Zorla evlendirme, kadın, erkek ve her iki cinsten çocuk ve gençlerin cinsel istismarı ve uzuvların zorla alınması –bunlar en iğrenç suçlardan biri olan insan kaçakçılığı biçimlerinin bazılarıdır. 18 Ekim’de Avrupa İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Günü kutlanıyor. Bu münasebetle İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonu, insanlardaki farkındalığın artırılmasına yönelik bir kampanya düzenledi. Komisyon uzmanı Desislava İvanova’nın sözlerine göre her kesimden insanlar kaçakçılığın mağduru olabilir.Kaçakçılık kurbanı haline gelebilecek insanın profili yok, herkes kaçakçıların eline düşebilir, çünkü onlar şiddet gibi fiziksel yöntemler kullanmaktan öte psikolojik yöntemler de uyguluyorlar. Ve bu anlamda son yıllarda yeni bir eğilim izleniyor, birçok insan eş dost kurbanı oluyorlar.
Bir bütün olarak yoksul ve eğitimsiz olan, bilgiye erişim imkanı bulunmayan ve dolayısıyla böyle bir suç olayının varlığından habersiz olan insanlar daha büyük risk altındadır. Onlar sık sık kendilerine yurt dışında daha iyi yaşam düzeyi vaadedenlerin kurbanı oluyorlar. Yurt dışında iyi ücretli iş ilanları, kaçakçıların sık sık başvurdukları bir yöntem.
“Kaçakçılık kurbanlarının büyük bir bölümü, Roman topluluğu gibi küçük veya içine kapalı olan, kendi kültürel özellikleri bulunan etnik topluluklara mensuptur” diyor Desislava İvanova ve şunu da ekliyor: Bu arada tamamen normal ve iyi ailelerden gelen ve iş sahibi olan insanlar da refah düzeyini artırma arzusundan yola çıkarak kaçakçıların eline düşüyorlar.”
İnsan kaçakçılığının kurbanı olan Bulgaristan vatandaşları hangi ülkelere götürülüyor sorusu üzerine Komisyon uzmanı şu cevabı verdi:
“Son üç yıllık dönemde Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya’dan en çok ihbar alıyoruz. Bu arada geçen yıl içinde Çekya’da erkeklerin en çok et işletmelerinde olmak üzere sanayide veya tarımda sömürülmekete olduğu büyük sayıda olay vardı. İş sömürüsü tarımın gelişmiş olduğu ülkelerde, cinsel sömürü ise Batı Avrupa’da görülmektedir” diyor Desislava İvanova.
İnsan kaçakçılığı her ne kadar aydınlatılması en zor olan suç türlerinden biri olsa da Bulgaristan’ın bazı başarıları vardır. Yine de dava sayısı, kurban sayısının çok altında kalıyor. Savcılık tarafından verilen bilgiye göre son bir yıl içinde soruşturma organları 316 cinsel sömürü, 22 iş sömürüsü, bir zorla uzuv alma olayı, iki zorla tutma ve 17 bebek ticareti olayı ile ilgili soruşturmalar yürüttü.
Desislava İvanova insan kaçakçılığı olaylarının aydınlatılmasının iki sebepten dolayı güç olduğunu belirtti:
“Birincisi, çünkü ayrı bir suç olarak kaçakçılık olayına ender rastlanıyor, yani çoğu halde sömürü, yasa dışı sınır geçişi, iş mevzuatının ihlali ve gelir gizleme gibi birden çok suç söz konusu. İkinci sebep de insan kaçakçılığı olayı toplumumuzda henüz bilinmediği için verilen sinyallerin az olmasıdır”.
Bu arada kurbanların kendilerini mağdur olarak görmemeleri de yaygın bir durum. Yurt dışında bir miktar para karşılığı çalıştıkları için onlar sık sık hallerinden memnun. Böyle insanları tanıklığa ikna etmek zor oluyor, üstelik sık sık onların hısım ve akrabaları da suç örgütünün üyesi oluyorlar.
Kaçakçılık kurbanı olan kişi, kurban olduğunun bilincine varsa dahi korktuğu için tanıklık etmekten çekiniyor. Çünkü kaçakçılar, çoğu durumda kurbanlara ve ailelerine tehdit ediyorlar.
Çeviri:Tanya Blagova
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Büyük Britanya’da yaşayan ve vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere bu seçimlerde de Bulgaristan’ın Londra Büyükelçiliği’nde kurulan seçim sandığına giden Zdravka Vladova -Momcheva, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Birlik ve beraberliğe muhtacız”..
Almanya’da Bulgaristan vatandaşları 66 seçim sandığında oy kullanabilir . Berlin’de her birinde makineli oylama olan beş seçim sandığı var. Seçim günü sorunsuz ilerliyor . Bulgaristan Radyosu’na konuşan Berlin’deki seçim sandığı üyesi Marin..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun”..
1 Aralık tarihinde resmi olarak göreve başlayan Avrupa Komisyonu'nun yeni yönetiminin geçtiğimiz Çarşamba günü onaylanmasıyla..