Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Avrupa Birliği ve Ankara ekonomide yeni niş yarattılar – göçmen ticareti

Ankara ve Brüksel sığınmacılarla ilgili yapılan anlaşmadan sonra el tokuşturdular, ancak bunun doğuracağı uzun vadeli sonuçları ve bu sonuçlara kimin katlanmak zorunda kalacağı konusu açıklık kazanmadı.
Photo: EPA/BGNES

Pazarlık bundan dört gün önce, Cuma günü bitti. Brüksel ve Ankara, göçmen ticaretininin başlaması konusunda anlaştılar. Ülkemiz Bulgaristan da AB üyesi bir ülke olarak şemada yer alıyor. Bazı gözlemciler yapılan pazarlığı ahlaksız olarak değerlendirdiler. Onlar muhtemelen gerçekten uzak değil. Kesin olan bir şey vardır, o da 18 Mart gününden sonra Avrupa Birliğinin artık aynı Avrupa Birliği olmadığıdır.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan anlaşma nedir? Öncelikle dünden itibaren Yunanistan, Yunan adalarına varan yasa dışı göçmenleri Türkiye’ye geri gönderebilmektedir. Geri gönderilen her kişi için AB, Türkiye’den birer yasal sığınmacıyı kabul edecek. Birliğe kabul edilecek sığınmacıların azami sayısı 72 bin olacak ve onlar üye ülkelere dağıtılacak. Yapılan anlaşmanın ikinci unsuru da Türkiye’de kurulan kamplara yerleştirilen sığınmacılara gerekli hizmetlerin verilmesi için AB’nin Türkiye’ye 3 milyar avro tutarında yardım sağlamasıdır. Bu para tükendiğinde AB, 2018 yılının sonuna kadar diğer 3 milyar avronun ödenmesini hazırlama yükümlülüğünü üstlendi. Üçüncüsü ise Nisan ayında Türkiye’nin AB’ye katılması müzakerelerinde bütçeye ilişkin 33. faslın açılması ve Haziran ayının sonuna kadar Türk vatandaşlarına AB içinde vizesiz seyahat imkanının sağlanmasıdır.

Ankara, yürütmekte olduğu iç politika ile AB’ye üyelik kriterlerinden gitgide uzaklaşmakta olduğunu çok iyi biliyor. Fransa’nın uyguladığı vetonun giderilmesinin ardından yeni müzakere faslının açılması, hiçbirşey demek değildir. Ankara ayrıca vizelerin kaldırılması için daha 35 kriterin karşılanması gerektiğinin ve bunun hem zaman alıcı olduğu hem iyi niyet gerektirdiğinin de bilincindedir. Yasadışı göçmenlerin Yunan adalarından Türkiye’ye geri gönderilmesi ise aslında sorun değil. Sayılı saatleri içinde verilecek bir tezkere ile yasadışı olan herkes yasal hale gelerek resmi yoldan Avrupa Birliğine gönderilebilecek.

Sonuçta asıl meselenin para olduğu ortadadır. Ankara istediğini elde etti ve Türkiye topraklarına yerleştirilen 2 milyon 700 bin sığınmacıya karşı Avrupalı vergi mükelleflerinden 6 milyar avro alacak. Bu arada Brüksel’in ödemelerin bu altı milyar avro ile biteceği konusunda yanılmaması gerekiyor. Bu kamplar artık “üretim aracı” haline gelmiş bulunuyor. Burada üretilen “mal”, yani sığınmacıların Batı Avrupa’ya salınabilecekleri tehdidi, gelecekte de piyasaya sürülecek.

Brüksel’de Türkiye ile yapılan pazarlığın ikinci turunda Bulgaristan Başbakan Boyko Borisov tarafından temsil edildi. 7 Mart’ta yapılan birinci turun ardından

Borisov, Brüksel’e mektup göndererek Türkiye’ye sadece Yunan adalarından değil, Türkiye’nin Bulgaristan’la olan sınırından da yasadışı göçmenlerin Türkiye’ye iade edilmesinde ısrar etti. Bu talep, anlaşmada aslında yer almadı, fakat Borisov ne kızdı ne de veto uyguladı. Bulgaristan’ı teskin etmek için Ankara’nın Bulgaristan’a doğru yeni göç güzergahlarının açılmasına müsaade etmemesi konusunda anlaşma yapıldı. Tusk ve Davutoğlu tokalaştıktan sonra Bulgaristan Başbakanı görüşme çıkışı gazetecilere açıklama yapmadı.

Göçmen “ticaretinde” Sofya’nın parasal katkısı, 5 milyon 900 bin avro olmak üzere ödenecek milyarlarca avroya kıyasla mütevazi görünüyor. Ancak bu para tutarının önümüzdeki 1-2 yılda üçe katlanacağı tahmin ediliyor. Bulgaristan’ın kota ilkesi itibari ile kabul edeceği sığımacıların sayısı ise 1200. Türkiye’nin Bulgaristan’la olan sınırına doğru göç akınına müsaade etmemesi vaadine gelince ise Sofya ordunun ve sınır polisinin hudutta kalacağını teyit etti, çünkü Başbakan Borisov’un açıkladığı üzere sınırdaki süreçlerin kontrol altına alınması imkansızdır.

18 Mart 2016’dan sonra Avupa Birliği daha kırılgan ve hassas hale geldi. Yıllarca savunulan değerlerinden vazgeçti. Daha önce ahlak rehberi olan Brüksel günümüzde “ibadet yerinde ticaret yapar” hale geldi ve kendi ülkesinde temel insan haklarını ayaklarlar altına alanlarla bile ticaret yapmaktan çekinmedi.


Çeviri:Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Delyan Peevski

“DPS – Novo Naçalo”, Rosen Jelyazkov kabinesine desteğini yineledi

“DPS – Novo Naçalo” lideri Delyan Peevski ’ye atıfta bulunan partinin basın merkezi, “ Başbakan Rosen Jelyazkov ile görüştük ve hükümetin halk için çalışmasını tam olarak desteklediğimi yineledim ” ifadelerine yer verdi. “ Üçlü Koalisyon'daki..

Eklenme 20.10.2025 10:29

Parlamento’da çoğunluk yine sağlanamadı, oturum ertelendi

GERB-SDS milletvekilleri Genel Kurul salonuna girmeyince, Halk Meclisi’nde art arda ikinci gündür çoğunluk sağlanamadı. Perşembe günü ancak 71 milletvekili kayıt yaptırdı. GERB-SDS, “Vızrajdane”, “DPS-Novo Naçalo”, “İma takav narod” ve..

Eklenme 16.10.2025 10:49

GERB, birinci siyasi güç konumunu koruyor

Bağımsız araştırma programı Gallup International Balkan ’ın, 29 Eylül-12 Ekim tarihleri ​​arasında gerçekleitridiği ve kendi kaynaklarıyla finanse ettiği kamuyou araştırması sonuçlarına göre, erken seçimlerin düzenlenmesi durumda, Bulgaristan’daki..

Eklenme 14.10.2025 16:36