AK Komşuluk ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu üyesi Johannes Hahn, BNR’ye yaptığı açıklamada Bulgaristan’ın AB Konseyi dönem başkanlığında Batı Balkanlar’ın Avrupa geleceğine dair hedeflerini değerlendirdi.
Mayıs ayında AB- Batı Balkanlar zirvesi düzenlediği için Bulgaristan’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu 2003 yılında Selanik’ten sonra bu türden ilk zirve olacaktır. Bu dönem çok önemli. Avrupa düzeyinde geçen yıl gerekli ön koşulları yarattık. Devlet ve hükümet liderlerinin bildirisi ve Jean Claude Junker’in AB’nin geleceğine dair konuşması buna zemin yarattı. Dolayısıyla bu elverişli anı Batı Balkanlar’da yer alan ülkelerin entegrasyonu için değerlendirmeliyiz. Farklı Balkan ülkeleri üyelik hazırlıklarının çeşitli aşamalarında bulunuyor. Kaydettikleri ilerlemeyi göz önünde bulundurmalı ve aynı zamanda gereken değeri de vermeliyiz.
Johannes Hahn İstatistiklerin AB’nin Batı Balkan ülkelerinin üyeliğine desteğini çekmediğini gösteriyor dedi. Sırbistan’ı örnek göstererek, orada AB desteğinin arttığına dikkat çeken Hahn, şunları söyledi: Bu destek, farklı ülke vatandaşlarının AB üyeliği yararlarını nasıl hissettikleriyle orantılıdır. Sırbistan üyelik müzakerelerine başlayınca ülkede yabancı yatırımlar anında artış kaydetti. Sadece Avrupa’dan değil, bütün dünyadan yatırımcılar geldi. İş sektörü müzakerelerin ilerlediğini iyi seziyor ve geleceğin olumlu olacağını hissediyor. Yasaların üstünlüğü de önemli bir nokta. Bütün bu olgular yeni iş yerleri ve istihdam ile yaşam standardını yükseltecek koşullar yaratıyor.
Avrupa’da ekonomik, mali ve göç krizi sonucunda, Avrupalılarda yeni üyeler kabul etmede belli bir yorgunluk görülüyor. BNR’ye konuşan Johannes Hahn buna şöyle açıklık getirdi: Bunu biliyoruz ve genişleme politikasının hem aday ülkelerde, hem de üye ülkelerde anlatılması ve izah edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bence ana soru AB’nin güvenlik ve istikrar ihraç etmesini mi, yoksa AB’ye güvensizlik ve istikrarsızlık mı ithal etmesini istiyoruz.
Hahn, Balkanların “avukatı” olarak tanımladığı Bulgaristan’ın Türkiye ile AB ilişkilerini normalleştirme yükümlülüğünü zor bir konu olarak nitelendirdi:
AB Türkiye’nin önemli ortak olduğunun farkında. Ayrıca Türkiye ile bazı alanlarda işbirliğimiz çok yüksek düzeyde bulunuyor. AB açısından açık bir şekilde “Türkiye Erdoğan değildir” demeliyiz. Türkiye’de birçok kişi Avrupa yanlısı olup, ülkelerinin AB üyeliğini destekliyor. Türkiye ile nasıl ortaklık kuracağımızla ilgili spekülasyonlar yapmak için henüz erken. Türkiye’nin AB ile ilişkileri normalleştirmek için son aylarda gösterdiği çabayı tebrik ediyorum. Bu Türkiye’nin de, Avrupa’nın da yararına olacaktır.
Johannes Hahn mali çerçeve tartışmalarının AB’nin uzun vadeli gelişmesi sorunuyla bağlantılı olduğunu kaydetti:
21. yüzyılın ana konusu büyük ihtimalle göç sorunu olacak. Afrika’daki gelişmeleri takip etmeliyiz. Orada bu asrın ortasına kadar nüfusun iki kat, 21. asrın sonuna kadar ise dört kat artması bekleniyor. Avrupa Afrika’nın ekonomik gelişimi için yükümlülükler almalı, oradaki insanlara imkanlar yaratmalıdır. Kurumların sağlamlaştırılması için çaba gösterilmeli. Bütün bunlar para gerektiren çalışmalar olacak. Avrupa’ya mülteci baskısını önlemek için hepimiz yatırım yapmalıyız, ortak sorumluluklar üstlenmeliyiz.
Çeviri: Sevda DükkancıÜç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..