Avrupa’nın kalbinde düzenlenen terör saldırıları, AB'nin demokrasi, hukuk düzeni ve hoşgörü değerlerini için bir sınama oldu. Can güvenliği endişesine kapılan Avrupalı insanların terör karşısındaki tepkisi gittikçe sık milliyetçi ve popülist oluşumlara destek vermek oluyor. Kaygı verici olan bu eğilime cevaben Avrupa Birliği, “Ortak dış politikası ve güvenlik politikası stratejisi” hazırlıklarının son bölümüne gelmiş bulunuyor. Strateji, Haziran zirvesinde onaylanmalıdır.
“Başarılı olması için bu belge Brüksel’deki bürokrasinin ürünü olmamalıdır. Bu yüzden AB ülkelerinde toplam 14 tartışma toplantısının düzenlenmesini öngörüyoruz” sözlerini kullandı Avrupa Birliği Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Antonio Missiroli, başkent Sofya’daki toplantının açılışında konuşurken. Sözlerine göre Avrupalılar savunmaya daha fazla kaynak ayırmalı ve bu konu son aylarda gittikçe daha güncel hale geliyor. “Terörle mücadele ve siber güvenlik ancak birlikte başarılı olabileceğimiz alanlardır. Buna ayrıca göç ve sınırların korunması konularını da eklemek gerekir” dedi Missiroli ve şöyle devam etti:
“Bütün bu olaylar bir ölçüde yeni küresel stratejinin oluşturulmasını da etkiliyor. Komple bir dengenin sağlanmasına ve en az önümüzdeki 3-4 yıllık dönemde uygulanabilecek bir strateji ihtiyacını karşılayan bu strateji Avrupa Birliği için rehber olmalıdır. Strateji ayrıca günümüz itibari ile de güncel olmalı ve vatandaşlara da yol göstermelidir”.
"Güvenlik tehlike altında olan bir konuya dönüşüyor. Avrupa’da uzunca bir süredir güvenlik konusu gündemde değildi ve dolayısıyla yeni stratejinin hazırlanması da gündeme gelmemişti. Soğuk Savaş döneminde Avrupa, iki kutuplu modelin bir bölümüydü, net sınırları vardı, ABD’nin nükleer gücü güvenliğini garantiliyordu. Bu model dengeli bir modeldi" diyor Sofya merkezli Bölgesel ve Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Ognyan Minçev ve şunu da ekliyor:
"Onyıllar süren bu barış ve güvenlik zorluklarının yaşanmaması, birkaç nesle huzurlu, barışçıl olmayı öğretti, mevcut olan güvenlikle ilgili kaygılardan yoksun bırkatı. Günümüzde ise Avrupa, ulusal devletler birliği olarak önemli siyasi ve stratejik bazı boyutlarda birliğini kurmuş değildir. Avrupa’nın menfaatlerinin büyük bir bölümü ulusal düzeyde düşünülüyor ve savunuluyor. İşte bu yüzden ortak siyasi ve stratejilk menfaatin belirlenmesi zordur”.
Sofya UNSS Üniversitesi “Uluslararası İlişkiler” kürsüsünden Prof. Dinko Dinkov’un sözlerine göre Avrupa Birliği günümüz dünyasındaki gerçekleri gözden geçirmek mecburiyetindedir. Bu gerçekleri görmezden gelirse eğer AB, anlamdan yoksun bir belge daha çıkaracak, prof. Dinkov’a göre.
“Maastiht Anlaşmasına göre AB, siyasi, ekonomik, parasal ve daha birçok anlamda birlik olsa da güvenlik birliği değil. Önümüzdeki 10-15 yıllık döneme ilişkin yeni küresel strateji geliştirmeden önce biz AB içinde neler oluyor sorusunu sormalıyız. Kurucuların çizmiş oldukları çerçeveyi bugünkü nesiller kolayca reddetmeye, ulusal devletlerin bir nevi inkar edilmesi fikirlerine sırt dönmeye hazırdır. Çok büyük olan bu fikir, Avrupa’da kötülüklerin ve sarsıntıların da yaşnamasına yol açmıştır. Her çeşit ulusal bencilliklerin yayıldığı bir ortamda bunu yüksek sesle söylemeyi göze alamıyoruz.”
Ülkemizdeki analistlere göre Avrupa siyasi anlamda “sol” ve “sağ” kavramları yeniden gözden geçirmelidir. Güvenlik tehlikesi mevcut olduğunda muhafazakar ve milliyetçi olanlar canlanır. Ancak Birleşik Avrupa önündeki tehdit, onların siyasi tartışmalardaki yerlerine hararetli popülistlerin geçmesindedir. Onlar duvarlar kurarak ve ulusal devletlerin içine kapanmakla Avrupa’da güvenliğin gittikçe azalmasının nedenlerine karşı değil sonuçlarına karşı tepki vermiş oluyorlar.
Çeviri: Tanya Blagova
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..