Giuseppe Verdi bir mektubunda şöyle yazdı: 'Sessanatçısına şarkı söylemeyi öğretmeyen. Bir şeytan varsa sırtında o işi bilir'. Bu sözler bir nevi udünya sahnelerini Verdi'nin müziği ile fethetmiş olan Bulgar opera divasıGena Dimitrova için söylenmiş.
Gena Dimitrova'nın doğduğu evi gören opera dekoru diye düşünebilir. Sağdan soldan geçen dar sokak bir tepeye götürür. Çocukluk yıllarında Gena Beglejköyünün okul korosuna katılır ve bütün köy bayram ve şenliklerinde yer alır. Yeteneğine ve müzik sevdasına rağmen babasıbu alandaki uğraşılarına karşı çıkar. Bundan dolayı 1959 yılında liseyi bitirince Gena, Pleven şehrinde Tıp Üniversitesine aday olur. İmtihanlardan sonra Sofya'ya kızkardeşinin yanına misafirliğe gider ve bu sırada Konservatuvar sınavlarına da katılır.
Müzik eğitimi yok ama yeteneği çok, kısmeti de var. Müzikpedagogu Hristo Brımbarov'un sınıfına girer. Brımbarov 'Böyle bir ses 100 yılda bir doğar'der.Gena Dimitrova Sofya Operasında çalışmaya başladığı zaman da Brımbarov ile çalışmaya devam eder. Gena Dimitrova konservatuvar yıllarını anlatıyor:
Türkçesi: Müjgan Baharova
Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..
‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..
“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..