Bulgaristan Ortodoks Kilisesi bugün Bulgarlar arasında Petrovden adıyla bilinen Havari Petar ve Havari Pavel’in gününü idrak ediyor. Şimon adıyla dünyaya gelen Petar Galilee’den bir balıkçıydı. Hz. İsa’nın devamcı ve öğrencilerinden biri olunca Petar ismini aldı. Savel Kilikya’nın Tars yerleşim yerinden bir Musevi din adamı ve Roma vatandaşıydı.
İlk önce Hz. İsa’ın öğrencilerine karşı kovuşturmalar düzenleyenlerden biriydi. Şam yolundayken çıkan fırtınada Hz. İsa’nın huzurunda görünmesi sonucu Küçük Asya ve Balkan Yarımadasında Hristiyanlığın en sadık yaygınlaştırıcılarından birine dönüştü. Her iki havari de İmparator Neron zamanında, Hz. İsa’dan sonra 64-68 yıllarında 29 Haziran günü inançları için işkence edilerek şehit oldu.

Bulgaristan’da idrak edilen bayramlar arasında saygın yeri olan Petrovden yazın başlangıcıdır ve ekin biçme zamanına denk gelir. Bulgar rivayetlerine göre iki havari kardeştir. Az. Petar Cennet kapılarını sıkı bir biçimde muhafaza eder ve bunlardan sadece günahsız olanları geçirirken Az. Pavel çok adil ve uzlaşmacı biridir. Az. Petar Cennet kapıları önünde kendisine ekmek sunulmasını, Pavel ise sadece saygı ve hürmet gösterilmesini isterler. Petar ve Pavel’in bayram günleri birbirini izler. 30 Haziran’da halkımız Pavlyovden bayramını idrak eder. Bu gelenek Dobruca, Doğu Bulgaristan ve Rodop bölgesinde mevcut.

Pirin Dağı’nın Güney yamaçlarında bulunan Teşovo köyü sakinleri için Havarilerden Petar ve Pavel’in bayram kutlamaları bu yıl daha özel olacak. Вayram arifesinde "Sv. Petar" zirvesindeki küçük kilise tamamiyle yenilendi. Yerli halk Petrovden bayramında köyün geleneksel gezisini gerçekleştirecek, bereket ve yağmur duası da okunacak. Ardından ‘Sv. Petar’ tepesinde bir dini ayin düzenlenecek, törende hazır bulunanlara sağlık için kurban çorbası ikram edilecek.
Petar ve Pavel isimlerini taşıyanların dışında bugün bütün zanaatkârlar da meslek bayramını kutlayacaklar.
Redaktör: Darina Grigorova
Fotoğraflar: Facebook /@teshovo ve arşiv
İnsanı en güzel bir surette yaratan ve yarattıklarının en şereflisi makamına oturtan Cenâb-ı Allah, onun üstünlük ve zayıflıklarını da bilmektedir. İnsanın üstün vasıflarını korumak, eksik taraflarını tamamlamak ve yanlış yola gitmesninin önünü almak..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..