Giderek daha fazla Bulgar, yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra anavatanlarının cazibesini yeniden keşfeder ve burada yeni bir yaşam sayfası açar. Bunlardan biri25 yaşındaki Eric Alexiev.Dönüşü bir misyon - geçmiş hakkında daha fazla bilgi edinmek ve ünlü ailesinin mirasını korumak. Eric, Üçüncü Bulgar Çarllığı zamanından beri halkın anılarında kalan ünlü Bulgar sanatçı, karikatürist ve yayıncı - Rayko Alexiev’in Californa doğumlu torunudur.

Rayko Alexiev Mart 1893'te Pazarcik'te kökleri Yunanistan'a kadar uzanan bir ailede doğar, edebiyata ve sanata büyük bir ilgisi vardır. Kariyerinin başında çeşitli gazetelere karikatür gönderir. Daha sonra, “Zora“ gazetesinin “Kahkahave Takılmalar” sayfasında “BulgarlarınMizahi Tarihi” eserinden parçalar yayınlar. Alexiev, ülkemizde tanık olduğu sosyo-politik aksanları eleştirir. 1937'de çıkan kitap hızla tükenir. 1932'den 1944'teki ölümüne dek Rayko Alexiev, İkinci Dünya Savaşı sırasında bile okurlarını heyecanlandıran “Şturets” – “Cırcır” adlı bir gazeteyi yayınlar. Keskin dili ve çizdiği karikatürler fakat yeni komünist yönetiminin hoşuna gitmez. Kasım 1944'te Alexiev gözaltına alınır ​​ve bunun ardındaki ölümü hala bir gizem olarak kalır. Torunu şunları varsayıyor:

"Sebep, Stalin’e adanan bir kaç karikatürü.Generalisimus ve etraftakiler bunları beğenmez. Karikatürlerinden görebileceğiniz gibi, Sovyetler Birliği ve komünist rejimle alay eder, bunun insanların yaşamak için bir model olmadığını düşünür."

Alexiev, dedesinin çalışmalarını İngilizceye çevirip bir kitap yayınlamayı düşünüyor. Böylece yetenekli dedesini çok daha fazla insan tanıyabilecek.

Günümüzde “Şturets” -“Cırcır” gibi bir karikatür dergisinin kaderi ne olurdu acaba ? Karikatürler şimdi de rahatsız edici ifade aracı olmaya devam eder. Eric ne düşünüyor? 

​“O eski dönemlerde karikatürleri bu kadar popüler kılan şey mizahtır.Bence günümüzde insanlar sadece Bulgaristan'da değil dünyada da iktidar partilerinden bıkmış durumdalar. Yani, bir anlamda, karikatürler moral verir, eğlendirir. Ancak, günümüzde dedeme karşı olduğu gibi kimse öyle sert eylemler alacağını düşünmüyorum. "

Ülkeyi terk etme uyarılarına rağmen, Rayko Alexiev, 1944'ün sonbaharında ölümüne dek bu kötü kaderi hak etmek için yanlış bir şey yapmadığına inanmaktadır.

"Parasını kendi kazanır, vergilerini öder ve başına gelenlerin gerçekten olacağını düşünmek için hiçbir nedeni yoktur. Ülkesini sever ve daha iyi bir geleceğine inanır ” diyor Eric. Bu hissin bir kısmını kendi içinde bulduğunu itiraf ediyor.

Eric ilk kez 2013 yılında ailesiyle birlikte Bulgaristan'a gelir. Ziyaret ettiği yerlerden üçü en sevdiği yerlerdir - Veliko Tarnovo, Melnik ve Sozopol. Babası, küresel güvenlik uzmanı Alex Alexiev'in (1941-2019) etkisi nedeniyle Bulgaristan'ı her zaman kalbinde taşıdığını itiraf eder. Geçen Nisan ayında Bulgaristan'a tekrar gelir ve hala burada yaşamaya devam eder.

Türkçesi: Müjgan Baharova