Avrupa Komisyonu’nun “Mobil” (Hareketlilik) paketi kapsamında yapılacak yasal değişiklikler, önümüzdeki hafta Avrupa Parlamentosu’nun komisyonlarına sunulacak ve 24 Mayıs'ta oylama yapılacak.Değişiklikler doğrudan Bulgar uluslararası karayol taşımacılığını etkiliyor ve onlar bu değişiklikleri kesinlikle kabul etmiyor. Üstelik, Bulgar TIR sürücülerinin memnuniyetsizliği, bütün siyasi güçlerin yanı sıra Başbakan Boyko Borisov tarafından da destekleniyor.
Borisov, Almanya’nın Aachen şehrinde en üst düzeyde, önlemleri hafifletmek ve Bulgaristan başta olmak üzere ekonomik açıdan daha az gelişmiş AB ülkelerle uyumlu hale getirmek için öngörülen yasal değişiklikleri hazırlayanları ikna etmeye çalıştı. Macron sorunların telefon yoluyla incelenmesini önerdi, Merkel “ bakarız” dedi.
Avrupa Komisyonu'nun Ulaştırmadan Sorumlu Komiseri Violeta Bulc, Pazartesi günü acilen Başbakan Borisov ile görüşmeleriçingeldi. Uzun ve zorlu görüşmelerden sonra Bulc, hareketlilik paketinde ABKonseyi Bulgaristan başkanlığının sonuna kadar değişiklikler teklif edilmesini beklediğini söyledi. Öte yandan Başbakan Borisovpaketin şu anki versiyonunun “ulaştırma sektörünü öldüreceği” görüşünü kesin doğruladı.
Tam olarak neden bahsedildiğine gelince, söz konusu hareketlilik paketinin Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ekonomik açıdan daha zayıf Orta ve Doğu Avrupa tarafından uygulanan sosyal dampinge karşı kişisel davasından büyük ölçüde etkilendiği söyleniyor. Ancak pratikte, bu değişiklikler kıtanın doğu kesiminde yüzbinlerce vatandaş ve işletmeyi iflas ve işsizlikle tehdit ediyor. Çünkü nakliyecilere, cebine göre olmayan gereksinimler dayatıyorlar. Şartlar arasında, sürücülerinher üç haftada bir yurda dönmesi, girdiği ülkedeki normlara göre iş seyahati için para alması, kamyonda değil, otelde gecelemesi gibi kurallar yer alıyor. Bütün bunlar küçük aile şirketi sahibi olan binlerce Bulgar, Leh, Macar ve Romen kamyonları için ulaşılamaz pahalı bir lükstür.
Sadece Bulgaristan'da ulaştırma sektörü GSYİH'nın% 15'ini oluşturuyor ve yaklaşık 200.000 kişiyi istihdam ediyor. Sektör çalışanları önerilen yeni önlemleriyıkıcı ve ayrımcı olarak niteliyorlar. Bu, aynı zamanda hem muhalefetin hem de iktidardakilerin Bulgar nakliyecileri korumak için önlem almalarını gerektiren bir deklarasyonu oybirliğiyle kabul ettiği nadir durumlardan biri. Aynı zamanda, Sofya'nın Brüksel'e karşı çıktığınadir durumlardan biridir.
Nakliyeciler de kaderini sadece resmi yetkililerin ellerine bırakmama kararı vererek, AB-Batı Balkanlar zirvesi sırasında1000 kamyon ve otobüs ile protesto tehdidinde bulundular. Hatta ülkenin kara sınırlarının abluka altına alınması olasılığını da öne sürdüler.
Sonucun ne olacağı bilinmiyor. Her şey AB içindeki büyük ülkelere ve onların daha zayıf ve küçüklerin çıkarlarına uyma isteğine bağlı. Uzmanlara göre, Bulgaristan’ın şansı pek yok.
Ancakülkede herkesin siyasi ve ekonomik çıkar çatışmalarını geride bırakarak Bulgar nakliyecilerinin çıkarlarını savunmak üzere bir araya geldiği açık ve övgüye değer. Milli çıkarlar söz konusu olduğu zaman birlik olmanın da mümkün olduğunun kanıtıdır. Bulgaristan’ın AB Konseyi Başkanlığı sloganının ”Birlikten kuvvet doğar”olması tesadüf değildir, aynı slogan meclis binası üzerinde de yazılıdır. Ve tam da bu bina önünde, Perşembe günü Avrupa liderlerinin gözleri önünde protestoların düzenlenmesi planlanıyor.
Çeviri: Müjgan Baharova
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..