Razgrad ili Kubrat Belediyesinin Zvınartsi köyünden henüz 17 yaşındaki Tolga Mehmed, tarımla ilgili birçok yetişkine ragmen net bir görüşe sahip :“Özellikle tarım mühendisi ve traktör sürücüleri olmak üzere, tarım sektöründe nitelikli personel eksikliği sorunu, her geçen yıl daha ciddi hal alıyor.”
Kubrat Meslek Lisesi’nde "Bitki yetiştiricisi teknisyeni" Bölümünde okuyan Tolga, tarladaki yoğun çalışmalarının yanı sıra Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği Ulusal "Genç Çiftçi" Yarışmalarına da başarıyla katılıyor.
Yarışmalarda gösterdiği başarıları performansı nedeniyle, Plovdiv Ziraat Üniversitesi ve Varna Teknik Üniversitesi olmak üzere, Bulgaristan'daki iki üniversiteden davet aldı.
Ziraat mühendisi olma hayalleriyle yaşayan Tolga Mehmed ile BNR Şumen Radyosundan Ayşe Lâtif görüşüp söyleşti. Tarımla ilgili görüşlerini, sektördeki sorunları röportajımızda aktarıyoruz:
17 yaşındaki Tolga Mehmed, hem okuyor, hem de ailesiyle birlikte tarlada çalışıyor:
“Anne babam yut dışında gurbette oldukları için bana iki ninem baktı. Ben 4’üncü veya 5’inci sınıfta iken önce annem, daha sonra da babam döndü. Babam çok uzun yıllar tarımla uğraşıyor. Köye geri döndüğünde bizler de toprağa çalışmaya başladık. Ben genç çiftçi olarak kayıt oldum ve şimdi meyve yetiştiriciliği yapıyorum. Ayrıca fasulye yetiştiriyorum. Karpuz var, kavun var, aslında bunlar küçük küçük bahçeler. Kısa zaman önce onlara su verdim, çünkü yağmur yok, sadece bir yağmur yağdı ve neredeyse her akşam bahçenin başına gidiyorum. Damlama sulama sistemi kurmadım, çünkü gerekli hortumu bulamadım.
Genç bir çiftçi olarak fikirler senden mi çıkıyor?
“Ben bu bölümde okuduğum için birçok durumda fikirler bana ait. Bölgeden meslektaşlar, toplanıp fikir alış verişinde bulunduğumuz birçok etkinlik var. Kullandığımız teknoloji hakkında babam fikir veriyor, ben de katılıyorum.”
Peki neden tarımı seçtin, senin birçok akranın deyim yerindeyse “daha temiz bir işi” tercih ediyor veya yurtdışına gidiyor?
“Neredeyse bütün sülalemiz yurtdışında, ama ben bunda bir anlam bulamıyorum, çünkü Bulgaristan’da çok iş var. Asıl soru, kim nasıl bir iş istiyor. Artık babam döndü ve şimdi ben de daha iyiyim. Biz babamla hububat yetiştiriyoruz. 400 dekara arpa, ayçiçek, mısır ekiyoruz, hayvanlarımız da var, yılda 7-8 dana bakıyoruz.
Tarım zor bir sektör, bu konuda sana yardım eden var mı?
“Hayır, ben tek başıma öğreniyorum ve öğretmenlerimin sayesinde bilgi sahibi oluyorum. Bana okulda çok büyük ilgi gösteriyorlar. Öyle okulda okuyorum. Ancak tarımla uğraşmak isteyenler çok az insan var.”
Tarım sektöründe en ciddi sorunlar nelerdir, senin görüşüne göre?
“Tarım sektöründe sorunlar çok. Üç yıldan beri Ukrayna tahılının ülkemize girişi, piyası çok kötü etkiledi, piyasa tamamen yıkıldı. Fiyatlar dibe vurdu. Ancak Bulgaristan’a kaç kamyon girip çıkıyor, bunu kimse bilmiyor.”
Bu sektörün başında olsaydın eğer, ne yapardın?
“Tarımla uğraşan insanların bu sektörde başarılı olmaları için elimden geleni yapardım. Son yıllarda iklim değişiklikleriyle birlikte asıl sorun hava sıcaklıkların çok yüksek seyretmesi ve çok az yağışın düşmesi. Kışın ise neredeyse kar yağmıyor. Ben hatırlıyorum, eskiden kar yağdı mı her yeri doldurur ve 2-3 hafta her yer kar olur. Şimdi ise gerçek bir kış olsa bile, kar ancak 3-4 gün yağıyor. Kışın bile hava sıcaklıkları yüksek seyrediyor ve bu durum, bitkilerin gelişmesini ciddi bir şekilde olumsuz etkiliyor. Bütün bitkileri etkilese de, en fazla mısır ve ayçiçek olmak üzere, bahar bitkileri bu sıcaklardan nasibini alıyor.
