Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Birleşik Krallık’ta bir Bulgar kadını

Maria Krumova çiçeklerle sanat yaratıyor, kaval çalıyor

Photo: özel arşiv

Maria Krumova, Büyük Britanya adasına göçmen olarak değil, aşkının peşine düşen bir Bulgar kadını olarak gidiyor. Orada kaldığı iki yıl boyunca aristokratik malikânelerin düzenli çiçek bahçelerine, canlı doğaya karşı büyük ilgi duyan İngilizlere ve Rodop çimenliklerinde yakına kadar çınlayan Bulgar kavalına bağlılığını geliştirdi. 

Yakın bir zamandan beri Birleşik Krallık’ta bulunmasına rağmen, Maria Krumova,  Aylesbury kasabasına yakın olan köyünün eşit haklı vatandaşı olarak kendini hissetmektedir. Buradaki ilk yılını koronavirüsten dolayı izolasyonda geçirdi ama şimdi hayatını istediği gibi yaşıyor.  

“Aslında nispeten yakın bir zaman önce hemşerilerimle tanışma olanağı buldum. Köpeğimi gezdirirken birçok insanla bir araya geliyorum. En yakınımda bulunanlar Güney Afrikalıdır, ama ilginç İngiliz ve Bulgarlar da var. Şirin köyümüz Oxford ile Londra arasında yer aldığı için birine halk dansları oynamak, diğerine ise arkadaşlarımı ziyaret etmek için gidiyorum’ diye anlatıyor Maria.

 

İngiltere’ye gitmeden önce Maria brand stratejileri ve brand tasarımı ile uğraşıyordu.Onun tabiriyle bu işini beraberinde İngiltere’ye taşıdı. Salgınla ilgili kısıtlamalar en büyük iken kendisi National design academi - Ulusal Tasarım Akademisi’nde bahçe tasarımı okumaya koyuldu. Neden mi? Çünkü uğraşlarından biri bahçıvanlıktır, oysa İngiltere’nin en mükemmel tarafı bahçe ve parklarıdır. Şimdi Maria varlıklı İngilizlderin bahçelerinde tasarımcı olarak‘ ‘full time’ çalışmakta. 

Şöyle konuştu: “Sekiz yıldan beri köyde yaşıyorum ama Bulgaristan’da genellikle sebze yetiştiriyordum ve çiçeklere ilgim sınırlıydı. Halihazırda çiçekler büyük tutkumdur ve bunlarla gerçek sanat yaramaktan büyük zevk alıyorum. İlkbaharın gelmesiyle son birkaç hafta içinde diktiğim çiçek soğanlarının nasıl büyüyüp belirdiğini, bahçelerde nasıl görünüm aldığını sabırsızlıkla izliyorum.’ 

Bulgaristan’da yaşarken Maria Krumova doğayı koruma derneklerinde gönüllü çalışmalar yapıyor, ülkeyi fotoğraf makinesiyle dolaşıyordu. Bu arada düzenli olmayan çöplüklerin fotoğraflarını da çekmişti. Buna rağmen, ‘Bulgaristan’da hiçbir şey iyi değildir, İngiltere’de her şey mükemmeldir’ diyecek olanlardan değildir.

 

“Ortadaki büyük fark iki ülkenin ayrı insanları arasında değil, İngilteredeki insan topluluğunun güçlü oluşu ile ilgilidir. Birkaç gün önce belediyemizde düzenlenen görüşmede vahşi bir mekandameyve bahçesi oluşturulması niyeti ifade edildi. Ancak görüşmeye katılanlardan yüz kadarı, birçok vahşi hayvan ve kuşun bu ağaç ve çalılar arasında yaşadığından bunların kökünden sökülmesini istemediğini ifade etti. Köyümüze yakın bir yerden geçen yeni demiryolu hattının inşası ile ilgili bir örnek daha: birkaç çevreci buna karşı çıkarak, birkaç gün boyunca kazılan derin bir hendekte kaldı, ağır makinaların bu yere getirilmesini protesto etti."

Kendi iç dünyası ve diğer insanlarla uyum içinde yaşaması için Maria Krumova her zaman gerekli dengeyi kurmaya çalışıyor. Bu denge ki, aynı zamanda topluluk ve yakın insanları için yararlı çalışmalar yürütmekle sağlanır. Bu bağlamda Maria National Wildlife Trust- Dünya Yaban hayatı Fonu’nda gönüllü çalışmalar yürütüyor.  

Kafa yorma, hayatı sorgulama ile kendisiyle barışık olmak arasındaki dengeyi ise kaval çalarken buluyor. İngiltere’ye gitmeden az önce Çepelare'den ilk kaval öğretmeni ile Smolyan’da tanıştı.Bulgar folklor parçalarını ‘tek başına ve etraftaki ağaçlar’ için seslendirmek için ise kavalını beraberinde almayı da unutmadı Maria. 

Derleyen: Diana Tsankova (İna Nikolova’nın BNR- Stara Zagora için yaptığı söyleşiden). 

Çeviri: Neli Dimitrova 

Fotoğraflar: özel arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Sozopol’da yeni otogar alanında nekropol ve manastır keşfedildi

BNR Burgas Radyosu’nun haberine göre, arkeologlar, Karadeniz kıyısındaki Sozopol kentinde yeni otogar inşaatı, kazı çalışmaları sırasında 11. yüzyılın sonlarından kalma bir manastır keşfedildi . Manastır sınırları içerisinde, daha eski bir Hristiyan..

Eklenme 20.05.2024 20:01

Phenix Varbanov: Sanat aracılığıyla kendimi ve dünyayı savaşların ağır yükünden iyileştirmek istiyorum

Phenix Varbanov’u iki sergi arasındaki sözde zamansızlık arasında buluyoruz; zamanın, ruhun ve kalbin yakalanan ritmi ile yeni ruhun serbest bırakılacağı yeni fikirlere yönelimi arasında. Kozmopolit ressam, pandemi döneminde donmuş dünyada ortaya..

Eklenme 19.05.2024 10:10

Panagyurishte Altın Hazinesi'nin kopyası Burgas'da sergileniyor

Burgas Arkeoloji Müzesi’nde "Panagyurishte Altın Hazinesi" sergisi açıldı. Bulgaristan’ın ünlü hazinesinin kopyası kısa bir süre önce Dubai’deki sergiden döndü ve şu anda Burgas Arkeoloji Müzesi'nin Hazine Salonu'nda sergileniyor. Sergi 30 Ağustos..

Eklenme 19.05.2024 06:55