1989 yılına kadar 2 200 kişilik nüfusuyla Dobriç ilinin en büyük üçüncü köyü olan Bezmer, bugün 400 kişilik nüfusa sahip bir yerleşim yeri. Türklerin 1989 büyük göçü ardından, daha sonraki yıllarda ekonomik göçlere maruz kalan köy, bugün de eski günlerini hatırlatan yeni bir canlanma dönemi yaşıyor. Ülke çapında Bezmer deyince, askeri hava üssünün bulunduğu Yambol’a bağlı Bezmer köyü akla gelse de, Dobruca’nın bu incisi de görülmeye değer.
Tervel’in Bezmer köyünde konuk olabileceğiniz bir adres ise Nevena Deneva’nın evi olabilir. Deneva’nın anlatımıyla Dobruca insanın çalışkanlığını, bölgenin zengin folklorunu ve tarihi özellikleri anlatılmaya değer. Konuk evi ve Dobruca Etnografya Müzesi’nin sahibi Nevena Deneva ile rengarenk bir Dobruca sohbeti gerçekleştirdik.
Konuk evlerinin Avrupa finansmanı alıp, kapılarını konuklara açmadığı çok tartışılan konuulardan biri oldu. Ancak Nevena Deneva, bunun asla kendisi için geçerli olmadığını söyledi:
“Diğer konuk evleri ne yapıyor, bilmem, fakat benim Bezmer’de Konuk Evi’min amacı bölgemizim hala bakir olan turizmini tanıtmak, insanların bu yöremizi keşfetmesini sağlamaktır. Dobruca’da zanaatlar olduğunu, gelenekler, zengin folkloru olduğu görülsün, halkımızın misafirperverliği ve Dobruca insanının güzelliği öğrenilsin”.
Dobruca Evi fikri nasıl doğdu?
“İktisatçı mesleğimden emekliliğe ayrıldıktan sonra “Dobruca Evi” fikrine kapıldım. Ailem, ninelerim, dedelerim, bütün sülalem folklorle ve geleneklerle iç içe yaşamış, bu değerlere önem veren insanlardı. Bu hep içimde kalan bir sevda idi. O yüzden emekliye ayrılınca, eşimin ailesinin evini restore ettim ve hem konuk evi, hem de “Dobruca Müzesi” olarak kapılarını ziyaretçilere açtım. Dobrucalının hayatı, işi, onun günlük yaşamıyla ilgili objeleri buldum, hepsi otantik bir halde bu evin çatısı altında görülebilir”.
Avrupa Birliği fonlarından çok ufak bir finansman aldım. Bu çok az bir miktar olsa da, Dobruca’daki insanlar için bu destek çok önemli. Bizler, çalışkan insanlar olarak her kuruşun değerini iyi bilen kişileriz, diyor Deneva.
Bezmer köyünde evini konuklara aöan Deneva şöyle devam etti: “Bütün Dobruca olduğu gibi, özellikle Tervel ilçesi, Bezmer köyü turistik açıdan bilinmeyen, bakir bir yer. Bölgemiz çok zengin tarihe sahip. Mesela buraya sadece 20 km. uzaklıkta Onogur köyünde Roma dönemi kazıları gerçekleşiyor. Oradaki arkeologlar da bizim evde kalıyor ve arkeolojik bulguların çok eşsiz ve değerli olduğunu söylüyorlar”.
Tervel’e bağlı Onogur köyünde Erken Bizans dönemine ait 5. Asırdan Palmatis antik kenti ortaya çıkarıldı ve kazılarda eski bazilika bulundu. /527-565 г./. Büyük Jüstiniyanus tarafından kurulduğu tahmin edilen Bazilikada eşsiz bir taş taht bulundu. Onogur köyü yakınında 200 dekar üzerindeki kazılarda ortaya çıkan Palmatis kalesinde bazilika kalıntıları büyük ilgi uyandırdı.
