Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

30 Mayıs günü Kubrat kasabasında Mayıs Bayram Takvimi çerçevesinde kitap ve film tanıtımı

Doğup büyüdüğüm Ravno köyüne karşı sevgim sonsuzdur!

İsmail Hasanov: Köyüm hakkında Ruse, Razgrad, Sofya ve İstanbul arşivlerinde yıllardır araştırmalar yaptım

4
Photo: özel arşiv

Mayıs Bayram Takvimi’nin bir parçası olarak 30 Mayıs günü Kubrat kasabasında aslen Ravno köyünden olup şu anda Razgrad şehrinde yaşayan emekli öğretmen, okul müdürü, muhtar, araştırmacı ve toplum insanı İsmail Abtullov Hasanov’un 80.yaş günü  nedeniyle bir etkinlik düzenlenecek. Bu etkinlikte Bulgarca olarak yayınlanan iki kitabın yanısıra son kitabı “RAVNO-(UZUNCAALAN)- ÜÇ ALAN KÖYLERİNDEN BİRİ“ olmak üzere,  doğup büyüdüğü köy Ravno için yaptığı belgesel filmi de tanıtılacak.


Etkinliği arifesinde Bulgaristan Radyosuna konuşan İsmail Hasanov “Köyüme karşı sevgim sonsuzdur. Askerlik yıllarımda asker arkadaşlarımın çoğu, kendi köyleri hakkında ezgi örnekler veriyordu, oysa ben köyün hakkında hiç bir şey anlatamadım, çünkü hiçbir belge bulamadım! Babamdan dedemden ne duyduysam, onu anlatıyorum. Ancak bende merak uyandı ve belge aramaya başladım. Köyüm hakkında Ruse, Razgrad, Sofya Devlet Arşivleri ve İstanbul’daki Osmanlı arşivlerinde yıllardır araştırmalar yaptım.



Son kitabınız “RAVNO-(UZUNCAALAN)- ÜÇ ALAN KÖYLERİNDEN BİRİ“ başlığını taşıyor! Nedir bu başlığın anlamı?

Askerlik senelerinde, zannedersem 1963, 1964 ve 1965 yıllarında oluyor, çok yakın bir akadaşım beni Avren Belediyesinin Dıbravino Köyü /Çalı Mahale/ düğüne davet etti. Gittiğimde o dönemin düğün geleneklerine göre, beni bir düğün odasına davet ettiler, karşıladılar. Odanın köşesinde ak sakallı bir dede oturuyordu. “Oğlum, nerelisin?” diye sordu, ben de “Deliormanlıyım” dedim. Dede, kahvesini yudumladı ve “Deliorman’da “Üç alan köyü” tanıyor musun?” diye sordu. Ben düşündüm, düşündüm ve “Bizim Deliorman’da “Üç alan isimli köy yok” dedim. “Vardır, oğlum, vardır!” cevabını aldım. “Onlar üç köydür!”. O zaman cevap verdim. “Vardır. Uzuncaalan (Ravno), Sırtalan (Belovets) ve Beyalan (Smirnenski)!.”


Ben de sordum: Bunları siz nereden biliyorsunuz?

“Benim dedemin dedesi, dedi, zamanında tüccarlık yapıyormuş ve Tutrakan’a gidiyormuş. Ve Tutrakan’a giderken veya dönerken bu köylerdse köy odalarında kalıyorlarmış ve sabaha kadar muhabbet yapıyorlarmış! Sohbet koyulaştı ve ben köyüm hakkında 1780 yıllarına dayanan kaynak bulmuş oldum…”

Röportajın devamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz: 


Foto: özel arşiv




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

Göçlerin Tarihçesi ve Ayrılıkların Acısı

Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..

Eklenme 25.11.2024 07:00

Dört nesildir devam eden bal ve arıcılık hikayesi

Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..

Eklenme 23.11.2024 05:55

Naim çocukluğunu yaşamadı, halter onun bütün zamanını alıyordu

İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk.  Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..

Güncelleme 21.11.2024 06:48