Emrah ve Recep Yakıbov kardeşler Smolyan’ınBorino köyünden. Müzikle uğraşan ebeveynleri çocuklarında sanat aşkını farkedince onları sanat dalında yetiştirmeye karar veriyorlar.Smolyan Sanat Lisesi’nden mezun olduktan sonra, sanat eğitimlerine Sofya’da devam etmeye karar veriyorlar. Şimdilerde22 yaşında olan Recep “Panço Vladigerov” Ulusal Müzik Akademisi Opera ve Senfoni Müziği Orkestra Şefliği bölümünde 2. Sınıf öğrencisi. Emrah 25 yaşında, Ulusal Sanat Akademisi Duvar Resmi bölümünde öğrenci, şu anda bitirme tezi üzerine çalışıyor. İki kardeşinçok yönlühayatlarıvar. Gitar ve piyano çalıyor, halktürkülerisöylüyor, kendi şarkı sözlerini ve müziklerini hazırlıyor, resim çiziyor, sergilere katılıyorlar.
Çoğumuz zamanın yetmediğinden şikayet ederiz, onlara zamanı sorduğumda şu cevabı veriyorlar:“Bizim için “zamanım yok” sözü bir bahanedir”diyorlar.
Zamanı iyi kullanmak dışında, sağlıklı yaşama da dikkat ediyorlar. Günlük menülerinde et tüketimine ve zararlı gıdalara yer yok, her yerde bir burgerci, dönerci, pizzacı olan bu zamanda sağlıklı yaşam nasıl mümkün diye sorduğumda, Recep: “Bu bilinçli yaşam anlayışına bağlıdır, bilinçli yemek seçimi, ne tükettiğimizin bilincinde olmaktan geçer” cevabını veriyor.
Bunu nasıl başarıyorsunuz diye sorduğumda, Emrah şöyle cevap veriyor: “Kendimizi gözlemliyoruz. Önceden sağlıklı olmayan yiyecekler tükettiğimizde, vücudumuzun, beynimizin, aklımızın buna tepki verdiğini görüyorduk. Negatif hisler oluştuğunu fark ediyorduk.hatta bazı gıdaların öfke patlamalarına neden olduğunu görüyorduk. En küçük şey için insanda öfke uyandırabilirler.”
Sağlık, sanat ve sevgi üzerine kurmuşlar adeta hayatlarını bu iki genç. Aslında özde sevgi var, doğa sevgisi, insan sevgisi, Tanrı sevgisi, diyor Emrah ve Recep.
Peki,fastfoodgeleneğinin beraberinde bir “fastkültür”ü de getirdiği bu çağda, kaliteliyi kalitesiz olandan nasıl ayırabiliriz? Sağlıklı menü mü bulmak daha zor sağlıklı kültür mü? diye sorduğumda “Sağlıklı kültür” bulmak daha zor diyor kardeşler ve “ biz toplum olarak bize sunulanı dikkatle “süzmeliyiz”, aldıklarımızın farkında olmalıyız” diye cevap veriyorlar.
Metro istasyonlarında, ellerinde gitarları dillerinde bazen Rodop halk türküleri, bazen de kendi şarkılarını söyleyen, bu iki genç arkadaşımıza soruyorum: Neden? Amacınız ne? Durmadan ve hızlı adımlarla yürüyen kalabalığın içinde ne yapıyorsunuz?
Cevap Recep’ten geliyor: “İnsanlara özel bir an yaşatmak istiyoruz, sevgi, aşk dolu bir an. Bu hızlı koşturmacanın içinde bir an durup dinlemelerini istiyoruz. Küçük de olsa o güzelliği görmelerini istiyoruz.”
Geleceklerini yurtdışında gören gençlerin sayısı gittikçe artarken, Emrah ve Recep gibi, doğup büyüdükleri ülkede kalıp yeteneklerini geliştirip çalışmak isteyenlerin sayısı da hiç az değil.
Bulgaristan’da kalmanızı sağlayan nedir? sorusuna şu cevabı veriyorlar: “Bize göre, ülkemizde genç birinin gelişimi için gereken her şey var. Kendimizde istek ve motivasyon var mı? Asıl soru budur” diyor Emrah.
Bu ülkede doğmuş olmamız bir tesadüf değildir, diyor Recep. O nedenle de yeteneklerini burada kullanmakta kararlılar.
İki kardeş ve birkaç arkadaş daha Sofya yakınlarında bulunan Kokalyane köyü yakınlarında bir karavanda yaşıyorlar.
Karavan hayatı ile ilgili Emrah şunları paylaşıyor: “Birkaç arkadaş bir arsa kiralayıp, arsaya karavan yerleştirerek orada yaşamaya karar verdik. Karavanın önüne bir sundurma kurduk, kendimize doğa ile iç içe olabileceğimiz bir sanat ortamı yarattık”
Doğa ile iç içe, sanata elverişli bu ortamda, bir yandan hayatı sevdikleri gibi yaşarken, diğer yandan da Kokalyane’deki“Zarya” okuma evinde bir proje üzerinde çalışıyorlar. Proje hakkında Recep şunları paylaşıyor: “Müzik okulu kurmayı düşünüyoruz. Burada, piyano, davul, gitar, Bulgar halk davulu, tambura dersleri vereceğiz. Emrah ise resim dersleri verecek.“Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken sadece bu yılın ilk 9 ayında bu bölümde erken doğan 104 bebeğe sağlık hizmeti ve bakım..
Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Ursula von der Leyen'in yeni Avrupa Komisyonu’nda yer alan 26 AB Komisyonu üyesi adayını, ilgili komisyonlarda dinledi. Ancak prosedürün sona ermesi, bir sonraki Avrupa Komisyonu için..
Arnavutluk’ta yapılan son resmi nüfus sayımı verilerine göre, Bulgar azınlığı ülkedeki en büyük azınlıklardan biridir. 7057 kişi kendisini Bulgar olarak tanımladı. Karşılaştırma yapacak olursak 23 bin kişi Yunan, 12 bin kişi Mısırlı, 9813 kişi..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken..