Mandritsa, Doğu Rodoplar’da bulunan bir köydür. İvaylovgrad’ın 19 kilometre güneyinde Byala deresinin sağ yakasındaki köy Bulgar-Yunan sınırına çok yakındır. Efsaneye göre köy 1636 yılında mandıracı olan üç Arnavut kardeş tarafından meydana getirilmiştir. Üçü Osmanlı askerine gıda tedariği yaptığından vergi muafiyetinden yararlanarak arazi seçme hakkına sahip olmuş. Tahmin edildiği üzere, Arnavut kökenli köyhalkının daha büyük kısmı daha sonraları veya 18. yüzyılın sonunda Mandritsa’ya yerleşmiştir. Bu, Bulgaristan’da bugüne kadar acayıp ve arkaik Arnavutça konuşulan tek köydür.
Günümüzde Mandritsa gittikçe ıssızlaşıyor. Nitekim, yaz aylarında köyü gezmek ve geçmişini bağrına basmak için buraya turistler geliyor. Köyde Uyanış Çağına özgü Bulgar mimari stilinde büyük üç katlı kirpiç ve tuğla evleri korunmuştur. Oymalı ahşap tavanları, dövülmüş demirden balkonları, sütunları ilgi çekicidir.
Bulgartistan’ın bu cazibeli bucağı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Bulgaristan Radyosu’nun koleksiyonundan ‘Mandritsa köyü konuklarını bekliyor’ yazısını dinleyiniz!
Derleyen:Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Büyük ressam Vladimir Dimitrov Maystora’yı ölümünün 65. yılında saygı ile anıyoruz. Vladimir Dimitrov Maystora (1882 – 1960) en ünlü Bulgar ressamlarından biri olup resim sanatında Bulgaristan’ın ulusal dehası tanınmıştır. Her dahi resim ustası..
Bulgar Edebiyatının Patriği olarak anılan İvan Vazov, bundan 104 yıl önce, 22 Eylül 1921 tarihinde hayata gözlerini yumarken, Bulgaristan'a adanmış en güzel sözleri miras bırak tı . Yeni Bulgar edebiyatı ve kültürünün gelişmesine..
1 7 Eylül'de Ortodoks Kilisesi, aziz şehitler Sofia, Pistis (İman), Elpis (Umut) ve Agape'nin (Sevgi) hatırasını yüceltir. Bu günde ayrıca başkent Sofya’nın bayramı kutlanır . Bu vesile ile bundan bir süre önce radyomuza konuşan Free..