Veliko Tırnovo “Aziz Kiril ve Aziz Metodiy” Üniversitesi’nde düzenlenen Bulgar dili ve kültürü semineri, bu yaz da 25 ülkeden 70 katılımcıyı bir araya getirdi. 46. Bulgar Dili ve Kültürü Forumu’na yeni bilgi arzusu ile üç kıtadan üniversite öğrencileri, öğretmenler, akademisyenler, çevirmenler, rehberler katıldı.
Polonyalı Raffel Muravinski, Bulgar dili ve edebiyatı bölümünde öğrenci ve ilkokulda sekreterlik yapıyor. Bulgar dili bölümüne merağının bir fotoğrafla başladığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Bir doğa fotoğrafına baktım ve neden Bulgar dili ve edebiyatı okumayayım dedim. Bulgar mutfağını seviyorum – “banitsa”, “kebapçe”, şop salatası. Bulgar sineması ve edebiyatı hakkında az bilgiye sahibim, ancak spor ile Bulgar futbolu ile ilgileniyorum. Bitirme tezim Hristo Stoiçkov ve Dimitır Berbatov ile ilgili olacak, 1994 yılında ABD’de düzenlene Dünya Futbol Şampiyonası ile ilgileniyorum. Şimdiki futbolcuları çok az biliyorum.”
Seminerin temel amacı Bulgar dili ve edebiyatı bölümünün yurtdışında “kanıtlanması”. Temmuz sonuna kadar devam edecek programda Bulgar dili, sanat, çağdaş Bulgar sineması, Bulgar folklörü, tarih ve kültür seminerleri düzenlenecek.
Almanya’daki Arltenburg kamu kolejinde siyaset ve kültür dersleri ile birlikte Bulgaristan hakkında kurslar da yöneten Michael Hayn da ülkemizle profesyonel olarak ilgileniyor:
“Öğrencilerin, Bulgaristan’ın çok güzel bir ülke olduğunu, ancak siyaset, yolsuzluk ve hukuk ile ilgili çok farklı sorunları olduğunu, bununla beraber burada sivil toplumun çok enteresan girişimleri olduğunu bilmelerini isterim.”
Dil bilimi ve psikoloji bölümünde öğrenci olan Polonyalı Kristiyan Pudolszevski için anadili Bulgarca, ancak hala yazılı metinleri okumada ve anlamada zorlanıyor ve o sebeple de bu yaz Veliko Tırnovo’da:
“Annem Bulgar ve Bulgarcayı İngilizce ve Lehçe gibi kullanamadığımdan dolayı kendimi çok kötü hissediyorum. Sadece gündelik konuşmalarda kullanabiliyorum, ancak düşüncelerimi yazamıyorum. Bulgar kültürü ve edebiyatından çok az şey biliyorum. Bulgar edebiyatından çok fazla şey okumadım, birkaç kitap buldum, klasiklerden değil, benim bilmediğim yeni Bulgar yazarlarına ait kitaplar. Ancak ne yazık ki çok yavaş ilerliyorum...”
Katılımcıların 18’i önceden de seminere geldiklerini paylaştı. Bunlar arasında Mısırlı Karim Abdelati yer alıyor. Seminere sekizinci defa katılan Karim, Al Mansura üniversitesinde Ortaçağ tarihi dersleri veriyor. Seminerle ilgili şunları paylaştı:
“Burada herşey enteresan. Tarihiniz uzun ve çok zengin – ortaçağ tarihi, yeni tarih. Veliko Tırnovo’nun Bulgaristan’ın eski başkenti olduğunu biliyorum. Veliko Tırnovo’yu şehir olarak, insanlarını, mutfağını, havasını, üniversiteyi beğeniyorum. Kesinlikle buraya tekrar döneceğim, çünkü Tırnovo benim yerim.”
Röportaj: BNR’nin Veliko Tırnovo muhabiri Zdravka Maslyankova
Fotoğraflar: Zdravka Maslyankova,Veliko Tırnovo “Aziz Kiril ve Aziz Metodiy” Üniversitesi
Çeviri: Özlem Tefikova
Smolyan’a bağlı Mogilitsa köyündeki Aguş Ağa konakları çok sayıda avlu, oda, salon, koridor, tünel ve gizli odaların bulunduğu, farklı işlevlere sahip birkaç binadan oluşmasıyla dikkat çekmektedirler . Arda nehri kıyısında 4 dönüm alan üzerinde..
Tırgovişte’nin Vasil Levski köyünde 20 Eylül’de köy meydanında ilk kez düzenlenen “Yumurta Festivali” başlayacak. Etkinliğin organizatörleri, hem köy halkını hem de misafirleri zengin programa katılmaya davet ediyor. Festival kapsamında yemek..
Zavet Belediye Başkanı Ahter Veliev’in bildirdiği üzere, Suşevo köyünde bulunan “Osmi Mart” anaokulunda bu eğitim öğretim yılında altı çocuktan ibaret sınıf oluşturuldu . Çocuk eksikliğinden dolayı, Brestovene’deki okulda da sadece iki küçük sınıf..
Smolyan’a bağlı Mogilitsa köyündeki Aguş Ağa konakları çok sayıda avlu, oda, salon, koridor, tünel ve gizli odaların bulunduğu, farklı işlevlere sahip..