Sofya “Sveti Kliment Ohridski” Üniversitesi Yabancı Dil Öğretimi Metodolojisi Anabilim Dalı'nın 70. yıldönümü "Dilsel Didaktiği Bakış Açıları" Konulu Uluslararası Bilimsel Konferansla kutlandı.
Almanya, Rusya, Arnavutluk, Yunanistan vs ülkelerden farklı dillerde olmak üzere 80 katılımcı konferansa katıldı. Aynı zamanda sadece Bulgaristan'da değil, Avrupa'da büyük otoriteye sahip uzmanlar ve ülkemizde yabancı dil eğitimine ağırlık veren önde gelen üniversitelerden öğretim üyeleri, konferans verdi.
Yabancı Dil Öğretimi Metodolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doçent Doktor Milena Yordanova Bulgaristan Radyosuna verdiği demeçte şunları paylaştı:
Bu konferansı, Eğitim Bakanlığı tarafından, yetiştirdiği filologları öğretmen olarak eğitebilmek amacıyla Sofya Üniversitesi’ne verilen yetkinin 70. yılına adıyoruz. 1949 yılına kadar bu eğitim, Bakanlığa aittir, çünkü hala yurtdışında okuyan Bulgarlar olduğu için Eğitim Bakanlığı hangi eğitimli Bulgarların, özellikle devlet okullarında eğitim verebileceğini kontrol altında tutuyordu. Ve burada sıkı bir kontrol uygulanıyordu. Bu nedenle, bu özel haklarının ilk yüksek öğrenim kurumu olan Sofya Üniversitesi’ne verilmesi ve son 70 yıldır Klasik ve Modern Filoloji Fakültesinin tüm yabancı dillerinde öğretmenlerin yetiştirilmesi gurur vericidir. Burada özellikle altını çizmek istiyorum, bugünTürkoloji Bölümü olan dönemin Türk Dili Filolojisi Bölümünün ilk sınıflarından bu yana, bu öğretim modülünün öğretildiğini ve öğrencilere öğretmenlik yeterliliğinin verildiğini söylemek isterim. Daha 1954 yılında ilk Türk Dili ve Edebiyatı Metodolojisi öğretmeni Hüseyin Mahmudov göreve getiriliyor. Hüseyin Mahmudov, önce asistan, daha sonra uzman asistan ve baş asistan oluyor ve daha sonra da doktora yapıyor. Yabancı Dil Öğretimi Metodolojisi Anabilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda da Türkoloji ve Altay Dilleri Bölümünde Türkçe öğretmeni olarak benim için Türkçe öğretmenleri yetiştirmeye devam etmemiz çok önemli. Bizler için pedagoji bölümünde öğrenci yetiştirmek önemli, çünkü bu, gençlerle son derece büyük bir çalışma imkanı veriyor. Aynı zamanda da gelecek nesillerin geleceğini sağlıyor ve ülkemizde yeni nesil öğretmenler yetiştirmiş oluyoruz.
Doç.Dr Milena Yordanova’nın uluslararası konferansta sunduğu araştırma özellikle Hüseyin Mahmudov’un çalışmaları ve faaliyetleri hakkında oldu:
Hüseyin Mahmudov, son derecebilgili ve eğitimli bir kişidir – dedi Doçent Yordanova ve şöyle devam etti. Sofya Üniversitesi Pedagoji Bölümünü tamamlıyor, çünkü onun okuduğu yıllarda Türkoloji Bölümü henüz açılmadı. Kendisi son derece eğitimli bir pedagoji uzmanıydı. Türkçe ile birlikte Osmanlı Türkçesine de hakimdir. Osmanlıcasını gelitrimek amacıyla yurtdışında eğitim görüyor. Doktora tezi Türkçenin Osmanlı dönemimdeki gelişimi üzerindedir. Diğer meslekdaşlarıyla birlikte ve tek başına da Türkçenin, ana ve yabancı dil olarak eğitiminde kullanılan birçok kitap yayınlıyor. Öğretmen, öğrenci ve ebeveyenler için farklı pedagoji kitaplarının tercümesini yapıyor. Hüseyin Mahmudov, Türkçe-Bulgarca Konuşma Klavuzunu hazırlıyor. Sofya Üniversiyesinde Türkoloji Bölümü öğrencilerinin eğitiminde yıllardır kullanılan ilk metodolojinin yazarıdır. Tek sözle Hüseyin Mahmudov, dışa dönük bir kişiliğe sahiptir. Bizler de Üniversitemizde böyle bir öğretim görevlisiyle ve mesledaşımızla gurur duyuyoruz. Metodolji bilimi, son yıllarda hızla gelişen bir bilim dalıdır, buna rağmen söz ettiğimiz metodolojiden bazı temel bilgileri kullanmaya devam ediyoruz. Global anlamda teknolojik gelişimle birlikte yeni kuşak çocukların yenilenmiş bir öğretime ihtiyacı var. Öğretim metodolojisi ile ilgili stratejik ve temel şeylerle ilgili olanlar bu ders kitabında kullanılabilir, çünkü Hüseyin Mahmudov’un metodoloji kitabı bir klasiktir.
Fotoğraflar: arşivAvrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu Başkanı Iratxe García Perez, Avrupa'nın önde gelen radyo ağı “Euronet Plus” Gazeteciler Zirvesi'ne katılarak grubunun bazı konulardaki tutumunu açıklığa kavuşturdu...
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması, 1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..
Sofya'daki Sosyal Hizmetler ve Uygulamalar Enstitüsü ’nün faaliyetlerine destek olma projesi Bulgaristan’ın başkentinde gelenek haline gelen Viyana..