Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Ressam Taner Mert ile “Sonsuzluğa yol” sergisinden yansımalar

Taner Mert’in tablolarında gül ve laleler, Bayraklı cami ve çeşmeyle buluşuyor, doğa ve insanlarla nefes alıyor

| Güncelleme 05.10.2023 11:47
10
Photo: Sevda Dükkanci

Ressam Taner Mert  2 Ekim - 31 Ekim 2023 tarihleri arasında Sofya “Art Place İnterpred” galerisinde “Sosuzluğa yol” adlı kişisel sergisiyle konuk oluyor.

2 Ekim’de BNR Türkçe Yayınlar Ekibi adına sergi açılışına katılan Sevda Dükkancı, ressamı ve sanatını dinleyicilerimize tanıtmak üzere Taner Mert ile konuştu. Sergi açılışına katılan ressamın annesi Gülfer Mert de mikrofonlarımızdan heyecanını paylaştı.

Taner Mert 1972 Balçik doğumlu bir ressam.1989 yılında Büyük Göç döneminde ailesiyle Türkiye’ye göç etti ve orada yaşadı. 2005 yılında yeniden Bulgaristan’a döndü ve 2013 yılına kadar Sofya’da yaşadı. On yıldan beri ise Rila Dağı eteklerinde Samokov’da yaşıyor. İç tasarım kurslarına giderken sanatı keşfeder ve resim çizmye başlar. İlk başlarda yakınlarının, arkadaşlarının portrelerini kara kalemle çizerek, tualle tanışır. Yağlı boya ile çizdiği ilk tablo (doğa arasında atlı küçük kız) sergilendiği andan 15 dakika sonra satın alınır.

“Bulgaristan’ın adını duyurmak istiyorum”

Zamanla kendine has çizim tarzı arayışına geçer ve şimdi fırçanın ucuyla noktalama şeklinde eserlere can verir.

Eserleri dünyaca ünlü salonlarda satılan, Taner Mert adıyla Bulgaristan’ın da ismini her yerde duyuran bir sanatçı olmayı hayal ediyor.

Yaşadığı yerlerden ilham alıyor, kültür- sanat abidelerinden, doğadan, insanlardan ve aşktan esintileri tablolarında görmek mümkün.


“O gül Taner Mert gülü, desinler”

Samokov’da tarihi Bayraklı Cami ve yakınında Osmanlı Cami’nin ihtişamını tablolarına yansıtıyor, gülün her çeşidini çizmeye bıkmıyor, lale ise Taner Mert’in vazgeçilmezleri arasında.


“Bir gül görünce o kadar farklı olsun ki, tabloyu gören “Bu Taner Mert gülüdür” desin” diyor ressam.

Annesi oğluyla gurur duyuyor

Bu yolda onun en büyük destekçisi ise annesi Gülfer Mert olmuş.


Gülfer Hanım oğlunun sanata yatkınlığını kendisinden geldiğini düşünüyor. “Ben el işiyle örgü veya nakış bir model gördüm mü tüm gün onun üzerinde durur ve tam olarak yapmadan kalkmazdım. Herkes bilirdi benim el işi hünerimi” diye anlattı.

Karadeniz kıyısında Balçik şehrinden Samokov’a oğlu ve kızının yanına gelen Gülfer Mert :”Burada da sıcak bir ortam buldum, komşularım çok iyi, Bulgarı- Türkü hepimiz çok iyi anlaşıyoruz” dedi ve anneliğin verdiği heyecanla: “Oğlumla çok gurur duyuyorum. Çok kaliteli bir çocuk. Allah herkese böyle hayırlı evlatlar versin” dedi.


 Taner Mert ile sergi açılışında yaptığımız röportajı aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz:

Gülfer Mert ile sohbetmizi aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz: 


Haber ve fotoğraflar: Sevda Dükkanci


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Göçlerin Tarihçesi ve Ayrılıkların Acısı

Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..

Eklenme 25.11.2024 07:00

Dört nesildir devam eden bal ve arıcılık hikayesi

Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..

Eklenme 23.11.2024 05:55

Naim çocukluğunu yaşamadı, halter onun bütün zamanını alıyordu

İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk.  Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..

Güncelleme 21.11.2024 06:48