Güney Bulgaristan’daki Peştera şehri yukarısında Sveta Petka tepesi bulunmaktadır. Bir zamanlar tepe üzerine kurulu Yunancada güvercin anlamına gelen Peristera adında bir kale bulunuyordu.
Bu ismin iç kalede bulunan güvercin şeklindeki devasa kayalardan birinden geldiği tahmin edilmektedir. Traklar zamanından beri kutsal sayıldığı düşünülmektedir.
Peştera Belediyesi, 2007-2013 “Bölgesel kalkınma” Operasyonel programının maddi desteği ile tepede arkeolojik araştırmalar ve kısmi restorasyon çalışmaları yürüttü.
Tepenin ilk tahkiminin 3. yüzyılın sonlarında ya da 4. yüzyılın başlarında, farklı Barbar kabilelerinin Balkanlar’da Roma topraklarını istilasının başlamasından sonra olduğu düşünülmektedir. İmparator Büyük Justianus döneminde, 6. yüzyılın ortalarında Konstantinopolis’in Rodoplar yakasının ucundaki üçüncü savunma hattının bir parçası olan Peristera tamamen yenilendi. Kale aynı zamanda Yukarı Trakya ovasının Ege’ye uzanan önemli bir yolu da koruyan bir yapıydı.
İki kulesine “Az. Petka” ve “Aziz 40 şehitler” iki tek nefli kilisenin inşası kaleyi benzersiz kılıyor. Kule kiliseler, kalenin manevi dayanağıydı ve askerler savaştan önce kiliselerde ayin yapıyorlardı.
Aziz Petka’daki adak tapınağı 19. asrın sonlarına kadar etkindi.
Peristera’da zengin bir pithos koleksiyonu keşfedildi. Bunlar kale sakinleri ve koruyucularının, şarap ve yiyeceklerin muhafazası için kullandıkları büyük toprak kaplardır. Kapların çoğu günümüzde bulundukları yerde durmaktadır.
Kazılar sırasında arkeologlar pithoslardan birinin içinde küçük bir hazineye rastladı. Madeni paraların, 6. yüzyılın sonlarında kalenin Slavlar ve Avarlar tarafından fethedilmeden önce son anda saklamaya çalışan Romalı bir subaya ait olduğu tahmin edilmektedir. Subay onları aceleyle zeytinyağı dolu bir saklama kabına atmıştır. Ancak sahibi onları geri alamadı ve 14 asır sonra arkeologlar tarafından bulundular.
Mükemmel restorasyonu ve toplumsallaşma amacıyla gizemli ve doğa güzelliklerine sahip Peristera yıl boyunca turistlerin ilgisini çekmektedir
Yazı ve foto: İvo İvanov
Bulgaristan'ın kültürel turizmi için en güzel ve tercih edilen şehirlerinden biri olan payıtaht Veliko Tırnovo, her yıl yurtiçi ve yurtdışından rekor sayıda misafir tarafından ziyaret ediliyor. Sizlere şehrin kuşbaşı..
Baharda "Zlatni pyasatsi" (Altın Kumlar) Doğa Parkı, tüm güzellikleri ile Varnalıları ve şehrin konuklarını ağırlıyor. Varna’nın 17 km doğusunda bulunan Doğa Parkı, deniz kıyısına paralel olarak yer alırken aynı adı..
Pirin Dağı’nın eteklerinde bulunan Delçevo köyü, Gotse Delçev kasabasına sadece 10 km mesafede. Korunmuş antik mimarisi ve güzel dağ yolları ile turistleri kendine çekiyor. Burada Şarap Festivali gibi birçok gelenek hala..