Dobruca Evi’nin bodrum katını tamamen bir Etnografya Müzesi olarak düzenleyen Deneva, hayalini sadece bir konuk evi kurarak değil, aynı zamanda somut müzeyle de gerçekleştiriyor.
“Bir evin taş bodrumunu otantik bir müzeye çevirdim. Şimdiye kadar anlattığım her şeyden örnekler var orada. Zanaatlar, dokumacılık, yün eğirme, dışarıda tarla işi, orak işi, mısır, buğday toplama gibi bütün işler burada enstrümanları ve başka objeleriyle bir arada gösteriliyor. Böyle bir köşe yapacağımı duyan köylüler, herkes bodrumda, sayvanda neleri varsa, yoksa baktılar, buldular ve bu eski objeleri bana kendi elleriyle getirdiler.
“Dobrucalının zanaatçı olduğu, Dobrucalının çalışkan olduğunu bilsinler, varsın burada onu ziyaretçiler görsün” diyerek Bezmer halkı bana bu müze objelerini hediye etti. Çıkrıklar, dokuma tezgahları, hasır dokuma duvarı, “meci” denilen kadınlar bir arada toplanarak, bir işi beraber yapmaları gibi eski yaşamdan iş ve geleneklerden kareler düzenledim”.
Bezmer ve yöresinde Türk, Bulgar ve Romanlar hoşgörü ve “komşuluk” içinde yaşam sürüyor. Nevena Deneva’nın izlenimleri nedir acaba?
“Çok ortak değerimiz var. Farklı gruplardan eşyalar, kostümler, danteller, baş örtüleri topladım. Bölgemizde Bulgar, Roman, Türkler yaşıyor. Ben asla ve asla ayırt etmem. “Dobruca Evi” müzesinde her bir grubun folklorundan kesitler var. Benim komşum Ayşe ile her yıl kaplıcaya beraber gideriz. Akşam misafirlerim Eskişehir’den gelmişti. Buradan göç etmiş aileler geliyor. Bütün gece sohbet ettik, Türkçe, Bulgarca şarkılar söyledik. Burada Bulgarcada da “komşuluk” kelimesi kullanılıyor. Bu hep böyle olmuştur."
“Dobruca’da çok enteresan şeyler var. Folklorumuz, şarkımız, doğamız, insanımız görülmeye değer. Bezmer köyünde de ustalarımız var. Deriyi eski yönteme göre işleyen saraç var, demir döven usta var, yakına kadar ağaç fıçı yapan ustamız vardı. Bütün bunlar görülmeli, bilinmeli. Kuzey folkloru da bu güzellikleri yansıtıyor. Her ne kadar ulusal festivallerde Dobruca Folkloru çok yansıtılmasa da, ona “Kuzey Yöre Müziği” adı konulup böyle geçiştiriliyor. Oysa bizim şarkılarımız eşsizdir” diye noktaladı konuşmasını Nevena Deneva.
Tervel, Bezmer ve Dobruca insanı ile geleneklerini merak ederek, yolunuz düşerse “Dobruca Evi’ni de görmeyi ihmal etmeyin!
Fotoğraflar: özel arşiv
BNT, BNR ve BTA /Bugaristan Ulusal Televizyonu, Bulgaristan Ulusal Radyosu ve Bulgristan Telgraf Ajansı/ olmak üzere üç kamu yayıncısı Otelciler ve Restorancılar Birliği tarafından “2024’ün En İyi Medya Ortakları” seçildi. BNR adına..
Rila dağının Malyovitsa zirvesine turistleri çıkaran Samokov belediyesine bağlı Govedartsi köyündeki eski telesiyej, saatte 1520 kişi kapasiteli dört kişilik bir teleferik olarak modernize edilecek. Bununla ilgili teklif telesiyejin..
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve geçitlerden kıvrılarak kuzeye akar. Tuna nehrine dökülmeden önce, Belyanovo ve Novgrad köylerinin bulunduğu..