İnsanın tabiatında ebedî yaşama arzusu vardır. Zira insanı yaratan Yüce Allah, onu sonsuzluğa dair bir fikirle başından itibaren tanıştırmıştır. İnsanlığın atası Hazreti Adem başka bir alemde yaratılmış, yeryüzü “sürgünü” başlamadan önce bir müddet cennet denilen yerde yaşamıştır. Dünya öncesi hayatın hatırası, insanoğlunun genlerinde kodlanmış olup nesilden nesile aktarılmaktadır. Mevlânâ Celâleddin Rumî’nin Mesnevi’de tasvir ettiği kamışlıktan koparılan neyin iniltileri bu özlemi terennüm etmektedir.
İslâm dininde bu ölüm ötesi hayatın gerçekleşeceği yer iyiler için cennet, kötüler için de cehennemdir.
Sonsuz bir saadet yurdu olarak vasfedilen cennet Allah'ın rahmet ve adaletinin tecellisi demektir. İnananları Allah selâm ve selamet yurdu olan cennete çağırmaktadır. Kur'ân ve Hazreti Muhammed bunun yolunu göstermektedir. Ayrıca oradaki güzellikleri ve huzur atmosferini insanın anlayacağı bir dilde tasvir etmektedir.
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İslâm dinine göre insan mükerrem, hürmet edilen ve saygın bir varlıktır. İnsanın saygınlığı, Allah tarafından yaratılmış olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın saygınlığı açısından kendi saygınlığını koruyup korumaması pek de önemli değil, o onu..