Bulgar pop müziği priması Lili İvanova, 10 yıllık aradan sonra Brüksel’de bir kez daha büyük konser verdi. 6 Mart tarihinde efsanevi “Flagey” salonunda verilen konser, DPS’li Avrupa Parlamentosu üyesi ve AP “Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı” Eşbaşkanı İlhan Kyuchuk’ün himayesinde düzenlendi. Konser tarihinin Bulgaristan’ın Milli Bayramının kutlandığı 3 Mart tarihine yakın olması tesadüf sonucu değil.
Ayrıntıları İlhan Kyuchuk’un Jeni Moneva’ya verdiği mülakattan aktarıyoruz.
" Kültürün insanları bağladığına inandım hep. Toplum ve siyasetçilerin, farklı sebeplerden dolayı göçetmeye karar veren Bulgar topluluğuna borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Milli Bayramımıza yakınlığı ve Lili İvanova’nın tercihi göz önüne aldığımızda 6 Mart tarihini seçtik. Konser, Bulgar müziği primasının Brüksel misafirliğinin sadece bir parçasıdır.
Lili İvanova, Brüksel Başkent Belediye Başkanlığı’nda onur töreni ile kabul edildi. Avrupa Parlamentosu’nda ise büyük ses sanatçısının adını taşıyan ve Bulgar müziği ile kültürünün tanıtılması amacını güden vakfın faaliyeti tanıtıldı.
BNT’ye konuşurken Lili İvanova hakkında “Doğu Avrupa’daki Tina Turner” tabirini kullanan”Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı ALDE Genel Sekreteri Didrik de Scaetzen, tutukulu piyanist ve güzel müziğe değer veren bir kişi olarak konser fikrini bir an tereddüt etmeden destekledi.
"Lili İvanova’nın Jacques Brel ve daha birçok efsane ismin konser verdiği bu yerde konser vermesi, devletler arasında bağlantıların kurulması anlamına gelmekte, benim çalışmaların asıl amacı budur. Kültür bizi birleştiriyor” şeklinde konuştu Didrik de Scaetzen.
Konser öncesi BNR’ye konuşurken “Bulgar topluluğundan konsere büyük ilgi var” diyen Ilhan Kyuchyuk, Bulgaristan’ın AB Komiseri İliana İvanova, AP Liberaller Grubu Başkanı Valerie Hayer ile farklı devletlerin AP vekilleri olmak üzere Avrupalı meslektaşlarının büyük bir bölümünün ve Bulgaristan ile Belçika Krallığı arasındaki Dostluk Grubu üyesi olan siyasetçilerin konserde bulunmalarını beklediğini belirtti. Lili İvanova’nın Bulgaristan’ı temsil eden bir sanatçı olarak bilindiği Batı Balkan devletlerinin temsilcileri ile büyükelçilerine de özel davetiyeler gönderildi.
Etkinliğin Avrupa’da tanıtılması çalışmalarının STK’lar ve ülkemizin Hollanda, Almanya, Lüksemburg ile Belçika’daki diplomatik temsilcilerini birleştirdiğini kaydeden Kyuchyuk, kültürün Bulgar kodunun önemli bir parçası olduğuna ilişkin kesin konuştu:
" Lili İvanova’nın olduğu yer Bulgaristan’dır, Bulgaristan’ın olduğu yer Lili İvanova’dır, ikisi elele gidiyor. Bu kültür devleri için büyük çabalar sarfetmeye değer, çünkü onlar Bulgaristan’ın diplomatlarıdır, diyen Ilhan Kyuchyuk, Lili İvanova’nın sesi ile başarabileceğini hiç bir Bulgar diplomatı tarafından başarılamayacağını söyleyerek “Lili İvanova’nın Brüksel konserini, Bulgaristan’ın yurtdışı kültür diplomasisisinin bir parçası olarak görüyorum” sözlerini kullandı.
Brüksel’in mimari ve kültürel özelliklerinden biri olan Flagey Salonu, 1938 yılında tamamlandı. Art Deco tarzında yapılan bina, dünya çapında en iyi akustiğe sahip bir yer olduğu için klasik müzik, jaz müziği ve çağdaş müzik için tercih edilmektedir. Edith Piaf, Chuk Berry ve Chet Baker gibi sanatçılar Flagey salonunda sahne almış bulunuyorlar. Brüksel Filarmonisi’nin evi olan bu salonda Martin Scorseze’nin “Göklerin Hakimi” filminin müziği de kayda alındı.
Bu salonda Bulgar müziği primasının “Shturche” (Cırcır Böceği), “Panairi” (Panayırlar), “Detelini” (Yonca Çiçekleri), Vetrova (Rüzgarlar) ve Kamino gibi en çok sevilen şarkıları Angel Dyulgerov’un düzenlemeleri ile icra edildi. Lili İvanova “Dva Belega” (İki İz) adlı en yeni şarkısını da söyledi.
Yazı: Vesela Krasteva
Söyleşiler : BNR “Horizont” Programından Jeni Moneva, BNR Brüksel Muhabiri Angelina Piskova
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: lili.bg, БГНЕС, flagey.be
Yazar Anna Maleşkova, geçen yılın son günlerinde başkentin "Devlet Arşivleri"nde hemfikir insanlarla bir araya geldiği duygu dolu bir toplantıda 80. yıldönümünü kutladı. 1971 yılında anavatanın kendisine neler sunacağını görmek için doğduğu..
UNESCO’nun 2021 yılı “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülünü Saya adı verilen antik Küstendil halk kostümünün yapımıyla ilgili projesi sayesinde kazanan Madlen Bojilova Amin BNR’nin Blagoevgrad Radyosuna konuk oldu. Madlen bir süre önce yurt..
Bulgaristan’ın Rakovski kasabasında dünyaya gelen Stefan Borgociyski, tüm hayatını İtalya’da geçiriyor. Şu anda Ulusal Santa Cecilia Akademisi‘nde / Accademia Nazionale di Santa Cecilia / “Klarnet” Bölümünde öğrenci olmasına rağmen,..