Avrupa Parlamentosu, Avrupa'da Çin'den hangi deniz ürünleri satın alabileceğimiz konusunda daha fazla netlik sağlanmasının yanı sıra balıkçılığın daha sıkı kontrol edilmesi çağrısında bulundu.
Bu amaçla yeni kuralların yanı sıra, Karadeniz'deki balıkçılarımızın yeni yıldan itibaren uymak zorunda kalacağı yeni çaça ve kalkan Avrupa kotaları da yakında yürürlüğe girecek.
Avrupa Komisyonu, Karadeniz'de çaça avlanma kotalarının 2024 yılı için değiştirilmemesi konusunda ısrar ederken tirsi balığı ve kalkanla ilgili önerileri, Aralık ayında Avrupa Birliği Konseyi'nde ele alınacak.
Gelecek yılın kotaları, Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) tarafından belirlenerek Kasım ayında netleşecek.
BNR’ye konuşan deniz hukuku uzmanı ve öğretim görevlisi Doçent Dr. Vanya Stamatova“ Komisyon, Karadeniz'de sürdürülebilir balıkçılığa önem veriyor” dedi.
Çaça kotası neden hep aynı?
„Çünkü Avrupa Komisyonu'nun tirsi balığı ve çaça balığı için her yıl belirlediği limitlere veya bizim için belirlediklerine ulaşamıyoruz” diye belirtti BNR’ye konuşan "Çernomorski izgrev" Balıkçılık Derneği Başkanı Emil Milev ve şunları ekledi:
„Söz konusu seviyelere ulaşamıyoruz, bizim ulaşamadığımız daha büyük miktarlar verildiği için aynı seviyelerde kalıyoruz.Kalkan avı tamam, istenilen miktarı avlamayı başarıyoruz. Her yıl stok değerlendirilir ve bilimsel raporlara ve stok değerlendirmesine göre, iyileştirme olması durumunda kalkan kotası artırılır“.
Daha fazla kalkan kotası mücadelesi
„Her ülkeye bir kota verilir! Bulgaristan'a şu anda 75 ton kalkan balığı miktarı belirlendi. Çaça için ise bu miktar 2 bin tonun üzerinde, ki bu miktarı yerine getiremiyoruz ve orada da bir mücadele yok” diyealtını çizdi Doçent Stamatova ve şöyle devam etti:
„Kalkanın fiyatının ne kadar olduğunu, çaçanın fiyatının da ne kadar olduğunu biliyorsun! Mücadele işte buradan kaynaklanıyor – kalkan, pahalı bir balıktır! Ve genelde de yok zaten – kalkan balığı yok oluyor, çaça balığında ise durum öyle değil. 2017 yılından itibaren kalkan avının azalmaya başlaması nedeniyle araştırmalar başladı. 2019'a kadar kotamız 57 ton idi ve 2019'dan bu yana 75 ton oldu, yani artırıldı.”
„Her zaman daha büyük kotalar için mücadele ediyoruz, ama bu oldukça zor, 40, 50, 55 tona kadar gelsik. Yukarıya tırmanıyoruz, stoklarda iyileşme var ve bir gün 150-200 tona ulaşmayı umuyoruz” sözlerini kullanan Balıkçık Derneği’nden Milev ve şunları ekledi:„Kalkan balığı, ağırlıklı olarak Türkiye'ye ihraç edilen, ihracata odaklı bir balıktır. Denizimiz oldukça fakir. Ocak'tan Nisan'a kadar olan dönemdeki ticari kış balıkçılığının büyük bir kısmı bu tür balıkçılığa odaklıdır ve gemi başına 800 kilogram ile 1 ton arasında olmak üzere, kotalarımız düşüktür. Bir geminin üç ay ayakta kalmasına yeterli olmayan 20-25 bin levalık cirodan bahsediyoruz.
“Çaça, ağırlıklı olarak ülkemiz pazarında satıyoruz. Romanya da oldukça büyük bir tüketici. Çaçayı donduruyorlar ve ihraç ediyorlar”.
”Her ülke kalkan avına kendi başına yasak koyar” sözleriyle yılın belirli dönemlerinde kalkan avı konusuna açıklık getiren Doç. Dr. Stamatova „Bulgaristan'da da 10 Nisan'dan 10 Haziran'a kadar bir yasak sö konusu. Temelde hep aynı döneme denk gelir, ama her yıl ne zamandan ne zamana kadar emir yayınlanır ve bu iki ayda Bulgaristan'da, Karadeniz'de kalkan avlaılamıyor” dedi.
