Müslüman olmanın ilk şartı, kelime-i şehadet olarak özetlenen Allah'ın varlığı ve birliğine tanıklık ile Hazreti Muhammed'in seçilmiş bir kul olarak peygamberliğini tasdik ettiğini ifade etmektir.Allah, inananlara cenneti vaadetmiş, kelime-i şehadeyi de cennetin anahtarı kılmıştır.Kelime-i şehadet müminler ile inanmayanlar arasındaki en belirgin çizgidir.
"Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh" sözlerini candan söyleyen kişi, "Ben Allah'tan başka ilâh olmadığına şehadet ederim; Hazreti Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna da şehadet ederim" der ve cennete giden ilk adımı atmış olur. Bundan sonrası ise bu sözlerin taşıdığı anlamlar doğrultusunda Allah'ın iyi bir kulu, Hazreti Muhammed'in sadık bir takipçisi, ümmetinin ferdi olmaktır.
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu..