Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Nadejda Stoyçeva: Kurumlar bir kadının hayatına yönelik riskleri fark etmeye hazır değiller

Yılın başından bu yana 23 kadın öldürüldü

Photo: Pixabay

Kadınlara yönelik şiddet tüm toplumun sorunu ve anlaşılan bu sorunu çözemiyoruz, çünkü yıllardır gündem olmaya devam ediyor.

Şiddet olayları her zaman yaşanmıştır. Farklı yıllar içerisinde bu olayların sayısı 1800 ila 2 000 arasında değişmekteyken, salgının başlaması ile gelen izolasyon sonucu, aile içi şiddette %10-15 oranında artış gözlemleniyor, çünkü insanlar kapalı ve daha endişeli.

BNR’ye konuşan klinik psikolog, psikoterapist ve „Anubis” Vakfı Müdürü Nadejda Stoyçeva şunları söyledi: "Şiddet her yerde var, önemli olan şiddete karşı alınan önlemlerin etkili ve zamanında olup olmadığıdır. Önlemler yıllarca zayıf kaldığında ve yardım için yeterince sosyal hizmet olmadığında, şiddet artıyor."

Nadejda Stoyçeva

Stoyçeva, yılın başından bu yana öldürülen 23 kadın olduğunu ve müdürü olduğu vakfın uzun süredir Aile İçi Şiddetten Koruma Yasası’nda değişiklik yapılması gerektiğini vurguladığını hatırlattı. Vakıf hakkında şunu söyledi:" Burası kadınlara yardıma yönelik, sivil toplum kuruluşları ve birçok kurumla birlikte geliştirilmiş bir yer. Ne yazık ki şiddete maruz kadınların başvurabilecekleri yeterince merkez yok. Bu kadınlar kendi savaşını verirken kurumlarla da başa çıkamıyor. Çünkü kurumlar bir kadının hayatına yönelik riskleri zamanında fark etmeye hazır değiller. Ülke genelinde hiçbir kriz birimi veya danışma merkezinin bulunmadığı tam 12 bölge var.

Stoyçeva’nın sözlerine göre, şiddet olaylarını duymaktan ve ardından şiddeti gerçekleştiren fail hakkında herhangi bir işlem yapılmamasından ve bu şiddeti durduracak hiçbir önlem alınmamasından dolayı, toplum „illallah etmiş” durumda. „İnsanlar öfkeli, çünkü bir insanın başka bir insana gösterebileceği son derece büyük vahşet ve zulümle karşı karşıyayız” dedi klinik psikolog.


Bir kadın fiziksel veya psikolojik şiddet görüyor ise, her şeyin üstesinden gelmeyi başarıp, bir şekilde şiddet uygulayan kişiden kaçmaya karar verdiğinde, nereye gitmeli ve nasıl bir yardım beklemeli? Stoyçeva’nın bu soruya cevabı şöyle: "Bu kadının nerede bulunduğu önemli, yani yardım isteyebileceği, kriz birimine yerleştirilebilecek bir yer var mı? Arkadaşların, sağduyulu vatandaşların, yakın çevrenin ve akrabaların bu kadına yardım etmesi mümkün. Böyle durumlarda yakın çevrenin ve akrabaların desteği son derece önemli. ”

Çok riskli durumlarda kadının hayati risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Genellikle bir kadın karşısındaki kişinin belirli eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini değerlendirip, söyleyebilir. Eğer risk büyük ise derhal yetkililere haber verilmeli, Aile İçi Şiddetten Koruma Yasası kapsamında tedbirler alınmalı ve bu tedbirlere uyulup uyulmadığı takip edilmelidir. Böyle durumlarda psikolojik desteğe, hukuki yardıma ihtiyaç vardır. Kurumların ve tabii ki vatandaşların da mümkün olan en hızlı şekilde hareket etmesi gerekmektedir.

"Eğer vatandaşlar daha duyarlı ve aktif hale gelirse, o zaman daha hızlı şekilde, daha çok yardım edilebilir"dedi Nadejda Stoyçeva.

Ona göre şiddete „dokunan”, tüm kurumların eğitilmesi gerek. Stoyçeva’ya göre bu eğitim polis memurlarından başlamalı: "Polis memurları, aile içi şiddeti tespit edebilmeli. Ardından ilk yapmaları gereken şey, mağduru şiddeti gerçekleştirenden ayırmaları gerek, birlikte sorgulamaları değil. Ayrıca polis memurlarının, mağduru yardım için doğru şekilde yönlendirmeleri gerek" dedi.

Çeviri: Bedriye Haliz




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü

“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..

Eklenme 12.11.2024 17:18

Moldova’daki Bulgarlar ve Gagavuzlar AB’ye üyelik referandumunu neden desteklemediler?

Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi.   Yine benzer bir şekilde bunların..

Eklenme 12.11.2024 06:05

33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları yola çıkıyor

33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..

Eklenme 08.11.2024 11:24