Deniz hukuku uzmanı ülkemizdeki balıkçılara kota dağıtma prosedürünü de anlattı:
“Bulgaristan için Karadeniz’de kotamız 75 ton, ki 54 tonu, balıkçı teknesi olan balıkçıların üye olduğu iki büyük balıkçılık birliği arasında paylaştırılıyor, bunlar “BG Fish” ve “Çernomorski izgrev”. Onlar, Balıkçılık ve Su Ürünleri Yürütme Ajansı’na kalkan balığı avlamak isteyen gemilerin listesini veriyor ve Ajans, bu gemilerin gereklilikleri karşılayıp karşılamadığını kontrol ediyor, çünkü karşılaması gereken çok sayıda kural var. Ve aslında Balıkçılık ve Su Ürünleri Yürütme Ajansı, derneklere bir kota veriyor ve hangi balıkçıya ne kadar kota verileceğini kendi bünyesinde belirliyorlar.”
Doçent Stamatova, ülkemizde balıkçılığın nasıl takip edildiğini de anlattı:
„Tüm teknelerin elektronik günlükleri mevcut. Büyük gemiler için şu anda Varna ve Burgas'da izleme merkezleri bulunmaktadır. Oradan hangi geminin ne zaman çıktığı, ne zaman girdiği takip ediliyor. Büyük gemilerde ise bu durum açıkça görülebilmektedir, çünkü kalkan avının boşaltılması sırasında, yine Avrupa standartlarına göre, ajanstan bir müfettişinin hazır bulunması gerekmektedir.”
Balıkçılık kontrolü için yeni Avrupa gereklilikleri
Avrupa Parlamentosu, tam da dolandırıcılığı önlemek ve deniz kaynaklarının daha iyi yönetimi için daha doğru veriler toplamak amacıyla balıkçılık kontrolüne ilişkin yeni kurallar kabul etti.
Bunlardan bazıları, örneğin avın elektronik ortamda kaydedilmesi ve beyan edilmesi,yıllardır Bulgaristan'da bir gerçektir.
„Önceleri tüm balıkçılar, kağıt üzerinde yazılı olarak beyan ediyorduk.Sanırım, üçüncü yıldır artık sadece elektronik günlükle çalışıyoruz, yani her şeyi elektronik olarak rapor ediyoruz” diye doğruladı Emil Mitev ve şunları ekledi:
„Tüm büyük gemiler, uydu aracılığıyla bir izleme sistemine bağlı ve gemi konumu, avlanan miktar, kilogram, balık türleri gibi, biz verileri aktarıyoruz. Yani Balıkçılık ve Su Ürünleri Yürütme Ajansı sistemine giren her şey, Brüksel'de, Avrupa Komisyonu'nda veriler gerçek zamanlı olarak iletiliyor.
Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayınlandıktan 20 gün sonra yürürlüğe girmesi beklenen yeni önlemler, tüm teknelerin bir izleme cihazı bulundurmasını zorunlu kılıyor ve bu sayede ulusal makamların tekneleri düzenli aralıklarla konumlandırıp tanımlamasına olanak tanıyor.
„Ayrıca 2030'a kadar, herhangi bir ülkenin bu izleme cihazlarını takmak için bir tür geçiş dönemine sahip. Küçük balıkçılara onları takip edecek cihazların konması durumda, onlar ayağa kalkacak ve burada kesinlikle bir “savaş” olacak” tahmininde bulundu Doçent Stamatova.
„Küçük bir teknede, korunaklı bir yer olmadığı durumlarda cıhazın monte edilmesi ve veri iletmek için uyduya bağlanması mümkün değildir - nesnel olarak imkansızdır.” diye öne sürdü Balıkçılar Derneği Başkanı ve:
„Bu trendin daha küçük armatörler tarafından da uygulamaya konması nedeniyle12 metrenin üzerindeki gemiler elektronik olarak raporlanıyor. Doğal olarak 8 metrelik bir teknenin, bu elektronik konfigürasyonu koyacak koşullar olmadığında kağıt günlüklerle kalması normaldir!”. dedi.
Kurallar, ayrıca avlanan balık miktarında izin verilen sapma yüzdesinin korunmasını da sağlıyor.
„Beyannameler arasında her zaman yüzde 10 oranında bir miktar tutarsızlık oluyor.Denizde avlanma anında mesela teorik olarak 1 ton balık beyan ediliyor, 1 ton 100 ton indiriliyor. Denizde doğru şekilde tartılıp değerlendirilememesi normaldir” dedi Emil Mitev.
AP'deki tartışmalardan, video gözetimininmonte edilmesinin de planlandığı, açıkça anlaşıldı.
İspanya’dan Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı raportörü ve milletvekili Clara Aguilera konuya açıklık getirdi:
„Taze ve dondurulmuş balıkların yanı sıra işlenmiş balıkların da izlenebilirliği önemlidir. Uzunluğu 18 metrenin üzerindeki gemiler için kameraların yanı sıra video gözetimi de zorunlu olacak” dedi.
