Onlarca yıldır tarım uzmanları, Rodoplarda, Momçilgrad bölgesinde zeytin ağacı yetiştirmeye çalışıyor ancak başarılı olamıyorlar. Gruevo köyünden 73 yaşındaki Hazel Mustafa, bunu başardı, bahçedeki zeytin ağacı meyve verdi. "24 çasa" gazetesine konuşan Hazel Mustafa "İki ağacım var. Oğlum onları on yıl önce dikti. Bahçesinde zeytin ağaçları olmasını çok istiyordu. Bir sonbaharda Yunanistan'ın İskeçe kentine gitti ve oradaki pazardan iki fidan alıp evin önündeki bahçeye dikti" dedi. Oğlu Almanya'da yaşayıp çalışıyor ve tatillerde memleketine dönüyor ve zeytin ağaçlarını görünce çok mutlu oluyor. Bu yüzden Hazel onlara büyük derece önem veriyor. “Birkaç yıl önce biri dondu, sonra tekrar yeşillendi, ama henüz meyve vermedi” diyen Hazel Mustafa’nın köylüleri şimdi zeytinin ilk hasadının olgunlaşmasını bekliyor. 10'a yakın meyvesi olan zetin ağacının hasadı sembolik olacak.
Çoğu zeytinin yaprakları onları yüksek sıcaklıklarda koruyan balmumuyla kaplıdır. Bulgaristan'da yalnızca İvaylovgrad, Plovdiv ve Petriç bölgelerinde ve ayrıca Karadeniz bölgesinde, yalnızca rüzgardan korunaklı yerlerde yetişebiliyor. Zeytin ağaçları fakir topraklarda gelişebilirken sıfırın altında 15 dereceye kadar dayanıklıdır. Meyve vermesi, dikiminden 3-4 yıl sonra sonbahar sonu ve kış aylarında başlar. Bulgaristan'da geçen yüzyılın 70'li yıllarında Kırcali bölgesinde endüstriyel olarak zeytin yetiştirmeye yönelik başarısız bir girişim yapıldı.
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..