Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Besarabya Bulgarları için kimlik, sahip oldukları en güvenli husus

Photo: КОRЕN | Mihaela Arroyo'nun sergisi

200 yılı aşkın bir süre önce, binlerce Bulgar, Osmanlı topraklarını terkederek Besarabya'ya yerleşti.

Yıllar geçtikçe yerleştikleri bölge,önce Romanya,sonra Rusya topraklarına, ardından da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği SSCB ve son olarak da Moldova ve Ukrayna’nın sınırlarına geçti. Bunca zamanın ardından , bugün bulundukları ülke veya konuşulan resmi dil, ne olursa olsun, etnik kökenleri bozulmamış görünüyor.

Besarabya Bulgarların tarihine ışık tutan “Koren” /Kökler/ Projesinin yaratıcısı Mihaela Aroyo, bu sonuca vardı.


Proje fikri, Mihaela’nın 2019 yılında Moldova’nın Stoyanovka köyünde düzenlenen Genç Besarabya Bulgarları Şelikleri sırasında doğdu:

„Bu benim Besarabya Bulgarları ile ilk temasımdı ve bizi orada nasıl ağırladıklarını, kültürlerini, dillerini nasıl koruduklarını görünce çok etkilendim – diye belirtiyor Mihaela Aroyo ve şöyle devam ediyor.

Bu insanlarla tanışmaya, onlarla yakın ilişki kurmaya  ve fotoğraflarını çekmeye devam etmek için tamamen kişisel, içsel bir ihtiyaç hissettim. Bu, zamanla projeye daha anlamlı kıldı ve umarım Bulgaristan'daki Bulgarlar ile Besarabya, Moldova ve Ukrayna'daki Bulgarlar arasında bir nevi köprü olur. Birbirimizi daha yakından tanıyalım, iletişim kuralım ve faydalı bağlantılar oluşturalım”.


Mihaela, Besarabyalı Bulgarlarla yaptığı görüşmelerde, özellikle yaşlıların, dokunamadıkları, rüya gibi, idealize edilmiş bir Bulgaristan imajıyla yaşadıklarını fark etti. Aynı zamanda yaşadıkları yerde diasporayı desteklemeyi görev bilen yerleşimciler olarak, kaderlerini kabullenmiş gibi görünüyorlar. Bulgar köklerini korumaya yönelik bu çabaları, ülkemiz tarafından da çeşitli programlarla desteklenmektedir. "Kültür" Ulusal Fonu'nun desteğiyle yürütülen "Kökler" /Koren/projesinde de durum böyle:

„Benim için bu hikaye sadece yerel düzeyde bir sembol olarak hizmet eetmeyecek, sadece Bulgaristan dışındaki topraklarda yaşayan Bulgarları birbirine bağlamaz- diye belirtiyor Mihaela ve devamla şunları ekliyor. - Benim için bu topluluğun daha küresel bir anlamı var, çünkü Bulgarlar, Moldovalılar, Ruslar, Ukraynalılar, Gagauzlar, Arnavutlar  olmak üzere, Besarabya'da birçok farklı millet yaşıyor. Bu çok etnik gruplu bölgedeki tüm bu insanlar birbirleriyle barış içinde yaşıyorlar. Hatta üç-dört yaşında dört dil öğrenmelerini bile avantaj olarak görüyorlar.”


Mihaela Arroyo, baba tarafından İspanya'dan gelen bir göçmen ailenin çocuğu.Bu yüzden muhtemelen Besarabya Bulgarlarının kaderi ona derinden dokunuyor. Onlara birkaç kez savaşın onları nasıl etkilediğini, Rus kültürünü savaş öncesi ve sonrası nasıl algıladıklarını sorduğunda, kimlik duygularıyla ilgili anlamlı bir cevap veriyorlar:

„Bu bölgenin özelliği, insanların sürekli değişen devlet yapısına alışmış olmalarıdır - diye açıklıyor Mihaela. Örneğin, iki dünya savaşı arasında yaşayan bir kişi önce Romence okudu, ardından bölge, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği SSCB'nin bir parçası olduğunda Rus dili girdi ve Birliğin dağılmasından ve cumhuriyetlerin ayrılmasından sonra yeni ülkeler oluşturuldu, bunlar da  yeni dillere kavuşan Ukrayna ve Moldova’dır. Dışarıdan garip gelebilir ama bu sürekli değişimlere alışmış görünüyorlar. Bu nedenle çabaları kendilerini bir topluluk, yerleşim, köy veya şehir olarak korumaya odaklanmıştır. Hatta bazen, bunu düşündüğümde, belki de kimliklerinin korunmasına katkıda bulunan şeyin tam da bu sürekli değişimler olduğu sonucuna varıyorum, çünkü orada sahip oldukları en güvenli şey budur.”

Foto: КОRЕN, Facebook /Mihaela Arroyo, Darina Grigorova

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Varna’da Avrupa Diller Günü kutlamaları

BNR Varna Radyosu'nun aktardığı gibi, Varna, 26 Eylül Avrupa Diller Günü’nü farklı etkinliklerle kutlayacak. Kutlamalar saat 17:00 -20:00 arasında Varna Deniz Parkı’nda yapılacak. Öğrenciler ve öğretmenler, Fransızca,..

Eklenme 26.09.2025 06:30

Sofya Operası’ndan muhteşem sezon açılışı: “Tosca”

Bulgaristan Ulusal Opera Tiyatrosu, yeni sezonu Giacomo Puccini’nin sevilen eseri “Tosca” ile açıyor. Tiyatro müdürü Plamen Kartalov’un sahneye koyduğu ve 14 yıldır repertuvarda yer alan “Tosca”, bundan önce Japonya ve Türkiye’de..

Eklenme 26.09.2025 06:05

Plovdiv’de, Arjantin Kültür ve Sanat Günleri

25-28 Eylül tarihleri arasında, Plovdiv ilk kez Arjantin Kültür ve Sanat Günleri’ne ev sahipliği yapacak . Arjantin tango okulu "Tango Aficionado" organizatörlüğünde, dört gün sürecek olan festivalde sergiler, edebiyat okumaları ,..

Eklenme 25.09.2025 05:05