Atanas Skatov, 78 gün içinde Himalaya dağında Anapurna, Dhaulagiri ve Makalu olmak üzere 8 bin metrelik tepelere düzenlenen 3 ayrı tırmanışa katıldıktan sonra iki haftalığına yurda döndü. Bu yeni macera, Atanas Skatov’un kısa sürede ve hayvansal gıda maddeleri tüketmeden dünyanın 8 bin metrenin üzerinde olan en yüksek tepelerine çıkma projesinin bir bölümü oldu. Denemenin amacı, insan ruhunun gücünün ve insan vücudunun sahip olduğu imkanların biz insanların belirlemiş olduğumuz sınırın çok ötesinde olduğunun ispatlanmasıdır.

2010 yılında dağcılığa başlayan Atanas, 2012’de ilk veganlık projesine start vererek her yedi kıtada bulunan en yüksek tepeleri tırmanmaya başladı. Nasko bundan dört yıl önce insanın varlığını sürdürmek üzere beslenmesi ve doğanın korunması arasındaki ideal dengeyi ararken vegan oldu, yani hayvansal ürünleri tüketmekten vazgeçti. “Bu biraz aşırı olan bir beslenme tarzıdır, fakat benim için önemli olan bu tür beslenmenin insan sağlığını nasıl etkilediğini anlamaktır. Vegan olanlar için kaliteli gıda maddeleri bulmanın zor, tırmanış sırasında ise daha da zor olduğunu paylaşan Atanas Skatov, her dönüşünde tam sağlık tetkikleri yaptırdığını ve tetkik sonuçlarının şimdiye kadar hep mükemmel olduğunu da ekliyor”.

Atanas Skatov’un son dönemde tırmandığı tepelerden ilki Anapurna, ağır iklim şartlarından dolayı ve inanılmaz sarp olup buzla kaplı yamaçlarından dolayı en zorlu ve en çok kurban alan 8 bin metrelik tepe durumundadır.

“Tırmanış, beklediğimizden uzun sürdü. İlk atağı 15 Nisan’da yaptık. 7 900 metreye sadece 4 kişi çıkabildik, fakat kötü hava şartlarından dolayı ana kampa dönmek zorunda kaldık. Elverişli hava bekleyişimiz iki hafta sürdü ve ancak 1 Mayıs’ta Anapurna’ya ayak basabildik. Son derece zor bir tırmanış oldu. Çok zor bir sahadır. Sık sık çığ oluyor. Çok sayıda çatlak var” diyor Nasko. Bu sefer Anapurna tepesi can almadı. Sadece Koreli bir dağcı 10 metrelik bir çatlağa uçarak ayağını burktu, hafif atlattı Nasko’nın sözlerine göre.

Anapurna’dan sonra Dhaulagiri’ye çıkmak üzere yola çıkan dağcı, bu seferin de kolay olmadığını söylüyor:

“Orada kamptan saat 19 çıkmak yerine saat 24’te çıkmakla hata ettik. Öğleye kadar 7 900 metrelik rakıma ulaşmıştık, tepeye sadece 250 metre varken hava kötüleşti, fırtınamsı rüzgar çıktı ve büyük üzüntü duyarak geri döndüm. Diğerleri benden önce inmişti. Tek başına yukarı doğru devam edip etmemek konusunda epey tereddüt ettim, fakat böylesine büyük bir riski göze almaktan vazgeçtim” diyor Nasko.

Sonuçta dağcının en önemli niteliklerinden biri, şartlar ne olursa olsun durumu değerlendirebilmek ve pahası ne olursa olsun yenmek adına hayatını riske atmamaktır. Buna karşın bu seferde üçüncü 8 bin metrelik tepe olan Makalu, misafirseverlik gösterdi dağcıya. 23 Mayıs’ta geceyi üste geçirdikten sonra Skatov, dünyada beşinci en yüksek tepe olan 8481 metre rakımda bulunan Makalu’ya, diğer bir Bulgar dağcı ile şeker hastası olan Boyan Petrov ile birlikte çıktı. Yolda ise dağcılığın atraksyonlarından biri olan İspanyol marangoz Karlos Soriya ile karşılaşma fırsatını buldu. 60 yaşındayken dağcılığa başlayan Karlos, şimdi 77 yaşında olup sekiz bin metrelik 13 tepeye çıkmış bulunuyor. “Karlos insan bir şeyi isteyince, gerekli çabayı sarfedince hiçbirşeyin imkansız olmadığını söylüyor” diyor Nasko ve profesyonel olmayan bir dağcının hazırlık sürecini şöyle anlatıyor:

“Artık 4 yıldır neredeyse her gün antrenman yapıyorum. Her çeşit spor yapıyorum. Sırtımda ağır çanta ile dağa çıkıyorum, dağ bisikleti ve yol bisikleti, yüzme, tırmanış ve yoga yapıyorum” diyor Atanas Skatov.

İki hafta syurtta istirahat eden dağdı, tekrar yola koyuldu. Şu anda Pakistan’da İslamabad’da bulunan Atanas Skatov, bu sefer Gaşerbrum 1 ve Gaşerbrum 2 tepelerine çıkmayı deneyecek.

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri:Tanya Blagova