Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

UNİCEF: Ülkedeki çocukların yüzde 47'si şiddet yaşamış bulunuyor

Photo: iStock

UNİCEF, ülkemizde bu türden ilki düzenlenen çocuklara yönelik şiddet araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Alınan sonuçlara göre Bulgaristan'da 18 yaş altı her iki çocuktan biri, bir nevi şiddete maruz kalmıştır.

2019-2020 döneminde yapılan araştırmaya yaşı 13 ila 17 arasında değişen 1174 çocuk, yaşı 18 ile 25 arasında değişen 837 genç ve 1411 yetişkin dahil edildi. Anketlere ayrıca öğretmenler, sosyal hizmet işçileri, savcı ve yargı mensupları, sağlık ve polis görevlileri de katıldı.

Sonuçlara göre ülkemizde en sık karşılaşılan şiddet türü duygusal şiddet (yüzde 45.9) olurken, ardından fiziksel (yüzde 37.6), cinsel (yüzde 15.6) şiddet ve ihmal (yüzde 10-5) geliyor.

Araştırmaya göre 18 yaş altı her 3 çocuktan biri fiziksel şiddet yaşamış bulunuyor, fiziksel şiddet gören erkek çocuklarının kızlardan daha çok olduğu belirtiliyor.

Çocuk ve gençler arasında en yaygın şiddet türü olan duygusal tacize gelince bu tür olaylar en sık okulda yaşanıyor. Her 6 çocuk ve gençten biri cinsel şiddet yaşadığını paylaşırken kız çocukları bu tür tacize çok daha sık maruz kalıyorlar.

Her 10 katılımcıdan biri, çocukken ihmal edildiğini söylüyor - yüzde 3,5'i onlara bakan yetişkinlerin bazen yemek yedirmeyi unuttuklarını, yüzde 6,8'i bazen okula götürülmediğini, yüzde 5,9'u bazen hasta iken doktora götürülmediğini paylaşıyor.

Şiddet yaşamış çocuk ve gençler arasında sigara, alkol ve uyuşturucu kullanma alışkanlığı ve diğer çocuklara şiddet uyglama yatkınlığı daha yaygın olması, araştırmanın dikkat eden diğer bir sonucu oldu.

Uluslararası bir araştırma kurumu olan "Coram İnternational" tarafından "ESTAT" ajansı ile ortaklık içinde düzenlenen araştırmanın ile ilgili radyomuza konuşan UNİCEF Bulgaristan İletişim Müdürü İvaylo Spasov, konunun medyada sık sık yer bulmasına rağmen şiddet konusunun toplumumuzda hala tabu olmaya devam ettiğini, kuruluşların, toplumun ve ilgili organların bu konunun ele alınması konusunda pek istekli olmadıklarını, şiddetin daha çok aile içi mesele veya okulun sorunu olarak görüldüğünü ileri sürdü.

"Alınan sonuçlara göre 18 yaş altı çocukların yüzde 47'si bir çeşit şiddet görmüş bulunuyor. Fiziksel, duygusal, cinsel şiddet, ihmal, online taciz gibi şiddet türleri söz konusu, diyen Spasov, aynı zamanda birden çok şiddet türüne maruz kalan çocukların olduğunu ve bu çocukların desteğe muhtaç olduklarının altını çizdi ve birden fazla şiddet çeşidi yaşayan çocukların oranının yüzde 13 olmasının çok endişe verici olduğunu da söyledi.

"Bu durum şiddet gören çocukların bütün hayatına yansıyor. Onların okuma ve iletişim şekli farklı olur, haysiyet duygusu zedelenmiş olur, çevre ile kurdukları ilişkiler özgüven ve ruh sağlığı kötü yönde etkilenir."

"Geriye dönük yapılan araştırmada geçmişte şiddet kurbanı olan yetişkinlerin tutumunu inceledik ve bir kez daha şiddetin kısır döngüye yol açtığı kanıtlandı. Çocukken şiddet gören büyükler, şimdiki hayatında şiddet uygulamaya daha yatkındır."

Bulgaristan'da çocukların en çok okulda (yüzde 38,3) şiddete maruz kaldıklarını belirten uzman, şiddet görme sıklığı açısından okulun ardından içinde yaşanılan topluluk, yani sokak, mahalle ve üyesi oldukları online grupların (yüzde 37) ve ailenin (yüzde 30) geldiğini belirtti belirtti.

Foto:iStock"Yürürlükteki Bulgar mevzuatı gereği aile içinde şiddet tanığı olan her çocuk, şiddet kurbanı olarak görülmekte. Doğrudan şiddet görmese bile iki ebeveyn arasındaki şiddet olaylarına tanıklık eden çocuğun bu durumdan etkilendiği kesindir".

Kısır döngüyü kırmak için şiddetle ilgili toplumdaki farkındalığın önemine dikkat çeken uzman, farklı şiddet türlerinin nasıl tanınıp önleneceği, pozitif ebeveynlik ve okulda taciz ve dayak yerine uygun iklimin nasıl yaratılacağına ilişkin bilgi düzeyinin artırılması gerektiğini söyledi.

Şiddetin önlenmesi için düzenli olarak verilerin toplanılması, sorunun ne boyuta ulaştığını, nerden kaynaklandığının bilinmesi gerektiğine dikkat çeken UNİCEF temsilcisi, ayrıca sosyal hizmet ve sağlık görevlileri, polis görevlileri ve savcıların kapasitesinin eğitim ve koordinasyon mekanizmaları aracılığı ile artırılmasının gerektiğini vurguladı.

Foto: iStock"Genel tablo üzüntü ve endişe verici olsa da, durum ümitsiz değil. Araştırmayı yaparken pozitif ebeveynlikten yana olan, çocukları ile konuşan, problemleri anlatan birçok anne ve babanın, anlayış ortamının teşvik edildiği okulların, şiddet problemine çözüm getirilmesi için çalışmak isteyen profesyonellerin olduğunu gördük. Yeter ki onlara destek, kaynak ve kapasite sağlansın. Toplumumuzda bu konuda mevcut olan temel duyarlılık ve farkındalığın araştırmaların yapılması, hizmetlerin geliştirilmesi ve ebeveynlerle birlikte çalışılması yolu ile ve bütün çalışmaların merkezine çocuğun ve çocuk menfaatinin konulması yolu ile geliştirilmesi gerekiyor" diye noktaladı sözlerini İvaylo Spasov.

Kaynak: BNR, Horizont, Lora Tarkoleva

Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Halkı Aydınlatanlar günü ve çağdaş boyutu

Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz.   Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..

Eklenme 01.11.2024 05:30
Amanda Paul

Moldova, Avrupa yanlısı bir gelecek seçti, ancak bunun sağlamlaştırması cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kaldı

Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..

Eklenme 31.10.2024 07:58
Rayna Mancukova

Rayna Mancukova: Savaş, Ukrayna ve Moldova’daki Besarabya Bulgar topluluğunu bölmemeli

Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında  “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..

Eklenme 29.10.2024 06:10