Bulgar bas ses sanatçısı Martin Tsonev, yurtiçindeki sahnede büyük bir rağbet görüyor. Yurtdışında ilk performansından yıllar sonra Martin Tsonev, Bulgaristan’a davet edildi ve artık beş sezon boyunca farklı rollerde Sofya Operası’nda şarkı söylüyor. İşte Martin Tsonev müzik yolu hakkında neler anlatıyor:
“Ben Ruse şehrinde dünyaya geldim. Babam Stoil Tsonev, uzun yıllar Ruse Operası’nda baş korepetitördü. Orada aralarında Şostakoviç’in de bulunduğu dünyaca ünlü kişilerle çalışmıştır. Küçüklüğümden beri provalarda hazır bulundum. Tabii piyano derslerine başladım, arkasından gitara tutuldum. Orta eğitimimi iç tasarım alanında gördüm. Ama Sofya’daki Milli Müzik Akademisi’nde bütün erkek adaylar arasında birinci olarak kabul edildikten sonra yolumun bu olacağına karar verdim.
Sofya’daki Akedemi’de okuduktan sonra Avusturya’nın Grazşehrindeki Sanatlar Üniversitesi’nin Opera Ekolü için bir burs kazandım. Arkasından Amsterdam’daki Uluslararası Opera Ekolü’nden de davet edildim. Orada “Columbia Records”un müdürü bana “Oğlan, boğazında Rolls-Royce var” dedi. Ama ben biliyordum ki bu yeterli değildir. İlk performansım, 27 yaşımdayken “Attila” operasındaydı. Yurtdışında okurken artık on rolüm vardı.”
Martin Tsonev, Bulgaristan ile Almanya arasında sahne performanslarını paylaşıyor. Kendisi, Bonn şehrindeki Opera tiyatrosunda solisttir, ama bunun yanı sıra İtalya, Fransa, İspanya, Almanya ve Hollanda’da da konserler veriyor. Martin Tsonev Bonn şehrinde yaşıyor ve kendisine göre bu şehir doğduğu Ruse şehrini andırıyor.
2010 yılında Bulgar bas ses sanatçısı Sofya Operası’nın sahnesinde de ilk performansını gerçekleştirdi. Opera’nın Müdürü Plamen Kartalov, kendisini Vagner’in “Prıstenıt Na Nibelungite” /Nibelung Yüzüğü/ operasındaki Votan rolü için davet etti. İşte Martin Tsonev, Sofya Operası’nın Eylül ayındaki konserleri için neler anlatıyor:
“Almanya’ya bir Alman operasıyla, hem de en zor olanıyla, yani “Nibelung Yüzüğü” ile gitmek, Plamen Kartalov’un bir hayaliydi. Bu operada daha çok şarkı söyleyen aktörüz. Bu yüzden her söylenen söz, her detay, her renk çok önemlidir.
Almanya’daki turneden önce Martin Tsonev, bas ses sanatçılarının hayal rolü olan Boris Godunov’un rolünü yeniden üstlenecek. Sofya’daki “Az. Aleksandır Nevski” katedrali önündeki büyük açık hava konserinden sonra aynı opera, 31 Temmuz ve 1 Ağustos tarihlerinde Veliko Tırnovo’daki Tsarevets tepesinde de oynanacaktır.
Çeviri: Rayna İvanova
Foto: arşivHer zaman rengarenk olan Preya, yeni single parçası “ Her Gün ” ile yine dikkatleri üzerine çekmeyi başardı . Şarkı, Preya’ya has el yazısının yanı sıra, çok kişisel bir hikayeye dayanan mesaj içeriyor. Preya, uzun süredir birliktelik yaşadığı ve..
Yorukmak nedir bilmeyen Roberto Nikolov – Robi, bu baharda “Dvamata” albümünü tanıttıktan sonra, yeni bir parça daha yaptı. “ Tiho ” (Sessizce) adlı şarkıda sosyal öneme sahip bir konu ele alınıyor . Aşkın ve yanındaki kişinin ne kadar değerli..
12 hafta boyunca en çok çalınan Bulgar şarkısı olan “Lyubov kato nebe” (Gökyüzü gibi aşk) şarkısının başarısından sonra Miro şimdi de “Nejen” (Şevkatli) adlı yeni single parçasını beğeniye sunuyor . Sürpriz iş birliği nin eseri olan..
Farklı nesillere mensup iki ses sanatçısı sürpriz bir düet te birleşti. “Zaedno” (Birlikte) şarkısını birlikte söyleyen Orlin Goranov ve Paola’nın..
New York doğumlu dünyaca ünlü opera sanatçısı Maria Callas’ın “Ya sanatçı doğarsınız, ya da hiç sanatçı olamazsınız” sözlerinin gerçekliği..