İslâm’ın esasında vahiy vardır. Vahiy, Allah’ın kelâmı Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed’in sünneti olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar İslâm’ın ana gövdesini teşkil eden naslar/kutsal metinlerdir. Bunların yorumlanmasını ve anlaşılmasını sağlayan ise akıldır. O yüzden nakil olarak adlandırılan Kur’ân ve hadisleri belirli ilkelere dayanarak akılla yorumlamak son derece önemlidir. İslâm tarihi içerisinde bunu gerçekleştirmek için İslâm alimleri ana ilkelere dayanarak ikincil yöntemler, çözüm üretici deliller geliştirmişlerdir. Ferî deliller olarak adlandırılan bu yorum yöntemleri ele alınacaktır.
İslâm dinine göre insan mükerrem, hürmet edilen ve saygın bir varlıktır. İnsanın saygınlığı, Allah tarafından yaratılmış olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın saygınlığı açısından kendi saygınlığını koruyup korumaması pek de önemli değil, o onu..
22 Eylül 1908'de Prens I. Ferdinand, bağımsızlık bildirgesi ile Bulgaristan'ın bağımsızlığını ilan etti ve böylece Üçüncü Bulgar Çarlığı'nın temellerini attı. Bu tarihi olay eski başkent Veliko Tırnovo'da Kırk Azizler Kilisesi’nde gerçekleştirildi, Prens..
Cenâb-ı Allah, İslâm dinini insanlara kendi aralarından seçtiği kul ve peygamber Hazreti Muhammed vasıtasıyla tebliği etmiştir. Onun etrafında yetişen ve her biri yıldız misali olan ashabı, kendisinden öğrendikleri ve gördükleri İslâmî ilke, değer ve..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu..