Vincent ve Maria Gayo’nun çikolatası, birkaç yıl içinde bio çikolata severlerinin beğenisini kazandı. Noel’in arifesinde Plovdiv’te bulunan küçük çikolata atölyesinin kapısını çaldık.
Ülkemizde kimyasal katkı içermeyen ve “adil ticaret” markasını taşıyan el işi çikolata üreticilerinin sayısı çok azdır. Noel yaklaşırken bol sipariş geliyor, küçük işletme talebi karşılamakta zorlanıyor.
Vincent’e Bulgaristan’da çikolata işine neden giriştiğini sorduk:
“Venezuela’ya yaptığımız bir yolculuk sırasında kakaonun aslında marketlerde kutular içinde satılan şeyden farklı olduğuna ikna olduk. Kendi işimizi kurmak isteyince işe gidip gelmektense her ikimize heyecan veren bir şey yapmaya karar verdik. Böylece çikolata yapma fikri doğal olarak aklımıza geldi diyor Vensan ve kendi işini başlatmak konusunda tereddüt edenleri cesarelendiriyor:
“Yapılması gereken neyse hepsini yaptık ve beklentilerimizin aksine iş başlatmanın aslında böylesine zor bir şey olmadığını gördük.
Atölyesinden çikolatayı farklı kılan nedir sorusu üzerine Vincent’in cevabı şöyle oldu:
"Çikolatamızı farklı kılan biziz. Bu işi Fransa ve İtalya’da çalışan ustalardan öğrendik ve onlardan esinlendik. Bizim konseptimiz temiz çikolatadan yanadır”.
Temiz derken de sadece hammaddeyi kastetmiyoruz. Sadece gerekli sertifikaları bulunan küçük plantasyonlarla çalışıyoruz.
Küçük bir üretici çok uluslu büyük şirketlerle rekabet etmeyi nasıl başarıyor sorusu üzerine ise Vincent şu cevabı verdi:
Net bir vizyon ve yaklaşım olunca piyasada konum edinmek sorun değil. Bizim rakibimiz sanayidir. Örneğin marketlerde soya lesitini ve sentetik vanilya içermeyen, kalite ve menşe garantili çikolata arayacak olursanız, Bulgaristan’da bu tür çikolatanın tek üreticisi bizim olduğumuzu görürsünüz.
Marka uluslararası bir ansiklopediye dahil edilince Maria ve Vincent, diğer devletlerden de sipariş almaya başladılar. Fakat çift, işini çok fazla büyütmek istemiyor, çünkü ikisi de büyük değer verdikleri boş zamanlarına, arkadaşlarına ve müziğe vakit ayırabilmek istiyorlar.
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Tanya Blagova
Bulgaristan’ın kuzeybatısında, Tuna nehri kıyısında yer alan güzel bir şehir olan Vidin, Osmanlı döneminden kalan mimari eserlerle dikkat çelmektedir . Zira bu dönemde Bulgaristan'da camiler, mescitler, tekkeler, türbeler, konaklar gibi birçok dini ve..
Arjantin'in Buenos Aires eyaletindeki Berisso şehrinde bulunan “İvan Vazov”, Bulgar Kültür Derneği 16 Ağustos 2025 tarihinde kuruluşunun 70. yılını kutlayacak. Kutlama, Bulgar derneğinin Montevideo Caddesi No:1789 adresindeki binasında..
Roma döneminde Serdika adı verilen şehir 4.yy. başlarında sağlam duvarlarla çevrili bir kale idi. 809 yılında Bulgar hanı Krum tarafından ele geçirildiğinde bu özelliğini korudu ve Sredets adı altında önemli bir stratejik idare merkezi..