Bir türlü ardı kesilmeyen ve Balkanlar üzerinden Batı Avrupa’ya giden mülteci dalgası, gazetelerin manşetlerine oturmuş görünüyor. Artı, mülteci akını AB’ye meydan okumaya devam ediyor, ki AB’ndeki görüşler bu konuda hayli farklı görüşleri barındırmaktır.Mülteci konusu, Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’ın Sofya ziyaretinde Bulgaristan İçişleri bakanı ve Başbakan yardımcısı Rumyana Bıçvarova ile görüşmelerin odak noktasındaydı.
Geçtiğimiz hafta Avusturya hükümeti, Almanya’nın Bavyera eyaletinin geçen sonbahardan itibaren dile getirdiği şeyi yaptı ve mületcilere yönelik üst sınırının uygulanması talebinde bulundu. Bilindiği üzere, Fedaral Almanya şansölyesi Angela Merkel ise bu fikri desteklemiyor. Fakat Köln şehrinde yeni yıl gecesi meydana gelen olayların ardından mülteci konusu, Almanya koalisyon hükümetine de meydan okuyor.
Joachim Herrmann BNR’ye verdiği demeçte şunları paylaştı:“Bu konu bizim için çok önemli ve işte bundan dolayı Sofya’da bu görüşmeleri yürüttüm. Ortak karar alalım ve bizim için sürpriz olan adımların atılmasına izin vermeyelim, diye. Avusturya’nın kararı, doğru yolda da olsa, sürpriz bir karardı. Bence, herkes yeni ve daha sıkı kararların alınmasından yana. Buna benzer sıkı kararlar alınırken her zaman bir geçiş süreci yaşanıyor ve bu durumda mülteci yığını ihtimalini de dışlamamalıyız. Bu süreç, mesajımızın miltecilere ulaşıncaya kadar sürecek. Bu mesaj da “Avrupa yollarına düşmeyin!” çağrısından ibaret.”
Çekya, Bulgaristan ve Makedonya’nın mülteci dalgası önünde tampon bölgesi konumuna dönüşmesi teklifini nasıl değerdiriyorsunuz, sorusu üzerine İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova şu cevabı verdi:“Şu ana kadar bu teklifi ve bu fikri ele almadık ve bunun gerçekleşmesi için yeterince mantıklı gerekçe görmüyorum”
Bavyera İçişleri Bakanının Sofya ziyaretine Bulgaristan ile Bavyera arasında polis işbirliği anlaşmasının imzalanması neden oldu. Fakat Bakan Bıçvarova’ya göre, görüşmelerde başka bir konu da ağır basmıştır:
“Avrupa’daki mülteci dalgası ve teröre karşı mücadele gibi günümüz sorunları arasında Almanya partnerlerimizle tecrübe değişimi çok önemli. Ülkelerimizin mülteci dalgasının yarattığı sorunlara çözüm aramakta bizim katılımımızın son derece faal olması gerektiğini düşünüyorum. “
Anlaşılan bu konuda Bulgaristan ile Bavyera arasında fikir ayrılığı yok?
Bu soruya Baverya İçişleri Bakanı Joachim Herrmann şöyle cevap verdi:“Bunu açıkça belirtmek istiyorum – stratejimizin amacı Bulgaristan’ı zora sokmak değildir. Bulgaristan İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova’ya özellikle AB’nin Türkiye ile dış sınırının iyi korunmasından dolayı teşekkür ettim. Burada aslında Ortadoğu ve Afrika’ya açık bir sinyalin gönderilmesi söz konusudur ve bu da Avrupa’ya giden bu sınırsız dalga günün birinde kesilmeli.”
Mülteci konusu, aslında AB ülkeleri arasında başka hiç bir konunun olmadığı kadar görüş farklılıklarına neden oluyor. Schengen bölgesinden birçok ülke tekrar sınır kontrolünü uygulamaya soktu. Diğerleri duvarlar ördü. Fakat mültecilere uygulanan kota sınırlamasından dolayı bu aslında uygulanmıyor. Tüm Avrupa genelinde milliyetçiliğin baş kaldırmasına rağmen Joachim Herrmann mülteci konusuna ortak Avrupa çözümünün getirilmesi çağrısnda bulundu:
“Bunu çok açık bir şekilde anlamamız gerekiyor. Hepimiz tek ve güçlü bir Avrupa’dan yanayız. Birisi bu konuya tek başına çözüm getireceğini düşünüyorsa-yanılıyor. Global duruma bir göz atın – Rusya’da, Çin’de durum, yeni dünya güçlerinin etkisi artıyor. Bu bağlamda sadece ve sadece birleşik ve güçlü bir Avrupa olarak başarılı olabiliriz".
Çeviri: Şevkiye Çakır
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..