Novi Pazar’da Haziran ayı sonuna kadar sürecek olan, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında üretilmiş eşsiz bir porselen oyuncak bebek sergisi var. Dünyanın neredeyse her bir noktasından gelen, birbirinden ilginç 2 000’den fazla oyuncak bebek koleksiyonu, uzun yıllar şehirdeki okuma evinin başkanı olan Emil Mirçev’e ait.
Mirçev, porselen oyuncak bebeklerle ne zaman ve nasıl tanıştığını, onları yok olmaktan nasıl kurtardığını şu sözleri ile anlattı:
“Yakın bir zamanda, dört buçuk yıl önce başladım. Bazen çocukluk altmışlı yaşlardan sonra da ortaya çıkabiliyor. Cuma günüydü, Novi Pazar şehrinde pazarda oyuncak bebekler gördüm. Yağmur yağıyordu, üzüldüm, ıslanmalarını istemediğim için satıcıdan onların üzerini örtmesini istedim. O da belli bir ücret karşılığında bana satabileceğini söyledi. Ben de hepsini aldım. Eve dönünce her birini detaylıca inceledim. Hiçbir zaman böyle bir şeye ilgi duyacağımı düşünmedim. Böylece Mallorca, İngiltere, Almanya ve daha birçok ülkeden 2 000’in üzerinde bebek oyuncak biriktirdim. Üzücü olan şu ki, bebek oyuncaklar kolilerde duruyor ve insanlar onları göremiyor. Kızım onları pazardan kurtardığımı söylüyor ve aynı zamanda onları kutularda muhafaza etmek zorunda kalıyorum, çünkü ne yazık ki bu kadar çok oyuncak bebeği saklamanın başka bir yolu yok” diye paylaştı.
Oyuncak bebekleri müzede sergileme fikri var, ancak bunun için uygun mekana ihtiyaç duyulmakta ki bu şu aşamada mümkün değil.
Emil Mirçev, oyuncak bebekler hakkında birçok şey okuduğunu paylaştı ve aynı zamanda onları sadece kurtardığını, yani koleksiyoncu olmadığının da altını çizdi. “Koleksiyonculardaki o tutku bende yok, çünkü oldukça zor bir şey, belirli üreticiler tarafından yapılmış, belirli yıllardan, belirli bebekler aranıyor. Benim amacım ise sadece oyuncak bebekleri yok olmaktan kurtarmak” dedi Mirçev ve şöyle devam etti:
“Oyuncak bebeklerin her biri çok farklı. Bildiğiniz üzere üretimleri 19. yüzyılın ortalarında başlıyor ve bugüne kadar devam ediyor. İlk başta porselen parçalar Çin’de üretiliyor, oyuncak bebeklerin kendileri ise Almanya’da yapılıyor” diye anlattı.
Sergide yer alan oyuncak bebeklerden her biri özel elbiselere sahip. Mirçev, bu giysilere bakılınca farklı dönemlerdeki moda trendleri hakkında bilgi sahibi olunabileceğini belirtti.
Peki porselen oyuncak bebekler nasıl ortaya çıktı?
“Zamanında bayanlar bir terziden elbise, kostüm veya başka kıyafetler sipariş edermiş. Terziler dikecekleri elbiselerin bayanların üzerinde nasıl duracağını anlamak için numune olarak oyuncak bebek yapıp, hanımefendilere gönderirlermiş. Bayanlar elbiseyi beğenirse, terzi çalışmaya koyulur, bebek oyuncak ise hanımefendinin kız çocuğuna oynaması için hediye olarak kalırmış” diye anlattı.
Mirçev dünyanın birçok farklı noktasından oyuncak bebekler topluyor. İlginç olan ise oyuncak bebeklerinin yüzde 95’i Bulgaristan’dan.
“Sergide gördüğünüz oyuncak bebeklerin dışında farklı türden de oyuncaklarım var. Burada çok az sayıda palyaço oyuncak bebek sergileniyor. Bildiğim kadarıyla elimde olan 600’ün üzerindeki palyaço oyuncak bebeklerimle en büyük koleksiyona sahibim” diye mutluluğunu paylaştı Emil Mirçev.
Porselen oyuncak bebekleri merak edenler ve bu büyülü dünyanın içinde gezinmek isteyenler, Haziran ayı sonuna kadar Novi Pazar’daki “Petır Persengiev” Şehir Sanat Galerisi’ni ziyaret edebilirler.
Kaynak: BNR-Şumen Radyosu, Miglena Stoyanova’nın röportajı
Düzenleme ve çeviri: Bedriye Haliz
Fotoğraflar: özel arşiv
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..