Avrupa Komisyonu'nun Bütçe ve Yönetimden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Johannes Hahn şunları ekledi:
„Uzaktan izleme ve araç içi kameraların kullanıma sunulması, nihayet balıkların yasadışı olarak atılmasına son verecek ve aynı zamanda Avrupa politikalarına uygun olarak seçici balıkçılık yöntemlerini teşvik edecektir.”
“Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum. Uyduda görülebilen yalnızca geminin kendisi için bir izleme cihazı var ve gemideki kamera zaten gemide olup bitenleri izliyor olacak ve aslında çekim yaparken çok dikkatli olunması gerekiyor çünkü okuduğum kadarıyla onlar insanları görmemesi gerekiyor. Çünkü bu kişisel bir bilgidir ve çekim, hassas bir konudur” diye altını çizdi doç. Vanya Stamatova, kibazı milletvekilleri de buna itiraz etti.
Yeni önlemlere göre operatörler, denizden sofraya kadar tüm tedarik zincirindeki bilgileri depolamak zorunda kalacak. Amaç, gıda güvenliği, daha adil rekabet ve yasa dışı, beyan edilmemiş ve düzenlenmemiş (IUU) balıkçılığa karşı mücadeledir.
Onun sayesinde, AB topraklarına giren her balık ürünü sevkiyatında bulunması gereken avlanma sertifikaları paylaşılıyor. Amacı, Çin'den geldiğinden şüphelenilen, yasa dışı olarak yakalanan veya edinilen deniz kaynaklarının tedarikinin önünü kesmektir.
Avrupa Parlamentosu, Çin'den balık ithalatına ilişkin daha fazla netlik çağrısında bulundu
Bu nedenle Avrupa Parlamentosu'nun bir kararıyla Pekin'den daha fazla şeffaflık talep edildi.
Konuyla ilgili “Renew Europe" “Yenilenen Avrupa"dan raportörFransız milletvekili Pierre Karleskind şu soruyu yöneltti:
„Hükümete göre, Çin'in uzun mesafeli yolculuklarda kullanılan deniz filosu yaklaşık 2.900 balıkçı gemisinden oluşuyor ve FAO'ya göre bu sayı 17.000! Kaç tane? Neredeler?”
Ayrıca Çin gemilerinin yakaladığı ürünlerin ne kadarının Avrupa pazarlarında olduğu konusunda da bilgi talep ediliyor.
Doçent Stamatova'ya göre benzer veriler Bulgaristan Gıda Güvenliği Ajansı'ndan da mevcut:
„Böyle bir bilgi veremeyiz! Özellikle balık ithalatı için Gıda Ajansı! Yani Balıkçılık ve Su Ürünleri Yürütme Ajansı yalnızca balıkçılıği kontrol ediyor, biz yalnızca canlı balıktan sorumluyuz. Çinlilerin kaç tane balıkçı teknesi olduğunu kimse bilmiyor! Farklı denizlere gidiyorlar, takip cihazı olmadan balık tutuyorlar, izinsiz avlanıyorlar, kaçak ihracat yapıyorlar. Aslında şimdiye kadar Avrupa Birliği bundan korkmuş olabilir, çünkü gerçekten de Çin, Avrupa'ya bol miktarda balık sağlıyor ve eğer Çin ithalatı durursa, belki de balıksız kalacağız. Avrupa Birliği ilk kez bazı önlemler alıyor”.
Bulgaristan pazarında Çin'den ne tür balık ürünleri mevcut ve bu durumdan pazarımız etkileniyor mu?
”Yumuşakçalar, kalamar, hak, yani Çin'den Bulgaristan'a birçok balık türü giriyor. Her ithalatın piyasayı etkilemesi normaldir” dedi “Çernomorski izgrev” derneğinden Emil Mitev.
„Şöyle ve böyle Bulgaristan pazarında balık tüketimi düşük olsa da, kişi başına 5-6 kilo balık tükettiğimizi biliyoruz, ve bunların bir kısmı ithal balıkla değiştirildiğinde Bulgar pazarını etkilemesi normaldir. Ve biz balıkçılar için avımızı satmak zorlaşıyor.Oradan çok daha düşük fiyatlarla giriyor ve insanlar seçimini değiştiriyor. Bizim pazarımızda kalite önemli değil, fiyat önemlidir! Kulağa ne kadar sert gelse de, son yıllarda bir Bulgaistan vatandaşı için asıl mesele bu”
diye altınız çizdi Balıkçılar Derneği Bakanı.
Yazı: Zornitsa Bliznashka
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini dinleyebilirsiniz.
Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu Başkanı Iratxe García Perez, Avrupa'nın önde gelen radyo ağı “Euronet Plus” Gazeteciler Zirvesi'ne katılarak grubunun bazı konulardaki tutumunu açıklığa kavuşturdu...
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması, 1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..
Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu Başkanı Iratxe García Perez, Avrupa'nın önde gelen radyo ağı..