Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan'ı demografik felaketten yalnızca hızlandırılmış ekonomik büyüme kurtarabilir

Son 10 yılda Bulgaristan, nüfusunun yüzde 11,5'ini kaybetti

Photo: BGNES

Ülkemiz Bulgaristan, sadece düşük doğum oranları nedeniyle değil, birçok insanın mutluluğburada bulamayarak ülkeyi terk etmesi nedeniyle de nüfusunu kaybetmeye devam ediyor.

Perspektif eksikliği, sosyal çevre, en büyük şehirlerin bile sürekli bozuk kaldırımları ve soyulan cepheleriyle nahoş görünümü, kurallara uymama ve etik ilişkiler,tüm bunlar, bizi Bulgaristan'da tek bir Bulgaristan vatandaşın kalmayacağı güne götüren demografik çöküşe katkıda bulunuyor.

Son on yılda Bulgaristan, yaklaşık 850 bin kişi veya nüfusun yüzde 11,5'i ile modern tarihinin en büyük düşüşünü yaşadı.


Ulusal İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, Bulgaristan vatandaşların sayısı şimdiden 6,5 milyonun altında ve sadece bir yılda ülkemiz 35 binini kaybetti.

Ayrıca ülkemiz, nüfusun azalması açısından Avrupa'nın negatif istatistiklerinde "lider" konumdadır.

Eğilimlerin arttığı, geleceğe dair endişelerin de giderek arttığı ve radikal önlemler alınmazsa sürecin geri döndürülemez olacağı konusunda uzmanlar uyarıyor.

2012'de hazırlanan ve 2030 yılını işaret eden  bir demografik stratejimiz olmasına rağmen, bunun pratikte içi boş bir belge olduğunu söyleyen "Bulgaristan 2050 Sivil Girişimi" derneği başkanı Valentin Sıykov, başta ekonomi olmak üzere sosyal ve ekonomik hayatımızın her alanında kapsamlı bir reforma ihtiyaç olduğuna dikkat çekerken şunları belirtti:

On yıl içinde Bulgaristan'ı gayri safi milli hasıla(GSMH), işgücü verimliliği, nüfusun ortalama geliri gibi temel kriterlere göre ortalama Avrupa göstergelerine getirecek olan hızlandırılmış ekonomik büyüme olmadan, demografik eğilimin tersine dönmesini bekleyemeyiz. Ancak belirtilen zaman diliminde Avrupa düzeyine ulaşmak için yıllık %7-8'lik bir büyüme hızına ihtiyacımız var.

Son 10 yılda kaybettiğimiz bu 850.000 kişiden 500.000'i olumsuz doğal büyümeden, kalan 350.000'i ise mutluluğunu yurt dışında aramak için ülkemizden ayrıldı.

Dolayısıyla göç süreçleri, ancak insanlar Avrupa'dakilerle karşılaştırılabilir bir gelir elde ederse ve arzu ettikleri yaşam standardını elde ederse durdurulabilir.”


JTN Research tarafından yapılan temsili bir ankete göre, ülkemizde 18 ila 35 yaş arasındaki insanların yüzde 92'si geleceğini Bulgaristan'da görüyor. Aynı zamanda, gençler 1.600 levanın altında ve daha sonra 2.300 levanın altında bir başlangıç ​​maaşıyla çalışmayı kabul etmiyorlar.

Katılımcıların yüzde 49'u, uygun bir iş yeri verildiğinde, doğdukları yere hemen dönmeye hazır olduklarını belirtti. Büyük bir bölümü, ülkemizi AB üyesi bir ülke olarak tanıyorlar.

JTN Research  Genel Müdürü Danyo Dimitrov, BNR'ye yaptığı açıklamada:

Danyo Dimitrov

„Orta kuşakların çoğunun, buraya ve oraya ilişkin sahip olduğu bariyer,  genç vatandaşlarımızın yanlarında taşıdıkları bagajın bir parçası değildir. İşgücü piyasasındaki eksiklikler giderek daha fazla hissediliyor ve küresel ekonomi, karmaşık becerilere sahip insanları giderek daha fazla talep ediyor. Uzmanlık alanında çalışmak çok zor” dedi ve bu nedenle ankete katılan gençlerin üçten ikisinden fazlasının kendi kaynaklarını ek niteliklere yatırdığını ekledi.

Ancak, yalnızca ekonomik reformlar onları engelleyemeyecek, aynı zamanda  yaygın hale gelen yolsuzluk, adalet eksikliği, eğitim kalitesi, umutsuzluk duygusu birçok kişiyi göç etmeye zorluyor. Dolayısıyla değişim, hayatımızın tüm alanlarını etkilemelidir.

