Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Yolumuz Çereşa köyüne düşerse...

Photo: özel arşiv

Köy muhtarı sayın İsmail Kadir sayesinde yolumuz Burgas ili Ruen Belediyesinin Çereşa köyünden geçiyor: “Çereşa köyüne ait en eski bilgilere göre, köyün adı “İçme vakif” idi ve köy başka bir yerde bulunuyordu. 

Köy eskiden, “Kokarya” mevkiinde bulunuyordu. Orada kükürt kokusunun hakim olduğu doğal maden su kaynakları mevcut. Suyun çok fazla kükürtlü olması nedeniyle yeni doğan bebekler için ölümcül olduğu ortaya çıkıyor. İsmi da oradan geliyor  “Kokar içme!”

Doğal maden su kaynakları yüzünden köy, şimdiki yere taşınıyor. Bugün köyümüz Kamçiya deresi vadisinde bulunuyor. Arkasını Aytos dağlara dayamış köyün içinden iki dere akıyor- daha büyüğü Ak dere ismini taşıyor.

Köy nüfusu 850’i buluyor.

Köylülerin büyük bir bölümü, merkezi komşu köyü Lyulakovo’da bulunan şirkette çalışıyor. Şirket, otomotiv sektörünün ihtiyaçları için kablo üretiyor. Aynı zamanda daköyün çevresinde birkaç dikiş atölyesi var. Orada da çalışanımız var.

Çok az sayıda vatandaşımız tarımla geçiniyor"

Çereşa köyü halkının geçimine de değinen muhtar İsmail Kadir şunları anlattı:

Köy arazimiz 5000 dka . Bunlardan 4500’i işlenir toprak. Arazilerin büyük bir bölümü icarla toprak çalışan bir çiftçiye ait ve temel olarak bu tarlalarda tahıl üretiyor.

Köyün neden Çereşa ismini taşıdığını da merak etmedik değil. Muhtar İsmail Kadir merakımızı giderdi ve dedi ki:

Köy şimdiki yere taşındığında buralarda kendilinden yetişmiş çok güzel kiraz ağaçlarıyla kaplıymış. 1934 yılında köy ve şehir isimlerinin değiştirildiği dönemlerde Çereşa ismini almış. Daha sonra 1958 yılında TKZS kurulurken kiraz ağaçları kesildi.

1957 yılında her haneden 200’er leva toplandı ve 1960 yılında köye elektrik getirildi.

Elimizde az sayıda olan bilgilere göre,1889 yılında köy halkı buralardan göç edince köye Karlovo, Kazanlık ve Yambol bölgelerinden Bulgarlar yerleşiyor.

1935 yılında köylüler yavaş yavaş çevre köy ve şehirlere göç ediyor. İkinci göç dalgası TKZS’lerin kurulduğu 1958 yılına denk geliyor. Bu yıldan sonra Rodoplar'dan Kırcali bölgesinden gelenler köye yerleşiyor.

Köye yakın “Kaleto” olarak bilinen tarihi yer bulunuyor. Arkeolojik buluntular mevcut, fakat Kalenin hangi döneme ait olduğuna dair bilgilere sahip değiliz.


Köy pandemi sürecini nasıl yaşadı acaba sorusu üzerine Çereşa köyü muhtarı şunları anlattı:

Ülkenin diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi köyümüzden olup Avrupa’da 10 vatandaşımız köye döndü. Gelenler duruma anlayış gösterdi ve herkes karantina dönemini uyguladı. Tek sözle ihlaller yaşanmadı. Tabii ki, her yerde olduğu gibi, bu hastalığa inanmayanlar ve kabul etmeyenler de çıktı. Fakat yine de hiç bir sorun yaşanmadı. Ve halkımızn büyük bir kısmı durumu anlayışla karşıladı, önlemlere uydu ve bundan dolayı da köyümüzde hastalık vakası tespit edilmesi.

Peki bugün hayat normale döndü mü?

Evet, hayat normale döndü ve bu haftadan itibaren herşey eskisi gibi akıp gidiyor diyebiliriz - diye anlattı muhtar ve devam etti. Hatta düğünler bile yapılmaya başlandı, tabii ki sosyal mesafe korunma şartıyla. Normal hayat geri döndü diyebiliriz, kapatılan atölyeler tekrar açıldı ve insanlar işe gitmeye başladı.

Pandeminin etkisi var tabii ki, mali açıdan. Bir-iki ay çalışmayınca aile bütçesi alt üst oldu. Ama işler eskisine döndü, hatta köy içinde inşaatlar da başladı.

Çereşa köyü muhtarı İsmail Kadir röportajın sonunda şu mesajı gönderdi:

Herşeyden önce sağlık. Başka bir hastalık dalgasının yaşanmamasını diliyorum ve herkese hem köydeşlerime, hem de Ruen belediyesindeki herkese çalışmalarında ve hayatında başarılar diliyorum.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Zamanı ve dağı aşan “Rodopların Tırtılı” treni ile yolculuk

Dimitrovgrad- Haskovo- Kırcali- Podkova köyü  güzergahında Rodop Dağlarının kıvrımları arasında sefer yapan trene “Rodopların Tırtılı” adı veriyor. Dağın diğer kısmında yolcu taşıyan ve “Tesnolineyka” adıyla ün yapan efsanevi dar hatlı..

Eklenme 30.01.2025 05:30

Doyrantsi köyünün İngiliz gelini Chelsea

24 yaşındaki Chelsea’nin memleketi İngiltere’deki şehir hayatına Bulgaristan’da köy yaşamını tercih etmesi, açıkçası şaşırtıcıdır. Kaolinovo’ya bağlı Doyrantsi köyünde evli ve üç çocuk annesi olan genç kadın, hiç bir köy işinden geri durmuyor ...

Eklenme 28.01.2025 08:18

Banya köyüne yakın Kurtarma Merkezinde 200’den çok kaplumbağa barındırılıyor

Dışarıda çetin kış şartları etkiliyken kaplumbağalar soğuktan ve her çeşit tehlikeden korunmak üzere sığınaklara çekilerek kış uykusuna dalar . Peki kış döneminde kaplumbağalar varlığını nasıl sürdürür? Kendilerini nerede en büyük güvende..

Eklenme 26.01.2025 06:05