Kur’ân-ı Kerim’deki surelerden biri “Cuma” adını taşır. Bu surenin dokuzuncu ayetinde Yüce Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.” Görüldüğü üzere çağrı müminleredir, yani İslâm’a gönül verenlere. Bu ayet-i kerime Cuma namazının önemine işaret ettiği gibi, günün anlamını gösterir.
Hazreti Muhammed’in “üzerinegüneş doğan günlerin en hayırlısı” olarak nitelediği Cuma günü, müminlerin haftalık bayramıdır. Hatta bir hadis-i şerifte ifade edildiği üzere Ramazan ve Kurban bayramlarından daha büyük bir gündür.
Bu günü diğer günlerden ayıran ve üstün kılan nedir? Bunun hikmetini sorgulayacağız ki, değerini daha iyi bilelim.
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu..