Sevimli kurbağa Vakvak bir yaprağı sandal olarak kullanıyordu. Rüzgâr onu gölde, bir tahtta otururmuşçasına gezdiriyordu. Nilüferin beyaz çiçeklerinin yakınından geçerken kokularını duyuyordu. Daha sonra, serinlemek üzere eğilen söğüt ağacının dalları yakınlarından geçip gururla kardeşlerini izliyordu. Şu anda kardeşleri yüzme dersindeydi.
Annesi Vake:
-Vakvakçığım, hadi gel, sana yüzmeyi öğreteyim! Gel de, istediğin yana yüzebilmen için ayaklarını ne şekilde kımıldatacağını göstereyim, dedi.
Kurbağacık dalgın bir şekilde söğüt ağacını seyrediyor, serçelerin iddalaşmalarını dinliyordu.
Annesi sakince:
-Vakvak, gel! Çünkü her kurbağa gölünü bilmesi gerektiği1 gibi, yüzmeyi de bilmeli, dedi.
-Şimdi öğrenmek istemiyorum, bu su çok ıslak, ben bunları yapabiliyorum zaten! diye yanıtladı kurbağacık.
Ancak aniden güneşin önünü bir şeyler örttü. Vakvak, gökyüzünde beyaz kanatlı, kırmızı ayaklı, uzun gagalı büyük bir şeyin uçtuğunu gördü. Daha önce hiç görmediğinden bu “kurbağa” ona çok ilginç geldi. Gölün üzerinde döne döne uçan bu “kurbağayı” hayranlıkla izledi.
Vakvak’ın gördüğü ilginç “kurbağa” neydi sizce çocuklar?
Masal: Margarita Pavlova
Çeviri: Habibe Halilibrahim
Resim: Beste Berber
Seslendiren: Özlem Tefikova
Müzik: Angel Kotev
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..