"Slav Diyalogları" dergisinin 28.sayısı özeldir. Çek hümanist ve şair Jaroslav Seifert (1901-1986) doğumunun 120. yıldönümünü hatırlatır. Ünlü oyun yazarı ve siyasetçi Vaclav Havel 1984'te onun hakkında şunları yazdı:
Şiirlerindeki güzel melodik dil, büyüleyici metaforlar ve her şeyden önce dünyaya bakış açısı, Seifert'in yaratıcılığını modern Çek şiirinin dayandığı temellerden birine dönüştürüyor." diye yazdı
Jaroslav Seifert'in şiirleri Nobel Ödülü'nü almadan çok önce diğer Slav dillerine tercüme edilmeye başladı.
Şair, maalesef en verimli yıllarında sansür kurbanı oldu. Ancak bu onun seçimini etkilemedi, bir yaşam biçimi ve tek manevi güven olarak şirrlerine ve inançlarına sadık kaldı.
O kötü yıllarda Nobel ödüllü şairin şiirleri, yurtiçinde daktiloda yazılıpyayıldı, yurtdışında Lehçe, Bulgarca, Rusça, Sırpça çeşitli çeviriler yoluyla okuyuculara ulaştı.
Bulgaristan'da, Çek şair, yüksek edebiyat ödülünialmadan öncebüyük saygı gördü. Şiirleri Çek çevirmenlerimiz Vıtyo Rakovski, Dimitar Stefanov, Atanas Dalçev'e ilham verdi. Seifert'in Bulgarca şiirlerinden oluşan ilk şiir kitabı bütüm demokratik dünyanın hafızasında kalan 1968'de yayımlandı.
Vıtyo Rakovski’nin tercümeleri dikkat çekicidir. Plovdiv Üniversitesi'nde, "Slav Diyalogları"dergisinin editörü ve şairin büyük hayranı olan Profesör Jorjeta Çolakova şunları paylaştı:
"Küresel bir fenomen olarak Seifert, dünya çapında tanınmaktadır. Bulgar okur kitlesiyle temasın en eskilerden biri olduğunu ve ülkemizde bir çevirmenin rolünün belirleyici olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. Elimizde Vıtyo Rakovski'nin muhteşem çevirileri var.Daha sonra 1968'de Bulgaristan'da. "Ve yine bahardır" adlı şiir kitabı yayınlandı, daha sonra yine Vıtyo Rakovski'nin çevirileriyle Seifert'e, son eserinin bir bölümünün eklendiği "Bu dünyanın tüm güzellikleri" adlı şiir kitabı da sunuldu. Şiirindeki ince lifleri algılamak hiç de kolay değil - bir aynı zamanda bir insanın hayatında yaşadığı acılar. Jaroslav Seifert'e göre onurlu yaşam ve samimiyet,dünyadaki insan varlığının anlamını haklı çıkarır."
Fotoğraflar: Facebook/“Slav Diyalogları” dergisi
Türkçesi: Müjgan Baharova
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..