Düşünen insan her zaman soru sorar. Bir şekilde aklını tatmin edecek cevapları arar. İnsanın en sık sorduğu soruların birçoğunun dinî boyutu vardır. O yüzden bu soruları cevaplamak için insan dinî referanslara başvurma ihtiyacı hisseder, dinî kaynakları araştırıp inceler. Bazen de insan,ı bu alanda uzman olarak gördüğü veya otorite olarak kabul ettiği kişilere veya mercilere sorularını sorar.
Bulgaristan Müslümanları da zaman zaman dinî otorite olan Başmüftülük kurumuna sorular yöneltirler ve oradan cevap alırlar. Bazen de etraflarındaki imam, müftü veya genel anlamıyla hoca olarak adlandırılan dinî bilgi sahibi kişilere sorular sorarak dinî hayatlarına yöne verirler. Bazen de sorulara radyo vasıtasıyla cevap aranır ki, bu bazen sorulan soruyu bir problem olarak kamuoyunun gündemine getirme amacı da gütmektedir.
Mektup, telefon, elektronik posta veya sosyal medya vasıtasıyla “Cuma Öğleden Sonra” programında cevaplanmak üzere sorulan bazı dinî içerikli soruları cevapsız bırakmamak gerekmektedir. Bu yüzden bazı programlarda yayın akışı içerisinde gelen sorulara cevap verilmektedir, bazen de sadece soru ve cevaplardan oluşan yayınlar yapılmaktadır. Bu da böyle bir program...
İslâm dini, insana faydalı olan birçok şey gibi, ateşi de nimet olarak ele almaktadır. Çünkü ateş sayesinde insan ısınmaktadır, yemeğini pişirmektedir ve karanlıktan aydınlığa kavuşmaktadır. Böyle önemli bir nimet olan ateşi Kur’ân-ı Kerim..
Kur’ân-ı Kerim’de kendisinden söz edilen ve hatta ismini taşıyan bir sure bulunan önemli ve gizemli bir şahsiyet vardır. Lokman adını taşıyan ve hakkında neredeyse bilgi bulunmayan bu şahsiyet, Kur’ân-ı Kerim’in 31. suresi olan 34 ayetlik Lokman..
Toplumun temel yapısını oluşturan aile, toplumun düzgün bir şekilde inşası, kötülüklerden uzak ve iyiliğin hakim olduğu bir toplum oluşması, dolayısıyla insanlığın da bu çerçevede gelişmesi açısından son derece önemlidir. Bu açıdan İslâm da aileye büyük..