Draginovu köyü, nufüs açısından Bulgaristan köyleri arasında dördüncü sırada. Köy, Batı Rodoplar’da, Velingrad yakınlarında bulunuyor. Eskiden Kuru ova ismiyle bilinen köye, daha sonra rahip Metodiy Draginov anısına Draginovo ismi verilmiştir.
Köydeki öğretmenlerin 1936 yılında kurduğu okumaevi de aynı ismi taşıyor. İlk kültürel faaliyetler kütüphanede odaklı kalıyor. Daha sonra ise amatör sanatçılar tiyatro sahneleri almaya başlıyorlar. 1969 yılında Draginovo Otantik Şarkı ve Dans Topluluğu’nun kurulmasıyla okumaevi çalışmalarında bir gelişme kaydediliyor. İlk başta erkek, daha sonra da kadın folklor grubu kuruluyor ve ardından da dans topluluğu çalışmalarına başlıyor. Bölge şarkılarının en büyük özelliği, aynen Şop ve Pirin bölgelerinde olduğu gibi, iki sesli şarkı söyleme tarzıdır.
Draginovo sanatçıların şarkı ve dansları, otantik renkli kostümleri her festivalde ve şenlikte uzmanların ve seyircilerin beğenisini kazanıyor. Folklor sanatçıları, ülke içi ve ülke dışında birçok ödül kazanmaktadır. Bugün de çalışmalarına devam eden Greta Kadöva, folklor grubunun kurucusu ve sanat yönetmenidir. Greta Kadöva’nın en büyük gururu, halk şarkıları ve dans topluluğuna kazandırdığı gençler olmuştur.
“Telleme”geleneği sırasında gelin, üzerindeki gelinlik ile yüzü gümüş ve altın pul ve tellerle süsleniyor. Düğün Cumartesi ve Pazar’a denk geliyorsa, gelin kızın belikleri Cuma günü örülüyor ve yüzü “pullanıyor”. Bu son derece güzel gelenek bugün de devam etmektedir.
Fotoğraflar:Draginovo.com ve dnevnik.bg
Çeviri: Şevkiye Çakır
“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..