Mişo Bıjev, bu yıl 80. yaş gününü ve 35’i müzik kayıtlarına adanmış 70. müzisyenlik yıldönümünü kutluyor. Ünlü müzisyenin BNR fonunda kayıtlı yaklaşık 100 çalışması bulunmaktadır.
Repertuvarında geleneksel Orta Balkan müziğinin ruhunda çalınan Kuzey horoları ve “rıçenitsa” oyunları bulunmakta. Müzik tekniklerini schlager (popüler parçalar) çalarken de Balkan folkloru çalarken de muhteşem bir biçimde kullanıyor. Loveç – Troyan bölgesine özgü müziğe karşı sadakati dikkat çekicidir. Mişo Bıjev’in adı Kuzey müziğinin bir “simgesi” haline gelmiştir. Bıjev, Loveç’in Aprlitsi kasabasında dünyaya gelmiştir. Çok sevdiği akordeonu ile hala solist ve aynı zamanda koro yöneticisi ve enstrümentalist olarak da kendi yöresinde sahnelere çıkmaya devam ediyor. Oğullarına da müzik aşkını aşılamayı başarıyor. Ventsi, mühendis olmasına rağmen, koroda yer alıyor, Hristo ise profesyonel müzisyen ve Loveç Şehir Bandosu’nda baş solist.
Mişo Bıjev müzisyenlik yolculuğundaki kıymetli anlardan bahsederken şunları paylaşıyor: “Üç yaşımdan beri mızıka çalıyordum, arkadaşlarım ve büyüklerim çaldığım müzik eşliğinde dans ediyordu. Daha sonraları el mızıkası da çaldım, ancak “yüreğim” akordeona dönüktü. Geometri dersi hocamız da akordeon çalıyordu. 12 yaşıma geldiğimde artık akordeonum vardı ve bizim yörede okul korosunda ilk akompanist oldum. Geçmişimde ve bugünümde sadık dostum akordeonum hep yanımda. Ondan hiç ayrılmadım ve bu dünyada var olduğum sürece akordeon çalacağım.
1953 yılında Boris Karlov Novo Selo’ya (günümüzde Apriltsi şehri) gelmiş ve yörenin en büyük müzisyenini sormuş. Kendisine ozamanlar üç bandonun şefliğini yapan amcam Georgi Sıbçev’i işaret etmişler. Amcam onları 20 gün evinde misafir olarak davet etmiş. O zaman onu iki defa dinleyebildim ve çok büyük ilham aldım. Melodide de baslarda da çok iyidi. O zamandan sonra ben de horo ve “rıçenitsa” oyunları çalmayı hayal ettim, ancak bizim Koca Balkan yöremize özgü oyunlar olmasını istedim.Geleneksel olarak her ayın birinde BNR’de radyo müzisyenleri için seçmeler yapılıyordu. 1 Haziran 1972 yılında bu seçmelere ben de katıldım. Seçmeleri yapan komisyondaki Kosta Kolev bana şöyle dedi: “Senin bahçen altın, ancak içinde yabani otlar var. Yanıma gel, bahçeni bu yaban otlarından arındıralım. Sen geleceğin sanatçısısın ve senden çok kayıtlar bekleyeceğiz.”Üç tane “horo” müziğimi onayladıklarında 14 Nisan 1973 yılında kayıtlarını yaptım.
Jübilem için bizim “Loveç Press” belediye gazetesinde “Mişo Bıjev – Loveç’in Diko İliev’i 80 yaşını doldurdu” başlığı altında uzun bir yazı yayınladılar. Kültür Camiası Kulübünde benim şerefime bir kutlama düzenlendi. Bizim Loveç yöresinden müzisyenler katıldı: eski şehir şarkılarının primadonnası Mariya Petrova, İliyan Dimitrov, İlko Mihov, akordeoncu dostum Nabi Ali. Çok güzel bir kutlama oldu, müzisyen arkadaşlarım ve hayranlarımdan tebrikler almaya devam ediyorum.”
Çeviri: Özlem Tefikova
“ Zaydi, Zaydi, Yasno Slantse ”- Bulgaristan'ın en güzel ebedi halk şarkılarından biridir. En az beş yüzyıl boyunca bir melodi olarak var olduğuna inanılıyor. Lyuben Karavelov'un derlediği ve 1878 gibi erken bir tarihte Veliko Tarnovo'daki..
Dünyaca ünlü keman sanatçısı ve Amsterdam Kraliyet Concergebow Orkestrası Baş Kemancısı Vesko Pantaleev – Eschkenazy , doğup büyüdüğü Sofya’ya geldi. Vesko Eschkenazy, George Miltiyadoff ’un şefliğindeki Pleven Filarmoni Orkestrası ile birlikte..
Doğum gününe sayılı günler, “Arena Sofia” salonunda vereceği büyük konsere ise bir ay kala Lyubo Kirov, “Novo Sartse” (Yeni Kalp) albümünde yer alan bir single parçası daha, kalplere dokunan “Vsiçko e nared” (Her şey yolunda) şarkısnı tanıttı...
New York doğumlu dünyaca ünlü opera sanatçısı Maria Callas’ın “Ya sanatçı doğarsınız, ya da hiç sanatçı olamazsınız” sözlerinin gerçekliği..