Bulgaristan'ın on yıllardır kendi ulusal ideali olmadığı için gençlerimizi kaybetmeye devam edeceğizdedi Valentin Sıykov ve şöyle devam etti.

Bize rehberlik edecek birleştirici bir fikrimiz, bireylerden oluşan bir topluluk değil de, birleşik bir ulus olarak çabalayacağımız bir hedefimiz yok. Görevimiz, sadece derneğimizin güçleriyle değil, aynı fikirde olan insanlarımızla da, bir Bulgar ulusal doktrini geliştirmek ve onun uygulanması yoluyla, onlarca yıldır politikacıların gücünün ötesinde olan acil sorunlara karmaşık bir çözüm aramaktır. Bitmiş bir ürün olarak, sivil toplumdan bir hediye alacaklar.”

Demografi uzmanları,  korunmuş bir altyapının olduğu, ancak yeterli sayıda insanın olmadığı bölgeleri, “Antropolojik çöl” olarak tanımlıyor.


Ne yazık ki, önlem alınmazsa, nüfusunun üçte birini  65 yaş üstü insanların oluşturduğu kuzeybatı bölgesi Vidin'i böyle bir gelecek bekliyor. Ve burada, yaklaşan demografik felaketi önlemek için bölgesel politika ön plana çıkıyor.

Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Rositsa Kirova, olası bir çözüm sunuyor:

Sadece kayıtlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda il topraklarında ekonomik faaliyette bulunan şirketler, kazanç vergisinden muaf tutularak modernizasyon başvurusunda bulundukları zaman imtiyazlara sahip olurlarsa, bu olumlu bir sonuç verecektir. Bu şekilde, özellikle verginin ödenmemesi, şirketin en az 10 yıl çalışmaya devam etme ve bu süre boyunca en az bir yeni işçi çalıştırma yükümlülüğüne bağlıysa, istihdam sadece yaratılmayacak, aynı zamanda korunacaktır. Ancak birinci öncelik, üretilen malların pazara kolayca ulaşabilmesi için altyapının kurulması ve uzun süredir sıkıntı çeken bu bölge için devlet desteğinin talep edilmesidir”.

Siyasetçiler ne konuşursa konuşsun, halkın tavrının en doğru barometresi, iktidardakilerin yanlışlarını iktidardaki temsilcilerinin yanlışlarını sırtlarında taşıyan insanlardır.

Vidinli vatandaşlarının görüşünü aldık:

“Oğlum, burada iş olmadığı için, Sofya'ya gitti. O bir tıp çalışanı. Hastane ölüyor, maaşlar ise yok denecek kadar. Peki buraya kim gelecek?”

Şehirde 60.000 kişi yaşıyordu ve şimdi belki de yarısından azı kaldıdedi Vidinli bir kadın.

Diğer bir vatandaş ise şunları ekledi:

„Emekl, devlet çalışanı ve polis – burada başka iş yeri  yok.”

Gençler geri dönecek mi?

Bu soruya şöyle cevaplar aldık:

„Hiçbir zaman  - kesin bir dille konuştu Vidinli bir vatandaş. Gençler, asla geri dönmeyecek. İş olmalı, maaş makul olmalı, çünkü şurada burada, geleceği düşünmek şöyle dursun, iki yakanızı bir araya getiremeyeceğiniz maaşlar teklif ettiklerini duyuyorum. Hiçbir gelişme kaydetmiyorum. Hangi firma girerse girsin bir süre sonra pes edip Romanya'ya ya da başka büyük şehirlere gidiyorlar.“

„Oysa, Vidin çok güzel bir şehir – diye üzgün bir sesle belirtiyor yaşlı bir kadın. Bulgaristan'ın hiçbir yerinde böyle bir nehir ve böyle bir park olduğundan emin değilim. Burası geniş, ferah, yeşil. Sakin ve huzur dolu. Ama iş olmayınca?”

Kaynak: BNR Vidin Radyosundan Anjela Kamenova ve İzabel Borisova; BNR “Horizont” Programından Tanya Miluşeva

Derleyen: Diana Tsankova

Türkçesi: Şevkiye Çakır

Foto: BGNES, BNR- Radyo Vidin


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Amanda Paul

Moldova, Avrupa yanlısı bir gelecek seçti, ancak bunun sağlamlaştırması cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kaldı

Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..

Eklenme 31.10.2024 07:58
Rayna Mancukova

Rayna Mancukova: Savaş, Ukrayna ve Moldova’daki Besarabya Bulgar topluluğunu bölmemeli

Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında  “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..

Eklenme 29.10.2024 06:10

“Hak ve Özgürlükler İttifakı”, Türkiye’deki oyların yaklaşık yüzde 65’ini aldı

“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı.  Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..

Eklenme 28.10.2024 18:32