25 Ekim’de yapılacak yerel seçimler öncesinde seçim kampanyası yarılandı. Seçimlerde partilerin ve adayların mesajı yanında, medyanın onları aktarması ve basının yaklaşımı da büyük rol oynuyor. Dört hafta süren seçim kampanyası, medya açısından da belli kurallar çerçevesinde ele alınıyor. O kadar önemli ki, köylüler için hasat ne ise, basın için seçimler de bu nitelikleri taşıyor. Parti merkezleri keselerini açıyor ve medyalara kendi seçim programlarını, seçim girişimlerini satmak için yarışa giriyor. Basın da bu cazip tekliflere pek “hayır” demiyor, mali durumunu düzenlemek için bir fırsat gözüyle bakıyor.
Basının incelen ceplerini doldurmak için, AB üyesi demokratik ülkeye yakışmayan bazı tatsız durumlar da ortaya çıkıyor. Demokrasiyi Araştırma Merkezi’nin “Konrad Adenauer” Vakfının Medya Programı desteğiyle yaptığı araştırma bu sonuçlara vardı.
Yerel seçimler arifesinde yayınlanan raporda “Bölgelere göre normal çalışan medyaların eksikliği, çok yıkıcı sonuçlara yol açan bir kritik süreçtir” denildi. Sofya dışında diğer bölgelerden 179 yerel medya mensubu gazeteci ankete katıldı ve işlerine politik veya ekonomik baskı yapıldığını itiraf etti. Büyük şehirlerde tarafsız ve bağımsız medya eksikliği, toplumsal ve ekonomik hayatı olumsuz etkileyen bir olgu. Bölgesel medyaların büyük kısmı, sahipleri hakkında bilgi vermiyor. “Konrad Adenauer” Vakfının Medya Programı koordinatörü ChristianSpahr bir soruna daha işaret etti:
“Bizim araştırmalarımız ücretli röportaj ile seçim konulu redaksiyon makalesinin ayırt edilmediğini gösterdi. Bulgaristan’da medyaların finansmanı açık değil, bu da uzun süredir ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Politikacılar ve medyalar bu yönde irade ve ortak çabaya sahip olmalıdır. Problemin köşe taşı madyanın kendi kendini düzenlemesinde saklıdır”.
Devamlı maddi sıkıntıda olan medya, baskıya maruz kalıyor, üstü kapalı bu olaylara göz yumuyor ve redaksiyon makalaesi görünümünde ücretli haberler yayınlamak zorunda kalıyor. Bu yalan ve aldatmaca okur ve izleyicilerin gözünden kaçmıyor. Her altı vatandaştan biri Bulgaristan’da basın yayını siyasi veya ekonomik objelere bağımlı olduğunu düşünüyor. En çok yazılı basın için bu bağımlılık geçerli. İnsanların tepkisi çok basit, gazete almaktan vazgeçiyorlar. Bu bağlar sayesinde yerel yönetim, kendine medya konforu yaratıyor, seçim kampanyasında kendi sesini istediği gibi yükseltiyor.
Seçim kampanyasında aslında haberlerin üçte biri ücretli yayınlar. Yani gizli parti reklamı söz konusu. Yasaya göre, buna benzer haberler “ücretli haber” yazısıyla belirlenmeli, fakat böyle bir haberin reklam olacağına ihtimal vererek, okur sayısı azalıyor. O yüzden gazeteci haberi ve ödenmiş parti propagandası arasındaki sınır inceliyor ve böylece birbirine karışıyor. Okur ve izleyici de fazlasını beklemiyor. Buna alışmış gibi görünüyor. Seçim kampanyalarında medyanın elde ettiği paralar, seçim haberleri satışı bütçelerini belki de kurtarıyor, fakat uzun vadede onlar en kıymetli kozu- okur ve izleyicinin güvenini kaybediyor.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..
Hristiyanlar’ın İsa’nın Doğumunu kutladıkları Noel yortusunda Hristiyan olan dinleyicilerimize en içten sağlık ve mutluluk, barış ve refah temennilerimizi sunuyoruz!
BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor. 24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..