeşleriyle ortak çalışır. Moritz Yontov ve Marko Stoyçev bu takma ad altında eserlerini yazar.Bu ikiliyi 1953’te Bulgaristan Ulusal Radyosu tanıştırmış olur. Yurtdışı yayınlarında çalışan Moritz ve Marko, iyi bir ikili oluşturur. İlk başta çocuk eserleri yazmayı düşünmezler. Mizah ve hicivle beraber, rejime olan bazı eleştirlilerini ise, çocuk eserlerinin arkasında iğneliyici uslüle eserler yaratmaya başlar. Sosyalist rejimin karanlık taraflarını kapalı bir şekilde ortaya çıkarmak için, çocuk eserlerine saklanır yönetmen ve yazarlar. Örneğin ders odasında öğretmen ve müdürlere “yağ çekmek”, ailelerin parti torpillerini göstermek, seçkin bir liseye gitmek için bağlantılar ve imtiyazlardan yararlanmak gibi konular ön plana çıkarılıyor.
Bütün bu anlattıklarımıza maruz kalıyor dizi kahramanları- Varna okulundan Vasko, Jenya, Fori ve 7 B sınıf öğrencileri. Bundan önce her üçünü de eşsiz ve unutulmaz bir yaz taili bekliyor. İlk aşklar, çılgınlıklar, oyunlar, durmak bilmeyen yarış ve heyecanlarla dolu bir yaz başlıyor. Vasko çok yaramaz, akıllı bir çocuk. Babası ise denizci kaptan. Annesi hamile, o ise ailenin 3. çocuğu. Vasko hem akıllı, hem kurnaz. Varna sokaklarında sağda, solda dolaşıyor, arkadaşı Jenya ile beraber Tinçeto adlı kızın kalbini kazanmak için Fori ile yarışıyor. Jenya ise tombul bir çocuk, yemeyi seviyor. Babası onu sukça sopalıyor. Jenya, yemek dışında, Vasko ile gezip, tozmayı ve ondan yeni, yeni belalar için güç toplamayı seviyor. Film hikayesi, eski bir deniz teknesi üzerinde odaklanır. Vasko ve Jenya delik tekneyi bulur ve onu tamir etmekle meşgul olurlar. Bunun için para alzım, akat para sağlayabilecek tek kişi, Vasko’nun rakibi Fori. İki rakip çocuk arasındaki barış çok az sürüyor. Tekneyi tamir edip, salınca, ne yazık ki tekne batar. Bundan sonra Tinçeto’nun adayı iki çocuk eski kavgalarına yeniden başlar.
Vasko ve Jenya teknedeyken aralarında şöyle konuşur: BNR Altın Fon arşivinde:
- E, ne yapacağız sence bunu?
- Düzene koyacağız, bir boya patlatacağız ona. Biliyorun, delirdiğimi düşünüyorsun.
- Düşünmedin böyle birşey. Ama bu külüstür nasıl olacak, rantsiz bir iş.
- Sen de hep böyle laflar yapıyorsun. Hatta bir motor bile koyabilirz tekneye.
- Amca, bir tekne tamiri kaç para eder?
-Şu tahtayı uzatıver. Tut ve bastır.
Hey, mengemeyi uzat. Mengemeyi ver, bana ne bakıyorsun?
Buyur
-Kimin bu tekne?
-Onun bir amcasının.
-Gelsin, anlaşırız.
-Aşağı yukarı söyle?
-Aşağıda iki yüzlük, yukarıda 3 yüzlüğe çıkabilir.
Vasko tekneyle denize açılamaz, ancak elinde arkadaşı Jenya’nın gitarıyla bir gemiye biner gizlice. Gerçekten denize açılmayı başarır. Küçük çocuğun macerası mutlu sonlanır. Sonra... Sonrasında yaz biter, sonbahar gelir. Vasko, Jenya, Fori tekrar okula başlar ve yaz hatıraları geçmişte kalır.
Bu dizi oyuncu İvan Laskin’in ilk rolü olur. Çocuklar arasında o zaman oyunculuğa başlayıp, halen oyuncu olan tek isimdir İvan Laskin.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Bulgaristan Prag baharı yaşamadı, Kadife devrimi yoktu, Dayanışma hareketi, Havel ve Valensa çapında sosyalizme karşı çıkan ve savaşan adamları da olmadı. Bunun esas nedenlerinden biri halk psikolojisinde gizli belki de ve 9 Eylül 1944 tarihinde..
-‘30 yıldan fazla neredeydin? ’ diye sordular. -Balinanın içindeydim. Hepiniz gördünüz, hepiniz biliyorsunuz, kasten soruyorsunuz bunu. 30 yılı balinanın midesinde nasıl geçirdin? bana sordular. -Bunu da biliyorsunuz- kumarcı..
„Avrupa Birliği mi? Benim tavsiyem: onu hemen kapatın“. Bu sözler korkutucu gelebilir, hele hele Margaret Thatcher tarafından söylenmiş ise ve „Devlet adamı sanatı“ isimli kitabında yer aldıysa. 20.asrın 80`li yıllarında „Demir leydi“ olarak bilinen..