Gül yetiştiriciliği branşı, gülün, ülkemizin sembolü olarak kaybetme yolunda olduğumuza dair uyarıda bulunuyor.
Sredna Gora bölgesinden damıtım tesisleri sahipleri, büyük miktarda gül yağının depolarda beklemekte olduğuna dair endişelerini paylaşıyor.
En fazla etkilenen Strelça, Klisura, Karlovo bölgeleridir. “Bılgarska rozova dolina” derneği başkanı Vladimir Stoyanov’a göre, nedeni kısmen de olsa, gül yağı kalitesini olumsuz etkileyen zayıf hasattır.
Ancak 12 yıldır sektörün içinde olup Kazanlık bölgesinde gül bahçeleri ve bir sezonda yaklaşık 20 ton gül çiçeği işleyen damıtma tesisi sahibi Yordan Radev, bu görüşe katılmıyor.
"Düşük hasat, hiç bir şekilde gül yağın kalitesini etkilemiyor” diyor.
Ülkenin farklı bölgelerinde depolarda büyük miktardaki gül yağının bulunmasının ana nedenin “covid pandemisi” olduğunu söyleyen Yordan Radev, “Kriz 2019'da başladığında, kozmetik ve parfümeri de dahil olmak üzere, tüm küresel sanayileri vurdu. Bilindiği üzere, kozmetik ve parfümeri işletmelerinin ana hammaddesi gül yağıdır.”
Ayrıca Radev, piyasaların genel daralması ise gül yağı satışlarını zorlaştığının altını çiziyor.
“Sıvı altın” olarak adlandırılan gül yağı, satılamadığı durumlarda banka hazinelerinde korunuyor. Burada kalitesi bozulmasın diye belirle bir sıcaklıkta ve nem oranında tutuluyor. En temiz haldeki gül yağı, yeşilimsi bir renk tonunda koyu sarı renktedir ve yaklaşık 4 kg büyüklüğünde özel hava geçirmez şekilde kapatılmış bakır kaplarda saklanıyor.
Bulgar gül yağı, ağırlıklı olarak Asya ve Uzak Doğu'ya kilogram başına yaklaşık 6500 - 7000 avro fiyatla ihraç edilmekte ve orada alıcı bulmaktadır. Ülkemizde son yıllarda ağırlıklı olarak Fransız kozmetik şirketleri için çalışan birçok yabancı damıtma tesisinin bulunmasına rağmen, Avrupa pazarı, geleneksel Bulgar gül yağına kapılarını kapattı.
Satışlarda yaşanan zorluklardan ve düşük satın alım fiyatları nedeniyle, Strelça bölgesindeki toplam 300 gül bahçesi sahibinden yaklaşık 150'si bu yıl bahçelerinde gül hasadı yapmadı ve bu işten vazgeçti. Bunların büyük bir çoğunlu, birkaç nesildir gül yetiştiriciliği yapan küçük aile çiftlikleridir.
Bazı bahçe sahipleri, kârdan fazla zarara uğradıkları ve gül toplayıcılara ödeyemedikleri için gül bahçelerindeki güllerin toplanmadan yere dökülmesine izin verdiler.
Foto: EPA/BGNES, arşiv
BNR’ye konuşan Piyasa Ekonomisi Enstitüsü'nün kurucusu ve Sofya Üniversitesi öğretim görevlisi ve ekonomi uzmanı Doç. Dr. Krasen Stanchev , “Ülkedeki siyasi kriz, ekonomiyi bir-iki yıla kadar kısa vadede etkilemiyor.” dedi. “ Siyasi kriz ,..
Tarım Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, çiftçiler, Kırsal Kalkınma Programı’nın “Tarımsal İşletmelere Yatırımlar” alt tedbiri kapsamında 2014-2020 dönemine ilişkin sulama projelerini 15 Kasım’a kadar sunabilir . “Meyve ve sebze”,..
Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ verilerine göre, Bulgaristan’daki tarım arazilerinin fiyatı son 7 yılda iki kattan fazla, yani yüzde 108,7 oranında arttı . 2016 yılında dekar başına ortalama tarla fiyatı 770 leva (386 avro) olurken, geçen..