Senin yaşadığın bölgede farklı bir iş ile uğraşma imkanı var mı?
“Var. Köyden ve çevredeki köylerden meslektaşlarım, artık hububat yetiştiriciliği yapmıyor, Yağ ve eterik bitkileri, meyve yetiştiriciliği, lavanta, oğulotu ve buna benzer birçok şifalı bitkiler yetiştiriyor. Şimdilik bu bitkiler iyi gelişiyor. Ama dediğim gibi her şey yağışlara bağlı, yağmur yoksa onlar da yetişmeyecek.”
Tolga, bir çiftliğin daha uygun maliyetliolması için neler yapılmalı?
“Yapılan bütün harcamalar hesaplanmalı ve boşuma harcama yapılmamalıdır. Örneğin gübre, yakıt, zirai ilaçlar gibi. Her zaman bir şirketin en doğru temsilcisi ile görüşüp konuşulmalı, en iyi gübre ve ilaçları tavsiye edecek ziraat mühendisi bulmak gerekir, öyle ki çok fazla para harcandığı durumlarda bu üretim uygun maliyetli olsun. Şimdi bazı meslektaşlarım arpadan ortalama ne kadar ürün aldığımızı soruyorlar, ben de dekar başına 60-70 kg gübre kullandıysan eğer, 800-900 kg ürünün anlamı kalmıyor, diye cevap veriyorum. Asıl mesela, çok daha az harcama ile daha fazla ürün elde etmektir.”
Bölgenizde ziraat mühendisinin yardımını alıyor musunuz ve ziraat uzmanı eksikliği göz önüne alındığında yaşadığınız yerde uzman var mı ?
“ Evet, uzman yetersizliği var. Ziraat mühendislerin büyük bir bölümü satış temsilcisidir. Özellikle geçen yıl birçok tarlada haşarat baş gösterdi. Bu nedenle birçok ziraat mühendisi ile tanıştım ve her zaman onlardan yardım istemeye gayret gösteriyorum gerek zirai ilaç, gerekse teknoloji konusunda.”
Senin ziraat mühendisliği bölümüne gönül verdiğine dair tahminlerim doğru bu acaba?
“Evet, Plovdiv Ziraat Üniversitesi’nde ziraat mühendisliği bölümünde okumak istiyorum. Ben ve okuldaki arkadaşlarımla “ Genç çiftçi” yarışmasına katıldık ve sadece Plovdiv Ziraat Üniversitesi’nden değil, Varna Teknik Üniversitesi’nden de sertifikamız var. İş gücü yetersizliği var, yaşadığımız bölgede Kubrat bölgesinde tarım ağır basıyor. Çok fazla insan, yetişmiş kalifiye kadro lazım. Kubrat Meslek Lisesi yeni olduğu için pek fazla toprağa sahip değil, bir hiç sayılacak 16 dekar, bir traktörümüz ve traktör envanteri var.
Kendini 5 veya 10 yıl sonra nerelerde görüyorsun?
“10 yıl sonra 27 yaşında olacağım. Yeni ziraat mühendisi olarak mezun olmuşum. Herhangi bir şirkette satış temsilcisi olarak görüyorum, ama henüz net tarif edemiyorum. Ama kesin tarımla uğraşacağım!”
Çeviri: Şevkiye ÇakırFotoğraflar: Özel arşiv
Taş çatılı eski evleri, kıvranarak yukarıya doğru dağın içine giden yokuş sokakları ve yüzyıllık sırlar saklayan taş duvarları ile Kovachevitsa en güzel ve romantik Bulgar köylerinden biridir. Varlığını zamana aldırmadan sürdüren..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Uzun zamandır aile işi olarak toptan mantar ticareti yapan Evtim Kesimov , BNR Kırcali Radyosu’ndan Bilgehan Sali’ye konuşurken mantar işine nasıl başladığını anlattı: “ Bu işi 2000 yılından bu yana 24 yıldır yapıyorum. Mantar işine..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi..
Taş çatılı eski evleri, kıvranarak yukarıya doğru dağın içine giden yokuş sokakları ve yüzyıllık sırlar saklayan taş duvarları ile..