Bulgaristan medyaları ve devlet kurumları, yurtdışında bulunan bir siteden 15 Temmuz’da hiç kimsenin haberi olmadan Ulusal Gelir Ajansı (NAP)’na yönelik siber saldırı gerçekleştiğini öğrendiler. Ertesi gün televizyon kanallarından birinde Rus olduğunu iddia eden bir adam saldırıyı üstlendi, ancak Gelir Ajansı bu iddiayı yalanladı. Organize Suçlarla Mücadele Genel Müdürlüğü’nün verdiği bilgiden saldırı nedeniyle ülkede çalışan bir siber güvenlik şirketinin bir görevlisinin tutuklandığı anlaşılıyor. Yetkililer, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı bahanesiyle detaylı bilgi paylaşmıyorlar. Ancak hareketlerinden Bulgaristan’daki siber güvenlik konusu ile ilgili son derece endişeli oldukları ortada. Endişelenmekte haklılar da.
Ağustos 2018’de Ticaret Sicili Sistemi çöktü. 2015’te, yerel seçimler zamanında, Merkez Seçim Komisyonu, İçişleri Bakanlığı ve başka kurumların sitelerine karşı siber saldırılar gerçekleşti.Birbirinden farklı olan bu olayların her biri devletin kurumlarının, sicillerinin ve e-hizmetlerinin güvenliğinin yeterli derecede sağlayıp sağlayamadığı sorusunu getiriyor.
İçişleri Bakanı Mladen Marinov’un dünkü açıklamasına bakacak olursak, bu soruyu devletin de kendi kendine sorduğunu görüyoruz. Bakan Mladenov’a göre, Ulusal Gelir Ajansı’na karşı yapılan bu siber saldırı devletin bütün idari sistemleri için bir kırmızı alarm görevini görmelidir.Maliye Bakanı Vladislav Goranov, Parlamento’da Ulusal Gelir Ajansı’ndaki verilerin koruma altında olduğuna dair güvence verirken son siber saldırıdan etkilenen herkesten özür diledi. İçişleri Bakanı, yüzbinlerce Bulgaristan vatandaşının kişisel bilgileri, isimleri, vatandaşlık numaraları ve bazı şirketlerin kod numaralarının bulunduğu verilerin hacklendiğini bildirdi.
Bununla ilgili olarak Başbakan Boyko Borisov, Bakanlar Kurulu’na bağlı Güvenlik Konseyi’ni olağandışı topladı.Yöneticilerin endişesini hükümetin diğer eylemlerinden de okuyabiliriz. Bulgaristan AB Komisyonu ve Avrupa Siber Saldırılar Kurumu’ndan yardım istedi. Olayı dijitalleşmeden sorumlu AB Komisyonu üyesi Mariya Gabriel de takip ediyor. Hükümet, Yunanistan’da bulunan Avrupa Siber Güvenlik Merkezin’nin de tam desteğini bekliyor.
Saldırı hakkında uzmanların görüşleri farklı. Siber saldırıya maruz kalan veriler arasında ismini bulan bir uzman, olayı bir “İT Çernobil’i” olarak nitelendirdi. Diğer bazıları ise Maliye Bakanlığı’nın “sızan verilerin aşırı değere sahip olmadığı” görüşünü paylaşıyor. Saldırının tespit edilmesinin ardından bazı uzmanlar “bu tür saldırıların yüzde 90’ının içeriden birinin aracılığı ile gerçekleştiğini” söylediler. Ve galiba haklı da çıktılar. Bazıları ise, dünya çapında bu tür saldırıların gündelik yaşamın bir parçası olduğunu ve Bulgaristan için bu denli büyük ve bu türden ilk olmasına rağmen, sonuçta “standart bir durum” olduğunu söylediler.Bununla birlikte 2015’ten bu yana Bulgaristan’da kurumlara yönelik siber saldırılarının sebebinin dışarda, genel olarak da Rusya’da arandığı “standart bir duruma” şahidiz.
2015’teki siber saldırı ile ilgili bu yöndeki iddialar henüz doğrulanmış değil. Ulusal Gelir Ajansı’na yönelik saldırı hakkında ise kurumun sözcüsü Rosen Bıçvarov, saldırının arkasında bir Bulgaristan vatandaşının olduğunu bildirdi. Ama bu aşamada buna dair bir kanıt yok. Suçluların gösterilmesi durumunda mağdur olanlar, bazılarının tehdit ettiği gibi devlete değil, suçun faillerine karşı dava açabilecek.
Çeviri: Özlem Tefikova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor..